Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Secavend

Secavend Kur'andaki ayetlerin neresinde durulmak, nerelerde durulmadan geçilmek lazım geldiğini belirten işaretler; Secavendler tecvid ve kıraat ilimleriyle ilgili olduğu için, hafızlar bunları hocalarından öğrenir. Secavendler, Türkçedeki noktalama işaretlerine benzer. Okunan yerin manası göz önüne alınarak konulmuşlardır. Bu işaretleri ilk defa Muhammed b. Tayfur es-Secavendi (öl: 560/1165) koymuştur ki, daha sonra konulan bazı işaretlerle birlikte hepsine birden, onun ismine izafeten "Secavend" denilmiştir (A. Çetin, Kur'an-ı Kerim Tarihi, s. 150). Kur'anın okunuşu kendine has özellik taşır. Onun okunuşunun özel kuralları vardır. Secavendlere riayet ederek okumak hem mana ile, hem de tecvidle ilgilidir. İmam Cezerî'ye göre (en-Neşr, I, 230-231) secavend olarak bildiğimiz bu işaretlerin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secavend

 Secaat

Secaat İhtiyaç görülünce, şiddet ve tehlikelere karşı koymak hususunda kalbin yılmaması, ölümü küçümsememesi. Şecaat bir müslümanda bulunması gereken faziletlerdendir. Allah insana, dışarıdan gelecek saldırılardan kendini koruma gücü vermiştir. Kuvve-i gazabiye de denilen bu güç, dışarıdan gelen saldırıları önleyen itici bir kuvvettir. Kuvve-i gazabiye ifrata kaçar, gereğinden ziyade olursa, tehevvür (saldırganlık); tefrite (yokluk, azlık) düşerse, cebanet (korkaklık) kötü huyları; itidal-denge durumunda olursa, -din tarafından eğitilmiş, akla bağlı, hikmete uygun olarak işletilmiş- şecaat (kahramanlık) fazileti ortaya çıkar. İnsan dışarıdan gelecek saldırılar karşısında korkak olmamalı, fakat saldırıya haddinden fazla karşılık vererek mütecaviz, saldırgan veya hemen öfkeye kapılan, kızan bir kimse de olmamalıdır. Bu hususta ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Secaat

 Sebilullah

Sebilullah Allah yolu. Fî edatı ile "Allah yolunda" anlamında, kendisine zekat verilmesi caiz olan bir sınıfı ifade eder. Bununla Allah yolunda cihad edenler kastedilir. Kur'an-ı Kerîm'de, zekat verilecek sekiz sınıf bildirilirken; "Zekatlar ancak fakirlerin, miskinlerin..., Allah yolunda cihad edenlerin ve yolcuların hakkıdır" (et-Tevbe, 9/60) buyurulur. Allah için savaşa hazırlanmak veya savaşta olanlara silah temin etmek, bunları donatmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için de zekat verilir. Ebû Hanîfe ve Ebû Yusuf'a göre, zekat ancak mücahitlerin yoksul olanlarına verilir. İmam Şafiî ve İmam Malik'e göre ise bu konuda mücahitler arasında zengin-yoksul ayırımı yapılmaz. Hanbelîlere ve bazı Hanefîlere göre hac da "Allah yolunda" olmak demektir. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sebilullah

 Sebil

Sebil Yol, Allah yolunda yapılan ve Allah'ın yapılmasını istediği her tür hayır-hasenatı içine alan genel bir kavram. Sebil denilince akla en çok, çeşmeler gelir. Çünkü canlıların en fazla ihtiyaç duyduğu şey sudur. Onun için de pek çok hayır sahibi, çeşme ve benzeri şeyler yaparak Allah'ın rızasını kazanmak istemiş, Allah yolunda yapılan hayır anlamında böyle tesislere, sebil adı verilmiştir. Sebiller genellikle cami kenarlarında, işlek yollar üstünde, üstü kubbeli, önü parmaklıklı küçük yapılar halinde inşa edilmiştir. Sebillerde, herkesin kolayca su içebilmesi için bolca tas bulunur, içeride duran biri boşalan tasları doldururdu. Kaybolmaması için taslar, ince bir zincirle demir parmaklıklara bağlanırdı. Bu sebilleri inşa ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sebil

 Sebe' Suresi

Sebe' suresi Kur'an-ı Kerim'in otuz dördüncü süresi. Elli dört ayet sekizyüz seksen üç kelime, üçbin beşyüz on iki harf" ten ibarettir. Fasılası ra, nun, mim, dal, ba, lam ve zi" harfleridir. Mekkî surelerden olup Lokman süresinden sonra nazil olmuştur. Altıncı ayetinin Medenî olduğu da rivayet edilmektedir (Zemahşerî, el-Keşşaf, Beyrut (t.y), III, 566). Adını on beşinci ayetinde geçen "Sebe" kelimesinden almaktadır. Sebe, Yemen bölgesinde yaşayan bir kavmin adıdır. Sebeliler, çok verimli topraklara sahiptiler ve bu sayede de medeniyetlerini oldukça geliştirme imkanı bulmuşlardı. Yüksek bir yaşam seviyesine sahip olan bu topluluk, göz kamaştırıcı güzellikte baş ve bahçelere sahipti. Yağmur suları, inşa edilen su ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sebe' Suresi

 Sebat

Sebat Kararlı olma, sözde durma, ahde vefa etme; bir konuda iyi düşündükten sonra verilen karardan dönmeme. Sebat, ahlakî faziletlerden biridir. Sebat ve metanet; herhangi bir konuda iyice düşündükten sonra verilen karardan asla bir daha dönmemek demektir. Bu fazilete sahip kişiler sözünde sabit ve görüşlerinde kuvvetli, işlerinde cesur ve yürekli kimselerdir. Sebat ve metanet sahipleri yapacakları işleri önceden iyi düşünür, lehinde ve aleyhinde olan bütün sebepleri karşılaştırıp ölçer, tercih sebeplerini bularak karar verir; böyle verilmiş karardan da artık dönmezler. İrade ile ilgili olan bu fazilete sahib olmak büyük bir meziyettir. Ne sevinç, ne üzüntü, ne menfaat, ne de heyecan, kısaca hiç bir ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sebat

 Seb-i Arus

Seb-i arus Mevlana'nın ölüm gününün hatırası olarak yapılan merasim hakkında kullanılan bir tabir. İkindi vaktinden sonra Kur'an okumak ve Aynü'l-Cem' yapılmak sûretiyle icra edilen bu merasimin gecesine aynı zamanda "Leyletü'l-Arûs" da denilir. Şeb, Farsça; Leyle, Arapça "gece" demek olduğu için tabirlerin ikisi de aynı manaya delalet etmektedir. Mevlana Celaleddin ölüm gününü "Hakk'a vuslat", "Düğün günü" saymıştır (Hilmi Yücebaş, Edebiyatımızda Mevlana, (Konya İl Yıllığı), Konya 1973, 30) Bilindiği gibi, Mevlana (hicrî 672) miladî 17 Aralık 1273'de Pazar günü akşam üstü güneş gözden kaybolup, Konya ufuklarını kızıla boyarken bu alemden can ve beka alemine göç etmiştir. Mevlana ölümünü gerdek gecesi "Şeb-i Arûs" "Sevgiliye ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seb-i Arus

 Seb'u'l-mesani

Seb'u'l-mesani "Tekrarlanan yedi" anlamında Kur'ani bir kavram. Mesnanın veya Mesna(tun)"ın çoğulu olan "mesani" kelimesi çok anlamlı ve çok kapsamlı bir kelimedir. Tesniye (ikilik) maddesi olan sena"dan veya istisna maddesi olan Sena"dan da türemiş olabilir. Kısacası; bükülmek, katlanmak, kıvrılmak veya tekrar edilmek suretiyle ikilenen veya başka bir şey eklemekle takviye edilen veya çeşitlendirilen herhangi bir şeye "mesna" denilir ki ikişer, ikili, mükerrer, bükülü, te'kid edilmiş, muhkem, çifteli, büklüm, büklümlü, büklüm yeri kat olan, katlı, kıvrım, kıvrımlı, kıvrak, manalarına gelir. Bu suretle herhangi bir şeyin kuvvetlerine, katlarına, kıvrımlarına "mesani" denildiği gibi, hayvanın dizlerine ve dirseklerine mesani ed-dabbe" ve bir vadinin büküntülerine, dönemeçlerine "mesaşi ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Seb'u'l-mesani

 Sazz

Sazz Tek, eşsiz, benzersiz, kaide dışı. Hadis ilminde şazz tür hadis çeşididir. Hadis ilmindeki ıstılahî anlamı şöyledir: "Makbûl olan ravînin kendisinden daha makbul olana muhalif olarak rivayet ettiği hadis." Bu durumda daha makbul olanın rivayet ettiğine mahfûz denir (Tehanevî, Keşşafu Istılahatî'-l-Funûn, I, 741). İmam Şafiî ve onu izleyen Hicaz uleması şazz'ı şöyle tarif etmişlerdir: "Sika* olan ravinin, diğer sika ravilere -gerek metinde, gerek senedde- ziyade ve noksanlıkla muhalif olarak rivayet ettiği hadistir." Ayrıca İmam Şafiî, "Şazz hadîs, başkasının rivayet etmediğini rivayet eden sikanın hadîsi değil, sikanın nas'a, yani diğer sikalara, muhalefet ettiğidir" açıklamasını da getiriyor. Bu tariflerin ikisine göre de şazz'ın ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Sazz

 Savt

Savt Gayeye doğru bir defa tur atmak, her işin bir parçası. Hacer-i Esved'in bulunduğu köşesinden Ka'be sola alınarak, Ka'be'nin kapısına doğru sağa gidilmek sûretiyle yapılan devir (tur). Her tur başladığı yerde yani Hacer-i Esved'te sona erer. Buna "şavt" denir. Yedi şavt bir tavaf sayılmaktadır. Yine Safa ile Merve arasında yapılan "sa'y"ın her bir turuna da "şavt" denir. Geniş bilgi için bk. Hac mad. Abdulmelik ERDOĞAN

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Savt