Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat
vuhuv.com |
İslam AnsiklopedisiReayaReaya
Osmanlı idarî ve siyasî sisteminde bir
hükümdarın hüküm ve idaresinde bulunup vergi veren halk anlamında
kullanılan bir terim.
Reaya kelimesi, sürü, otlatılan hayvan sürüsü;
hükümete itaat eden ve vergi veren halk manalarına gelen "raiyyet"in
çoğuludur.
İslam hukukunun ikinci kaynağı olan
hadis metinlerinin en az on tanesinde yer alan kelime günümüzde daha
çok "Hepiniz çobansınız ve emriniz altındakilerden
sorumlusunuz. Devlet başkanı çobandır ve yönettiklerinden
sorumludur..." (Buhari, Cuma, Hadis no: 487) hadisindeki ifadesiyle
tanınmıştır.
"Reaya" kelimesine İslam tarihi boyunca
zaman zaman farklı anlamlar yüklenmiştir. Bunlar şöyle sıralanabilir:
a) Müslüman ve gayr-i müslim teba'a; b) gayr-i
müslim teba'a; c) köylü/çiftçi.
Başlangıçta, İslam devletinin
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Reaya Re'sü'l-malRe'sü'l-mal
Sermaye, kapital, ana para. Re's tek başına
kullanılınca; baş, hayvanın ön kısmı, her
şeyin yukarısı, baş tarafı, zirve, akıl ve
coğrafya terimi olarak, burun anlamlarına gelir. Kendisine
eklenen kelimeye göre anlam kazanır. "Re'sül-kavm" kavmin
reisi ; "re'sü'ş-şehr" ay başı; "re'sü's-sene"
yıl başı; "re'sü malî" kapitalist; "re'sü
maliyye" kapitalizm gibi. Re's'in çoğulu "ruüs"tür.
Mal; insan tabiatının meylettiği ve
ihtiyaç için elde biriktirdiği şeylerdir. Bu terim Arapçada
önceleri altın ve gümüş için kullanılırken
kapsamı genişlemiş; nakit para, menkul ve gayri menkul
mallardan maddi değeri olan herşeyi şümûlüne almıştır.
Çoğulu "emval"dir (İbn Manzûr, Lisanül-Arab,
Beyrut 1374/1955, XI, 636; İbnül-Hümam, Fethu'l-Kadîr, Mısır
1316/1898, V, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Re'sü'l-mal Ravza-i MutahharaRavza-i mutahhara
Ravza, bahçe ve cennet anlamlarına gelir. Ravza-i
Mutahhara geniş anlamıyla, alemlerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s)'in
medfün bulunduğu yer ve Mescid-i Nebi demek ise de, özel manasıyla
Mescid-i Nebi'nin içinde Hz. Peygamber (s.a.s)'in kabr-i saadetleriyle
minber-i şerif arasında kalan kısım demektir. Bu yer
10 m. genişliğinde ve 20 m. uzunluğunda 200 m2 lik bir
sahadır. Bu alanın fazileti ile ilgili olarak Allah Resulu
şöyle buyurur: "Evimle minberim arası, Cennet bahçelerinden
bir bahçedir" (Tecrid-i Sarih Tercümesi, IV, 268).
Medine'de bulunan Mescid-i Nebi'nin fazileti hakkında
Allah elçisi şöyle buyurur: "Fazla sevap umarak, içinde namaz
ve ibadet için şu üç mescid dışında hiç ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ravza-i Mutahhara RaviRavi
Su tulumu, arkasında su
taşıdıkları vasıta, modern tabir ile arroröz;
daima hadis ve şiir rivayet eden kimse; Rivayetten ism-i faildir.
Hz. Peygamber'in söz, fiil, takrir, ahlak ve şemailine dair bilgi
nakleden kimse. Mutlak olarak nakleden, hikaye eden anlamına gelen
"ravi", hadis usulündeki tarifine göre, hadisi senedi ile
usulüne uygun olarak nakleden kimse demektir. Ravinin rivayet ettiği
nesne de mervî, yani kelime anlamıyla su veya söz ve şiirdir.
Mervî, Resul-u Ekrem (s.a.s)'e nisbet olunan her şey
olabileceği gibi Sahabe, Tabiun ve başkalarına nisbet
olunan şeyler de olabilir.
İlk devir İslam alimleri, son derece
isabetli bir buluşla, kelimeleri bu lugat anlamlarından alarak,
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ravi RaufRauf
Esmaül-Hüsna -Esma-ı İlahiyeden birisi.
Raûf kelimesi Arapçada "re'fet"ten türemiştir.
Re'fet; şefkat ve merhamet göstermek, esirgemek, kalbi bir şeye
dayanmamak anlamlarına gelir. Raûf, feûl kalıbında
aşırılık (mübalağa) ifade eden bir sıfat
olup, çok esirgeyen, çok şefkat ve merhamet gösteren anlamlarını
ifade eder. Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Allah'ın kendisi için
kullandığı bir sıfat ve güzel isimlerdendir.
"Sizin ağırlıklarınızı da yüklenirler
ve ancak nefis zahmetiyle ulaşabileceğiniz bir beldeye de
taşırlar. Muhakkak ki Rabbiniz Raûf'dur, Rahim'dir"
(en-Nahl, 16/7); "Yahut da kendilerini ağır ağır
yakalayıp helak etmesinden emin mi oldular? Gerçekten Rabbiniz
Raûf'tur, Rahim'dir (Çok şefkatli, çok merhametlidir)"
(en-Nahl, 16/47).
Raûf'un anlamı ilk anda "Rahim"
kelimesinin ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Rauf RasulRasul
Gönderilmiş kimse, elçi, peygamber; bir iş
veya vazife için bir kimseyi göndermek veya elçilik anlamına gelen
risalet kelimesinden türemiş bir isim; risaleti veya ilahi sözü
taşıyan zat. Resul, "fe'ül" vezninde mübalağa
siğası olduğuna göre, çok defa gönderilmiş veya elçilik
müddeti uzadığındarı kendisine gönderilen ile
göndereni arasında gidip gelen ve görüşmesi defalarca vuku
bulmuş; veya göndericisinin haberleri birbiri ardınca (mütevaliyen)
kendisine gelen demektir. Bundan dolayı "resul"un lugat
bakımından yapılan tarifinde; kendisini gönderenin
haberlerini devamlı bekleyen ve alan kimsedir. Veya,
"resul" kelimesinin iştikakı; birbirini takib etmek ve
birbiri ardı sıra gelmek anlamına gelen
"re.se.le" kelimesindendir... Sanki tebliğin
tekrarlanması resule lazım kılınmış, yahut
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Rasul RasihunRasihun
Sağlam, metin, sarsılmayan kimseler; ilimde
derinleşmiş olan, tahkik derecesine ulaşan ve bilgisinde
şüphe aranmayan otorite ilim adamları; r.s.h. kök fiilinden
gelen "rasih" ismi failinin çoğulu. Arapça'da r.s.h. (reseha)
kök olarak sarsılmadan sabit durmak anlamındadır.
Ayrıca yağmurdan meydana gelen rutubetin yerin derinliklerine
inmesi demektir.
Taberî (öl. 310/922), rasihün'u, ilmini sağlam
kılan, onu hakkıyla kavrayıp bilgilerine şek ve şüphe
karışmayanlar olarak tarif ettikten sonra Peygamber (s.a.s)'in
onları "yeminlerine bağlı, sözleri doğru,
kalbleri de hak yol üzere bulunan ve haram yemeyenler" olarak tanımladığını
anlatan rivayetler nakletmektedir (Taberî, Camiul-Beyan an Te'vili
Ayatil-Kur'an, Beyrut 1988, III 184-185).
Elmalılı Hamdi Yazır ise, onları;
"İlimde derinleşmiş, eğilmez, ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Rasihun RasathaneRasathane
Yıldızların gözlendiği yer, gözlemevi.
Rasathane, özel bir binaya sahip olup rasat
faaliyetine (yıldızların hareketlerinin gözlenmesine) ve
astronomik çalışmalara sahne olan ve sadece bu tür işlerin
gerçekleştirildiği bir kurumdur. İşte bu
anlamıyla rasathane, Ortaçağ İslam medeniyetinin meydana
getirdiği ve dünya medeniyetine, insanlığa sunduğu
bir kurumdur.
İslam dünyasında rasathaneye zaman içinde
"marsad", "rasad", "beytü'r-rasad" adları
verilmiştir. İslam rasathanelerinde, son devir Avrupa
rasathanelerine uygun olarak, düzenli ve devamlı rasat
faaliyetleriyle karşılaşıldığı gibi,
heyet çalışma ve araştırmaları bu müesseselerin
asıl uğraşı alanına giriyordu. Rasathanenin sabit
ve coğrafi mevkii belirli bir yeri, ilmi ve idari işlerine
bakan bir müdürü ve adamları, özel bir biçimde hazırlanmış
... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Rasathane Ramazan BayramıRamazan bayramı
Müslümanların iki büyük bayramından biri.
Ramazan ayında tutulan bir aylık orucun bitiminde Şevval
ayının ilk üç günü müslümanların bayram günleridir.
Ramazan bayramına, o gün fıtır sadakası verilmesinden
dolayı "Fıtır bayramı" adı da
verilmektedir.
Resulullah (s.a.s) Medine'ye hicret ettiği zaman
Medinelilerin eğlenip neşelendiği iki bayramları
vardı. Hz. Peygamber Medinelilere özgü olan, cahiliye izleri taşıyan
bu bayramların yerine bütün müslümanların sevinip
eğleneceği İslam'ın iki bayramını onlara
haber verdi: "Allahu Teala size, kutladığınız
bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan
bayramı ile Kurban bayramını hediye etti" (Sünen-i
Ebû Davud, Salat, 239). Bayram, Ramazan çıkıp bayramın
başladığı Şevval hilalini görmekle, havanın
bulutlu olması ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ramazan Bayramı RamazanRamazan
Kameri aylardan dokuzuncusunun ismi. Müslümanların
oruç tutmakla mükellef oldukları, dinimizce yüce ve kutsal kabul
edilen ay.
Ramazan, arapça bir kelimedir. Bu mübarek ay'a
Ramazan isminin verilmesindeki hikmet şöyle belirtilmiştir:
1- Yaz sonunda, güz mevsiminin evvelinde yağıp
yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına "ramda"
kelimesinden alınmıştır. Bu yağmurun yeryüzünü
temizlediği gibi, Ramazan ay'ı da müminleri günah kirlerinden
temizler. Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s);
Kim inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek Ramazan
orucunu tutarsa, geçmiş günahları
bağışlanır" (Buharî, Savm, VI) buyurmuştur.
2- Güneşin şiddetli hararetinden
taşların yanıp kızması anlamına olan
"ramad" kelimesinden alınmıştır. Böyle kızgın
yerde yürüyenin ayakları yanar, zahmet ve ... Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ramazan |