Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Sef

Sef Çift olan her şey anlamına gelen ve tek manasını ifade eden "vetr" ile beraber kullanılan Kur'anî bir terim. Fecr sûresinin 3. ayetinde, "Şef'a ve vetra yemin olsun" buyurulur. Şef' ve vetr kelimelerine verilen manalar hep çift ve tek manası esasına dayanır. İmam Ahmed b. Hanbel ve Tirmizî'nin İmran b. Husayn (r.a)'dan rivayet ettikleri bir hadise göre Rasûlüllah (s.a.s)'e "Ve'ş-şef'i ve'l-vetr" in ne demek olduğu sorulunca şu cevabı verdi: "O namazdır; onun bir kısmı çift (rekatlı), bir kısmı da tek (rekatlı) dır" buyurdu. İmran (r.a)'dan Abd b. Humeyd, İbn Cerir, İbn Münzîr, İbn Merdûye ve İbn Ebî Hatim'in de rivayet ettiği ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sef

 Seddi Zerayi

Seddi zerayi Sedd; menetme, engelleme, kapama manalarına gelir. Zerayi' ise bir şey'e götüren vesîle ve yol manasına gelen zeria'nın çoğuludur. Bu şey mefsedet, maslahat, söz ve fiil olabilir. Sedd-i zerayi' vesîleleri kaldırmak, sebebi tıkamak demektir. Bu durumda harama vesîle olan şey haram, vacibu vesîle olan şey vaciptir. Fuhuş haramdır; fuhşa vesîle olduğu için yabancı kadının avret yerine bakmak da haramdır. Cuma namazı farzdır, Cuma namazına gitmek ve Cuma namazına gitmek için alış-verişi bırakmak da farzdır. Zerayide asıl olan fiillerin sonucudur. Fiil, sonucuna göre hükme bağlanır. İstenilen bir şeye vasıta olan fiil taleb edilir; kötülüğe vasıta olan şey de yasaklanır. Burada fiillerin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seddi Zerayi

 Secere-i Rıdvan

Secere-i rıdvan Bey'atu'r-rıdvan* olarak bilinen ünlü biatın altında yapıldığı ağaç. Kur'an, "Andolsun Allah, sana o ağacın altında biat ederlerken müminlerden razı olmuştur" (el-Feth, 48/48), ayetiyle sidr ya da semure olduğu söylenen bu ağaçla altında yapılan biata işaret etmiştir. Hicretin 7. yılında, Hz. Peygamber, gördüğü bir rüya üzerine, bin dört yüz Müslümanla birlikte umre yapmak niyetiyle Mekke'ye doğru hareket etti. Müşriklerin kendilerini engellemek için ordu hazırladıklarını öğrenen Hz.Peygamber, Hudeybiye mevkiinde konaklayarak Hz. Osman'ı Mekke'ye elçi gönderdi. Birkaç gün sonra Hz. Osman'ın şehid edildiği haberi yayılınca Hz. Peygamber, müşriklerin anlaşmaya yanaşmayacakları, savaşın kaçınılmaz olacağı düşüncesiyle Müslümanlardan biat istedi. Müslümanlar, "ölünceye kadar sebat edip ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secere-i Rıdvan

 Secere

Secere Arapça'da ağaç anlamına gelir. "Şecere-i hayat, soy ağacı" tabirleri ise "Herhangi bir şahsın, bir velinin, bir hükümdarın soyunu sopunu gösterir cetvel" veya "Bir ailenin, bir şahsın en uzak dedelerinden başlayarak evlatlarıyla birlikte ve ağaç tarzındaki şematik resim" anlamlarında kullanılmış, zamanla aynı anlam tek başına "şecere" kelimesi ile dile getirilmiştir. Babadan oğula sıra ile yazılarak meydana gelen kuşak veya soy defteri manasında "silsile"; meşhur bir şahsın silsilesini gösteren veya bir ailenin soyunu-sopunu gösteren cetvel manasında da "silsile-name" tabirleri kullanılmıştır. Tarikatlarda silsileyi gösteren bu tür cetvellere "tomar" denilmiştir. İslamî ilimlerin teşekkül ve tedvin döneminde "İlmü'l-Ensab" (Soybilim) diye bir ilim dalı ortaya çıkmış ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secere

 Secde-i Şükür

Secde-i şükür Şükür; nimeti bilip nimet vereni anmak ve övmek demektir. Şükür secdesi bir nimete kavuşmaktan veya bir sıkıntı ve musîbetten kurtulmaktan dolayı kıbleye yönelerek ve tekbir alınarak tilavet secdesi gibi yapılan bir secdedir. Ebû Bekre (r.a)'den rivayete göre, "Hz. Peygamber (s.a.s) sevindirici bir haber aldığı zaman veya kendisine bir müjde verildiği vakit secdeye kapanırdı." Şükür secdesi müstehaptır. Ancak namazdan sonra yapılması mekruhtur. Çünkü işin mahiyetini bilmeyenler bunun namazın bir parçası olduğunu sanabilirler. Bu gibi inanışa yol açabilen her türlü mübah iş ise mekruh olur. Şükür secdesinin mekruh vakitler dışında yapılması gerekir (İbn Abidîn, Reddül-Muhtar, Mısır t.y., I, 344, 731; eş-Şürünbülalî, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secde-i Şükür

 Secde-i Tilavet

Secde-i tilavet Kur'an'daki bir secde ayetini okuyan veya dinleyen müslümanın yapması vacib olan secde. Tilavet, arapça bir mastar olup; okuma, özellikle Kur'an-ı Kerîm'i okuma anlamına gelir. Kur'an'daki bir secde ayetini okuyan veya dinleyen akıl, baliğ bir müslümanın bir defa secde yapması vacibtir. Secde ayetinin tercemesini okuyan veya dinleyen kimse de secde yapmalıdır. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Onlara ne oluyor ki iman etmiyorlar ve kendilerine Kur'an okunduğu zaman secde etmiyorlar" (el-İnşikak, 84/21). Bir kimse ancak vacib olan işi yapmamaktan ötürü kötülenir. Diğer yandan bu secde namazda yapılan secde olup, namaz secdesi gibi vacib hükmüne tabi olur. Allah elçisi şöyle buyurmuştur: "Kur'an'ı okuyan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secde-i Tilavet

 Secde-i Sehiv

Secde-i sehiv Secde, alnı yere koyma; aşırı saygı gösterme; sehiv, dalma, gaflet etme, bilmeyerek terk etme demektir. Sehiv secdesi ise, yanılmak suretiyle namazın rükünlerinden birisini geciktirme veya bir vacibi terk ya da geciktirme halinde, namazın sonunda yapılması gereken iki secde demektir. Bir rüknün tehiri veya bir vacibin terk yahut tehiri halinde son oturuşta yalnız Tahiyyat okunduktan sonra iki tarafa selam verilir, daha sonra "Allahu ekber" denilerek secdeye varılıp, üç kere "Sübhane Rabbiyel a'la" okunur; sonra "Allahu ekber" denilerek oturulur, bir tesbih miktarı celseden sonra yeniden "Allahu ekber" diye, ikinci secdeye varılır; yine üç defa "Sübhane Rabbiyel-a'la" okunduktan sonra "Allahu ekber" denilerek ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secde-i Sehiv

 Secde Suresi

Secde suresi Kuran-ı Kerimin otuz ikinci sûresi. Otuz ayet, üç yüz seksen kelime ve bin beş yüz on sekiz harften ibarettir. Fasılası, mim, nûn, lam harfleridir. Mekkî sûrelerden olup Müminûn sûresinden sonra nazil olmuştur. On sekiz, on dokuz ve yirminci ayetlerinin Medinede nazil olduğu rivayet edilmektedir. Adını on beşinci ayetinde geçen secde kelimesinden almış olup, içinde secde ayeti bulunan sûrelerden biridi. Diğer bir adı da el-Mecadi" dir. Kuranda Secde Sûresi" olarak adlandırılan iki sûre vardır. Bunlardın birisi bu sûredir; diğeri de Fussilet sûresidir. İkisini birbirinden ayırdetmek için bu sûreye Lokman Secdesi, diğerine de Hamim Secdesi adı verilmiştir. (M. Hamdi Yazır, Hak ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secde Suresi

 Secde

Secde Baş eğme, itaat etme, üstün bir varlığın önünde yere kapanma; namazda veya Allah'a ibadet niyeti taşıyarak alın ve burun yere değecek şekilde yere kapanma ve dua etme anlamında bir fıkıh terimi. Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde müslümanlar, rükû ve secde edenler şeklinde tanımlanmış; Allah'a yaptıkları secde nedeniyle yüzlerinin nurlandığı ve alınlarındaki secde izlerinden tanınacakları bildirilmiştir (el-Fetih, 48/29). Diğer yandan, secdenin, müslümanların namaz kılarken alınlarını yere koymaları dışında, aslında Allah'ın emirlerine uymak, O'nun kainattaki düzenine riayet etmek anlamına geldiği şu ayet-i kerimeyle daha iyi anlaşılmaktadır: "Göklerde ve yerde olanların, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların çoğunun Allah'a secde ettiklerini görmüyor ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secde

 Seccade

Seccade Üzerinde namaz kılınan, secdeye varılan yaygı. Kumaş, halı, hayvan postu, hasır vb. şeylerden yapılır. Seccadenin imal edildiği madde bizatihi, haram veya mekruh olmamalıdır. Genellikle bir kişinin rahatça namaz kılabileceği büyüklüktedir. İslam'ın ilk dönemlerinde bu isme rastlanmaz. Ancak, kelimenin karşıladığı anlamda namaz kılmak için değişik şeylerin kullanıldığı bilinmektedir. Hadislerde, Rasûlüllah (s.a.s)'in Mescid-i Nebi'de, yağmurlu zamanlarda namaz kılarken çamurlaşmış toprak üzerine secde ettiği rivayet edilmektedir (Buharî, Ezan, 135). Yer yüzünde kirletilerek pislenmemiş her yer namaz kılmaya elverişlidir. Bir hadis-i şerifte Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurmaktadır: "Yer yüzü benim için mescid ve temiz kılınmıştır" (Buhari, Salat, 56). Bunun yanında şiddetli sıcaktan korunmak için Ashabın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seccade