Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Semud Kavmi

Semud kavmi SEMUD KAVMİ Kur'an-ı Kerim'de adı geçen ve kendilerine uyarıcı olarak Salih (a.s)'ın gönderildiği, Hicaz ile Suriye arasında Vadil-Kura'da yaşamış eski bir Arap kabilesi. Kur'an-ı Kerim'de bu kabilenin ismi yirmi altı yerde geçmekte olup, ayrıca Salih (a.s)'dan bahseden ayetler de onun kavmi olan "O (Allah), yapılan duayı işiticidir" Semud ile ilgilidir. Bu kavmin Kur'an-ı Kerim'de zikredilişinin sebebi, peygamberlerini yalanlayıp inkarlarına devam etmelerinden dolayı helak edilişlerinin bir ibret vasıtası kılınmış olmasıdır. Semud kavminin başına gelenler Kur'an-ı Kerim'de ondan önceki Ad kavminin başına gelenlerle birlikte zikredilmektedir. Semud kavmi, Semud b. Casır b. İrem b. Sam b. Nuh'un neslidir (Taberî, Tarih, Beyrut (t.y), ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Semud Kavmi

 Sems Suresi

Sems suresi Kur'an-ı Kerîm'in doksanbirinci sûresi. On beş ayet, elli dört kelime ve ikiyüzkırkaltı harften ibarettir. Mekkelilere göre onaltı ayettir. Fasılası elif harfidir. Mekkî sûrelerden olup, Kadir sûresinden sonra nazil olmuştur. Adını ilk ayetinde geçen ve üzerinde yemin edilen "Şems" (güneş) kelimesinden almıştır. Sûre iki bölümden oluşmaktadır. Onuncu ayete kadar süren birici bölümde Allah, kainattaki bir takım olaylara kasem ederek, kendi varlığı için birer delil olan bu muazzam olayları insanoğlu, belki düşünür ve Rabbinin azametini idrak eder diye sergiliyor. Allah birbirine zıt olan varlıkları bir arada zikrederek, bunlar kesin hatlarla birbirinden nasıl farklıysa, iyilik ve kötülüğün de öylece birbirinden farklı olduğunu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sems Suresi

 Semi

Semi Cenab-ı Allah'ın sıfatlarından biri. İster gizlensin ister açıkça söylensin, gizliyi, fısıltıyı bile işiten anlamına gelen es-Semi' ismi ayet-i kerimelerde tek başına bulunmayıp es-Sebe', 34/50; ed-Duhan, 44/6; el-Hucurat, 49/1; el-İsra,17/I ayetlerinde görüldüğü gibi daha çok Karîb, Basîr ve Alîm isimleriyle birlikte getirilmiştir. Semi', bazen duaların kabulü manasına "Semiu'd-dua" (duayı tam anlamıyla duyan, işiten) anlamına gelir. Mesela; İbrahim,14/39 ve Alu İmran, 3/38; ayetlerde Hz. İbrahim ve Hz. Zekeriyya peygamberlerin dualarında gördüğümüz "duaları çok işiten, yani çok kabul eden" manasındaki "semiu'd-dua" bunu göstermektedir (Metin Yurdagür, Allah'ın sıfatları, İstanbul 1984, s. 86). Semi', Cenab-ı Allah'ın sıfat-ı subütiye veya sıfat-ı meani ve sıfat-ı zatiyye de ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Semi

 Semen

Semen Fiyat, bedel, değer, paha, bir şeyin kıymeti; alış-verişte satılan malın satış bedelini ifade eden terim; alıcının satın aldığı şeye karşılık satıcıya vermesi gereken nakit para veya mislî mal. Çoğulu "esman", "esmine" ve "esmün" gelir. Mecelle'nin tarifi şöyledir: "Semen, satılan şeyin pahasıdır ki, alıcının zimmetine taalluk eden şeydir" (Mecelle, mad., 152-154; bk. Ali Haydar, Dürarul-Hukkam Şerhu Mecelletil-Ahkam, İstanbul 1330/1912, I, 238, 240). Semen, Kur'an-ı Kerîm'de genellikle "kalîl-az" kelimesi kendisine sıfat yapılarak gelmiştir. Bazan eksik, noksan, düşük manasına "bahs" kelimesi sıfat yapılarak gelmiştir (Yusuf, 12/20). Bazan da sıfatsız gelmiştir (el-Maide, 5/106). Sıfatlı geldiği yerlerde değerli bir şeyin değerinin düşürüldüğü, Hak katında değeri ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Semen

 Semavi Din

Semavi din SEMAVİ DİN Allah Teala'nın peygamberlerine vahyettiği esas ve hükümler; akıl sahibi insanları kendi arzuları ile hayırlara yani dünya ve ahiret saadetine sevk eden sistem. Başka bir tabirle Semavî veya ilahi din, peygamberlerin ilahi vahye dayalı olarak tebliğatıdır ki, insanları kendi iradeleri ile her türlü iyiliklere sevkedip kötülüklerden alıkoyar. Dini gerçeklerin peygamberlere vahyedilerek bildirilmesi madde ve tabiat aleminin ötesinde manevi hallerdendir. Bunlar, madde ve özellikleri gibi duyularla kavranmaz. Yalnız duyulara ve akla dayanan deliller ile aydınlatılmış temiz vicdanlar ile sıhhatlerine hükmolunur. Bunları tebliğ eden peygamberlerin doğrulukları, gösterdikleri mucize ve başka beyyinelerle anlaşılır. Tek olan Allah'a inanıp yalnız O'na ibadet etmeyi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Semavi Din

 Semail-i Şerfe

Semail-i şerfe Hz. Peygamber (s.a.s.)'in, en güzel örnek olması bakımından, ibadet, ahlak, davranış ve yaşayışını, Allah'tan gayri varlık aleminde en güzel olan şerefli vücûdunun güzelliklerini anlatan ilim. Bu ilme onun sıfatları, halleri, hususiyetleri ve sünneti de dahildir. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in şemailiyle ilgili hadisler, ya müstakil kitaplar halinde yazılmış veya büyük hadis mecmualarında ibadet, muamelat, ahlak, adab, zühd ve rekaik bablarındaki hadisler arasında, konuyla ilgisi açısından, dağınık olarak bulunmuştur. İbn Kesîr, "Semailü'r-Rasûl" isimli eserinde konuyu şöyle anlatır: "Bu konuda ulema, gerek eskiden, gerek şimdi, müstakil veya diğer bilgilerle karışık kitaplar yazmışlardır. Bu konuda, en güzel ve konuyu en iyi ifade eden kitabı, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Semail-i Şerfe

 Sema (gök)

Sema (gök) Tavan, gök; yukarı, üst; her bir şeyin üst tarafı; yörünge; yukarı taraf; evin revakı ve saçağı; geniş fezada (boşlukta) arzı kuşatan şeyler. Arabça olan "Sema" kelimesi müennes ve müzekker olarak kullanılır. Müfred ve çoğul olarak da geçer. Çoğulu "Semavat"tır. Sema; lügatta bulut ve yağmura da denilir. Bu anlamda olan Sema'nın çoğulu (Esmiye ve sümiyyün) olur. Cenab-ı Allah yedi sema (7 kat gök) yaratmıştır. Bunlardan dünya seması (bize en yakın gök) yıldızlarla donatılmıştır: "Gerçekten en yakın göğü bir ziynetle ve yıldızlarla donatıp süsledik" (es-Saffat, 37/6). "O Centauri" ismi verilen dünyaya en yakın yıldızın ışığı bize 4,3 ışık yılında gelir. Işığın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sema (gök)

 Selsebil

Selsebil Cennetteki bir pınarın adı. Kur'an-ı Kerim'de sadece bir defa zikredilmektedir: "Cennette samimi mü'minlere "zencefil" katılmış kadehler sunulur, o cennette "selsebil" denilen bir kaynaktır" (el-İnsan, 76/17-18). Hadislerde ise, cennetteki selsebil pınarı Rasûlüllah (s.a.s)'in Abdurrahman b. Avf ile ilgili bir duasında geçmektedir: "... Allah'ım, Abdurrahman b. Av)'ı cennetteki "selsebilden" içir" (Ahmed b. Hanbel, VI, 299, 302). Selsebil kelimesi ilk olarak Kur'an-ı Kerim'de yer almıştır (M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul 1988, VII, 5507). Gramer alimlerinden bazıları, kelimenin s.b.l. kökünden türetilmiş olduğunu söylerken bazıları da beş harfli bir kökten türetilmiş olduğunu ifade etmektedirler. Buna göre müennes kalıbı hariç bu kökten türetilen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Selsebil

 Selem

Selem Satış bedeli peşin ödenerek mal veresiye olmak üzere yapılan bir satım akdi. Burada, hazır olan bir ivaz karşılığında nitelikleri belirli bir ivazın zimmette bir borç olarak belli bir zaman sonunda teslimini kapsayan bir akit söz konusudur. Selem akdi Kitap, Sünnet ve İcma delilleri ile meşrûdur. Borçlanma ile ilgili ayetin selem akdini de kapsamına aldığı kabul edilmiştir. Ayette şöyle buyurulur: "Ey iman edenler! Belli bir zamana kadar birbirinize borçlandığınız zaman, onu yazınız" (el-Bakara, 2/282). İbn Abbas: "Belli bir zamana kadar, selem akdi yapmayı Allah Kitab-ı Keriminde helal kılmış ve ona izin vermiştir" demiş ve sonra bu ayeti okumuştur (Zeylaî, Nasbu'r-Raye, IV, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Selem

 Selefiyye

Selefiyye Daha çok bir Kelam ilmi terimi olarak kullanılan bu kelime, Selef'in mezhebi ve görüşü anlamına gelir. Akaid konu ve meselelerinde nass (Kur'an-ı Kerim ve Hadis) da varid olan hususları müteşabih olanlar da dahil olmak üzere, olduğu gibi kabul edip, teşbih ve tecsime (benzetme ve cisimlendirme) düşmemekle birlikte, te'vile (yoruma) de başvurmayan Ehl-i Sünnet-i Hassa'ya selefiyye denmiştir. Bunlar, Hz. Peygamber ile Sahabenin akaid (inanç) hususlarında takib ettikleri yolu olduğu gibi izleyenler diye bilinir. Tabiîn mezhep imamları, önde gelen fakihler ve muhaddisler Selefiyye içinde kabul edilirler. Hicrî dördüncü yüzyılda Eş'arî ve Maturidî tarafından Ehl-i Sünnet Kelam ilmi kuruluncaya kadar yaşamış olan bütün ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Selefiyye