Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Papaz

Papaz Rum dini reisi; rahip, keşiş. Aslı Yunanca "pappas" olmakla beraber dilimizde "papaz" şeklinde kullanılışı daha yaygındır. Papaz "baba" anlamına gelir. Ortaçağ'daki din adamlarına da genellikle papaz denir. Dilimizde papaz kelimesinin geçtiği birçok deyim bulunmaktadır: Saçı sakalı uzun ve birbirine karışmış kişiler için "Papaz gibi" deyimi kullanılır. Başkasına öfkelenip sinirlenerek, kendisine zararı dokunacak bir iş yapmak karşılığında, "Papaza kızıp oruç bozmak" deyimi söylenir. Bazı Hristiyan kiliselerinde piskoposla diyakoz arasında yer alan din adamlarına papaz adı verilir. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde ruhbanlık, büyük bir ihtimalle Komünyon (şaraba batırılmış ekmeği yeme) ayiniyle bağlantılı olarak teşekkül etmiş ve tek kademede ortaya çıkmıştır. II. yy. sonlarına ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Papaz

 Papa

Papa Roma katolik kilisesinin başkanı; Katolik mezhebinin ruhani lideri; bütün katoliklerin mutlak teslimiyetle yükümlü oldukları en büyük papaz. Kelime Yunanca "baba" anlamındadır. İlk önceleri bu isim bütün piskoposlar için kullanılmaktaydı. Papanın yanılmaz olduğu kabul edilir ve o istediğini dinden dışlama yetkisine sahiptir ki, buna "aforoz" denir. Ona itaatten yüz çevirme bir sapıklık olarak telakki edilir. Papa, katolik mezhebine bağlı birine Allah adına Cennet vadedebilir ve buna bir belge tanzim ederek Cennetteki yerini belirtebilir. Bu belgeyi edinen kimse ölünce Cennete girip papanın tayin ettiği yere yerleşeceğine kesin bir şekilde iman eder. Bu, Hristiyan din adamlarının Hz. İsa (a.s)'nın getirdiği tevhidî dinden sapıp ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Papa

 Oyun

Oyun Beden veya zihin gücünün sadece zevk almak, dinlenmek ve eğlenmek maksadıyla yaptığı işler. İslam'da şansa dayanan ve bir tarafın haksız kazancına, öbür tarafın kaybetmesine sebep olan oyunlar kumar sayılarak yasaklanmıştır. Kur'an-ı Kerim'de Ey iman edenler; içki, kumar, tapınmak için dikilen heykeller ve fal okları, şüphesiz şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan kaçının ki saadete eresiniz"buyurulur (el-Maide, 5/90). Tavla ve gülbahar, kumardır. Nitekim Resulullah (s.a.s) Kim nerd şir (tavla ve gülbahar) oynarsa elini domuz etine ve kanına bulamış gibi olur" buyurmuştur. İmam Şafiî zekayı güçlendirdiği gerekçesiyle satrancı mekruh saymış, öteki mezhep imamları ise, kumar kabul ederek haram olduğunu söylemişlerdir. At, katır, eşek, deve ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Oyun

 Otuz

Otuz iki farz Yapılması dinen kesin olarak emredilen işlere "farz" denir. Farzlar sübûtu ve delaleti kesin olan ayet ve hadis delillerine dayanır. Farzı ifa etmek sevabı; terketmek ise azabı gerektirir. Bu çeşit emirleri inkar eden dinden çıkar. İman, temizlik ve ibadet konularında her ergin ve akıllı müslümanın fert olarak yerine getirmek zorunda olduğu farzların sayısı otuz iki olarak meşhur olmuştur. Ancak İslam'ın bütün emirleri bunlardan ibaret olmayıp; medenî, borçlar, ticaret, ceza hukuku ve benzeri alanlarda da uyulması gereken prensipler vardır. Otuz iki farz; iman, İslam, abdest, gusül, teyemmüm ve namaz konularına aittir. Bunları yedi maddede açıklamaya çalışacağız. A. İmanın Şartları. Altı ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Otuz

 Oruç

Oruç İslamın dört temel ibadetinden ve beş esasından biri. Farsça'dan Türkçe'ye geçmiş bir isimdir. Kelimenin aslı "Ruze"dir. Önceleri "Oruze" (günlük) olarak kullanılmış; daha sonra "Oruç" şeklinde telaffuz edilmeye başlanmış ve bu şekliyle yaygınlaşmıştır. Arapça karşılığı "savm" veya "sıyam"dır. Savm kelimesinin lügat manası; yeyip-içmekten kendini tutmak, imsak, hareketsiz kalmak ve herşeyden el, etek çekmektir. Kur'an-ı Kerim'de bazan "susmak" manasına kullanılmıştır (Meryem, 19/26). İslami ıstılahta oruç, "İkinci fecirden (fecr-i sadık'tan)" itibaren, güneşin grubuna kadar yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden ve orucu bozan diğer şeylerden, Allahü Teala (c.c)'ya kulluk niyetiyle nefsi alıkoymaya verilen isimdir. Bilindiği gibi oruç, yalnız bedenle yapılan ibadetlerden biridir. Dolayısiyle, her mükellefin ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Oruç

 Ortodoks

Ortodoks Hristiyanlığın üç büyük mezhebinden biri. Ortodoks (yunanca "orthos" doğru ve "doksa" inanç kelimelerinin birleşmesiyle meydana gelmiş "doğru inanç" anlamını ifade eder. "Doğu kilisesinin güttüğü mezhep, bu mezhebe uyan kişi" demektir. Ortodoksluk dışındaki diğer iki mezhep, Katoliklik ve Protestanlık'tır. Ortodoksluk 1054 yılında Roma'dan ayrılmıştır. Herhangi bir alanda geleneklere sıkı sıkıya bağlı olan, vahye ve meşru kilisenin kararlarına uygun doktrin ve düşüncelerin tümüne de Ortodoksluk adı verilir. Batı dillerinde Sünnî Müslümanlar için de doğru inanç sahibi anlamında "ortodoks" terimi kullanılır. Hristiyan dünyasında hatalı olduğunu ve doğru görüşten saptığını kabul etmeyen hemen her kilise, bir bakıma kendisini "ortodoks" diye tanıtır (Bertholet, Wörterbuch der ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ortodoks

 Organ Nakli

Organ nakli ORGAN NAKLİ (Transplantasyon) Bir canlıdan bir doku veya organın, yerinden çıkartılarak başka bir canlıya nakledilmesi anlamında bir tıp terimi. Nakledilen doku veya organa "greft" adı verilir. Doku veya organın alındığı canlıya verici (donör); nakledilen canlıya da alıcı (recipient) denir (Prof. Hakkı Akalın, Organ Nakli, Ankara 1988, s. 3-4; Doç. Dr. Ömer Türel, Organ Transplantasyonları, s. I). Organ nakli konusu yenidir. Onun için bunun İslam hukuku açısından durumu konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Konuyla ilgilenenlerin bir kısmı bunu caiz görürken bir kısım ise karşı çıkmaktadır. Bilhassa ölü birisinin organının diri birisine nakline cevaz verenler çoğunluktadır. Organı verenin durumuna göre konu iki ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Organ Nakli

 Ordu

Ordu Bir toplumun devlet olabilmesini sağlayan, onu içi ve dış düşmanlara karşı koruyan, belirli bir disiplin içerisinde hareket eden silahlı güçlerin tamamı. Orduların varlığı, savaş gerçeğine dayanır. Bir fikri, bir ideali gerçekleştirmek için ona karşı duran kuvvetlerin yok edilmesi, tesirsiz hale getirilmesi zorunlu bir durumdur. Ayrıca kurulan düzenin ayakta kalabilmesi, kendini savunabilecek bir ordunun varlığıyla yakından ilgilidir. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, ordu kavramının varlığı tarih öncesi devirlere kadar uzanır. Ordular değişik devirlerde, o devrin ihtiyaç ve teknik imkanlarına göre birbirinden farklılıklar arzetmektedir. İslamda ordu kavramı, diğer inanç ve ideolojilerin farklı bir konuma sahiptir. İslam ordusu, müslümanlara düşmanlık eden, onları yeryüzünden söküp atmak ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Ordu

 Oniki

Oniki imam ONİKİ İMAM (İSNA AŞERİYE) Şia mezheplerinden Caferiye veya İmamiye-i isna aşeriye mezhebine göre din ve dünya işlerini düzenleyen ve dini önder ve hüccet olarak kabul edilen on iki rehber. İlki Hz. Ali olan bu on iki imamı mezheplerinin temeli sayan Şiîlere verilen isim de "İsna Aşeriye"dir. Şia içinde çok önemli bir yere sahip olan İmamiyenin çoğunluğu, Ca'fer-i Sadık dahil olmak üzere ilk altı imam hakkında ittifak ettikleri halde, onun ölümünden sonra (148/765) imametin beş oğlundan hangisine geçtiği hususunda anlaşmazlığa düşmüşlerdir. Büyük çoğunluk, Mûsa el-Kazım'ı imam olarak kabul etmiştir. Fakat onun gerçekten ölüp ölmediği hususunda ihtilafa düşülmüş; ancak ekseriyet Musa ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Oniki

 Nüzulül Kuran

Nüzulül kuran Kur'an-ı Kerim'i toptan ve bir defada Levh-i Mahfuz'dan dünya göğüne, oradan da Kadir gecesinden itibaren ihtiyaca göre yirmi üç yılda parça parça Hz. Muhammed'in kalbine inmesi, Levh-i mahfuz'dan inmesine "inzal" dünya semasından inmesine de "tenzil" denilir. Kur'an-ı Kerim'in parça parça inmesi onun önemli bir özelliğidir. Zira önceki kitaplar toptan ve bir defa da inmişlerdir. Kur'an'ı Kerim'in yavaş yavaş ve kademeli olarak inmesinin iki maksadı ve hikmeti vardır. Birincisi, her olaydan sonra ilgili ayetlerin inmiş olması, Kur'an'ı Resulullah'ın kalbine yerleştirmek ve zaman içerisinde Kur'an'ı ezberlemesini kolaylaştırmaktır. Kur'an-ı Kerim'in ayetleri her indikçe onu getiren melek de tabiatıyla daha çok inmiş olacaktır. ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nüzulül Kuran