Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Seyyid

Seyyid Efendi, bey, mevla, ileri gelen baş, reis. Nesebi Hz. Hüseyin (r.a) yoluyla Rasûlüllah (s.a.s)'e ulaşan kimseleri ifade eden arapça bir sıfat. Rasûlüllah (s.a.s), Seyyidu's-Sakaleyn (iki alemin efendisi), Seyyidul-En'am (yaratılmışların en büyüğü), Seyyidul-Enbiya (bütün peygamberlerin efendisi) gibi sıfatlarla vasıflandırılmıştır. Rasûlüllah (s.a.s)'den nakledilen hadis-i şeriflerde şöyle buyurulmaktadır: "Ben Ademoğlunun seyyidiyim" (Ebu Davud, Sünne, 13; İbn Mace, Zühd, 37). "Ben kıyamet gününde insanların seyyidiyim" (Buharî, Enbiya, 3; Müslim, İman, 367, 369). Hadis-i Şeriflerde seyyid kelimesi, kabile başkanı, topluluğun ileri gelen seçkin kimseleri, kölenin efendisi gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Ayrıca, cuma günü günlerin seyyidi olarak vasıflandırılmakta (İbn Mace, İkame, 79). İstiğfarın seyyidi olarak da: "Allahümme ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seyyid

 Seytan

Seytan Kötü rûhun, kötü birinin, kötülüğe teşvik edenin, kötülüğün temsilcisinin, karanlık ve dalaletin önderinin, Allah'ın ve O'nu seven, O'na kullukta bulunan herkesin büyük düşmanının müşahhaslaştırılmış şekli veya kötülüğün sembolü olmuş varlık. Şeytan (Satan) İbranice asıllı bir kelime olup, rakip, muhalif gibi anlamlara gelir. Tevrat'ta da bu anlamda kullanılmıştır (Sayılar, 22/22). Yeni Ahid'de ise, bu dünyanın reisi (Yuhanna, 16/11), hava kuvvetlerinin reisi (Efesoslulara Mektup 2/2) gibi vasıflarla karakterize edilmiştir (Custav Davidson, A Dictionary of Angels, London 1968, s. 101). dem (a.s)'a secde emrinden önceki ismi, Süryanca "tanrı tarafından desteklenmiş" anlamına gelen Azazel (veya Azazil * ), Arapça Haris idi. Azazel, Hanuk'un Kitabı'nda, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seytan

 Seyr-ü Süluk

Seyr-ü süluk Yürüme, gezme, seyretme, yola girme, yol tutma, mutasavvıfın Allah'a ulaşmayla sonuçlanan manevî yolculuğunu belirten bir tasavvuf terimi. Aynı anlamda sefer ve seyahat kelimeleri de kullanılır. Bir tarikata girerek seyr-ü süluke başlayan mutasavvıf ise; "salik", "ehl-i süluk", "sair", "saih", "seyyar" ve "müsafır" gibi isimlerle anılır. Seyr-ü süluk, kişinin kendi başına yapabileceği bir iş değildir. Önce bir tarikata girilmesi, bir mürşide bağlanılması gerekir. Bu bağlanma seyr-ü sülukün vazgeşilmez şartıdır. Salik, Süluku boyunca dünyevî ilgi ve ilişiklerden kesilerek nefsini arındırır, kötü huylardan kurtularak ahlakını güzelleştirir; böylece Allah'a ulaşma (vusul) yeteneği kazanır. Mutasavvıflar iki farklı seyir üzerinde dururlar. Bunlar "seyr-i nüzulî" ve "seyr-i ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seyr-ü Süluk

 Seyhülislam

Seyhülislam Osmanlılarda ilmiye sınıfının başı ve sadrazamdan sonra devletin ikinci büyük görevlisi. Şeyhülislam kavramı, İslam aleminde h. IV/m. X. yüzyılda ortaya çıkmışsa da, bu ünvan o dönemde, resmî bir nitelik taşımıyordu. Özellikle meşhur fakihlere ve fetvaları ile şöhret bulan İslam bilginlerine verilen bir "şeref ünvanı" idi. Bu ve benzeri şeref ünvanları zamanla unutulan birer ünvan olarak kalmıştır. Bunlar İmadu'l-İslam, Fecru'l-İslam, Şeyhü'l-İslam, Duha'l-İslam, Şemsu'l-İslam, Hüccetu'l-İslam, Fahru'l-İslam, Rüknü'l-İslam vs. gibi tabirlerdir. Bunlardan sadece Şeyhülislam tabiri, Osmanlı Devleti'nin sonuna kadar önemli bir müessese olarak devam etti. Çünkü Osmanlılar bu müesseseyi, devletin iki temelinden biri olarak kabul ediyorlardı. Bu bakımdan Şeyhülislamlık müessesesini İlmiye teşkilatının başı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seyhülislam

 Seyhayn

Seyhayn İki yaşlı, şeyh, önder. Çeşitli alanlarda ilk iki sırayı tutan kişiler. İslam tarihinde ilk iki halife olan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'i; hadis ilminde en güvenilir hadis külliyatları sayılan altı kitaptan (kütüb-i sitte) ilk ikisini derleyen Buharî ile Müslim'i, Hanefi fıkhında da İmam-ı Azam Ebu Hanife ile İmam Ebu Yusuf'u belirtir. Dönemleri hilafet yönetiminin en yetkin örneğini oluşturan Hz. Ebu Bekr ile Hz. Ömer'in halifelikleri sırasındaki uygulamaları sonraki halifeler ve yöneticilerce bir ölçü olarak kabul edilmiştir. Her ikisinin birlikte benimsedikleri bir görüş ve uygulama ise örneklik niteliği bakımından daha da büyük bir önem kazanmaktadır. Bu nedenle bu tür görüş ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seyhayn

 Seyh

Seyh Yaşlı, ihtiyar, pir, bey, önder, kabile reisi. Tasavvufta, kendisine bağlanan insanları (mürid) tarikat kuralları içinde eğiten mutasavvıf. Ata, mürşid, mukaddem gibi adlarla da anılan şeyh, bir tarikatın kurucusu (pir) olabileceği gibi, ölümünden sonra onun yerine geçen halifelerinden biri de olabilir. Tasavvuf anlayışına göre şeyhin hem vuslata ulaşmış bir veli, hem de eğiticilik, yol göstericilik niteliklerine sahip bir mürşid olması gerekir. Her veli, özellikle meczub veliler şeyhlik görevini üstlenemezler. Mutasavvıflara göre üç türlü şeyh vardır: Bunlara şeyh-i ta'lim, şeyh-i sohbet ve şeyh-i tarikat denir. Şeyh-i ta'lim, ilim sahibi bir öğretici, tasavvufi konularda bilgi verip, insanları aydınlatmakla yetinen mutasavvıftır. Şeyh-i sohbet, her ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seyh

 Sevval

Sevval Kamerî ayların onuncusu. Ayın hareketleri esas alındığı için bu aylara "Kamerî aylar" denir. Kamer ayların ilki muharrem, sonuncusu da zilhiccedir. Araplar arasında bu ayın eski adı vagıl idi. Şevval, ramazan ile zilkade ayları arasında yer alır. Şevval ismi, Arapça "şevele" kelimesinden gelir. Bu aya şevval denilmesinin sebepleri arasında, dişi develerin bu ayda kızgınlıklarının artması veya gebeliğe alamet olmak üzere kuyruklarını yukarıya kaldırmaları gösterilmektedir. Ancak şevval ayını, diğer Arabî aylardan ayıran en önemli hususiyet, ramazan bayramının bu ayın ilk üç gününde oluşudur. İslam'da ilk ramazan bayramı, hicretin ikinci yılında şevval ayında gerçekleşmiştir (M. Z. Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sevval

 Sevr Magarası

Sevr magarası Hz. Muhammed (s.a.s)'in Mekke'den Medine'ye hicreti sırasında Hz. Ebu Bekir ile birlikte müşriklerden gizlendikleri ve üç gün süreyle kaldıkları mağara. Sevr dağı, Mekke'nin güney tarafında ve 5 km. uzaklıktadır. Sevr, bir çok tepeden oluşan bir dağdır. Bu dağda pek çok irili ufaklı mağara vardır. Bu mağaralar dağın değişik yerlerine dağılmıştı. Hz. Peygamber (s.a.s)'in Hicret sırasında Hz. Ebu Bekir (r.a) ile birlikte sığındıkları mağaranın bazı özellikleri vardır. Öncelikle gizlenmeye elverişli olup, kayadan yontularak yapılmış bir mağarayı andırır. Ön ve arkasında delikleri vardır. Bunlar mağaranın alt kısmındadır. Bu sebeple mağaraya ancak sürünerek veya eğilerek girmek mümkündür. Mağaranın çevresinde, dışarıda dolaşan kimsenin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sevr Magarası

 Seviyy

Seviyy Tam, eksiksiz, kusursuz ve eşit manalarına gelen Kur'anî bir terim. Sıfat olduğu kelimeye göre değişiklik göstermesine rağmen, genellikle manası olumludur; mükemmellik ifade eder. Kelime Kuran-ı Kerim'de beş yerde geçmektedir: Meryem, 19/10, 17, 93; Taha, 20/135; el-Mülk, 67/22 Seviyy, yol manasına olan "sırat" kelimesiyle birlikte kullanıldığı zaman dosdoğru (müstakim) manasına gelir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de "Babacığım, bana, sana gelmeyen bir bilgi geldi; bana uy, seni dosdoğru bir yola ileteyim " (Meryem, 19/43). De ki: Herkes gözetlemektedir. Gözetleyin (bakalım), dosdoğru yolun sahipleri kimdir, doğru yolda olan kimdir, bileceksiniz" (Taha, 20/135). Bu dosdoğru yolun özelliğini müfessirler şöyle belirlemektedirler: "Dosdoğru, isteklerin en ulvîsine ulaştıran, kötülenmeye ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seviyy

 Sevgi

Sevgi Sevme duygusu, bir kimseye veya birşeye muhabbet besleme hissi. Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan bir duygudur. Sevgi, topluma huzuru ve kardeşliği getiren birleştirici bir unsurdur. Kur'an, kalplerin sevgi ile birleşmesine önem verir. Mü'minin gönlü sevgi ile doludur. Kin ve düşmanlık kafirlerin özelliklerindendir. Allah Teala iman edenlerin kalplerini sevgi ile birleştirmiş, onları bu sevgi ve bağlılıkla güçlendirmiştir. Cenab-ı Hakk şöyle buyuruyor: "Ve kalplerinin arasını sevgi ile birleştirdi. Yoksa yeryüzünde ne varsa hepsini harcasaydın, yine onların kalplerini birleştiremezdin. Fakat Allah, onların arasını sevgi ile birleştirdi..." (el-Enfal, 8/63). İnsan için en büyük mutluluk, Allah sevgisine ulaşmaktır. Allah Teala, zalimleri, fesatçıları, kafirleri, israfçıları, haddi aşanları, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sevgi