Arkeoloji
Bilgisayar
Bilim
Bitkiler
Biyografi
Biyoloji
Coğrafya
Din
Edebiyat
Ekonomi
Elektronik
Felsefe
Fizik
Genel
Hayvanlar
Hukuk
internet
İslam Ansiklopedisi
Jeoloji
Kimya
Matematik
Müzik
Programlama
Rehberlik
Resim
Rüya Tabirleri
Sağlık
Sinema
Siyaset
Sosyoloji
Spor
Şifalı Bitkiler
Tarih
Teknoloji
Tıp
Tiyatro
Uzay
Yerler
Ziraat






vuhuv.com

İslam Ansiklopedisi



 Nesai

Nesai Kütüb-ü sitte adı verilen hadis mecmualarının beşincisinin müellifi. Ahmed b. Şuayb b. Ali b. Bahr b. Sinan b. Dinar (Ebu Abdi'r-Rahman) Horasan'da Nesa denilen şehirde dünyaya gelmiştir (el-Cezerî, el-Lübab fi Tehzîbil-Ensab, III, 306). Doğum tarihinin 214 veya 215 Hicri yılında olduğu konusunda ihtilaf vardır. İmam Suyûtî, Hüsnül-Muhadara isimli eserinde (I,197) doğum tarihini Hicri 225 olarak gösterir. Nesaî on beş yaşında iken, küçük yaşında başladığı tahsilini, hadis öğrenmeye yöneltmiştir. İlk hadis derslerini, muammerinden olan, Enes b. Malik (r.a) de dahil pek çok Hadis otoritesine talebelik yapmış olan büyük muhaddis Kuteybe b. Saîd'den aldı. Bu zatın yanında kaldığı bir yıl iki aylık ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nesai

 Nemrut

Nemrut Hazreti İbrahim'in yaşadığı dönemde ülkenin hükümdarının veya makamının ismi. Bunun böyle biliniyor olmasına, üstelik yer olarak da kimilerince Şanlıurfa, kimilerince de Ninova'nın zikredilmesine karşın, devletin bulunduğu coğrafya kesin olmadığı gibi, ülkenin hükümdarının "Nemrut" olduğuna ilişkin bilgiler de "rivayet"ler halindedir. Çoğu "İsrailiyyat" kökenli efsanevî rivayetleri bir yana bıraktığımızda, "Nemrut"a ilişkin bilgilerimiz kıttır. Ve bunlar da tek sağlam kaynak olan Kur'an-ı Kerim'deki kıssalardan ibarettir. Gerçekten de, Kur'an-ı Kerim'de, Hazreti İbrahim ile ilgili kıssalardan birinde, kendisine "mülk" verilmiş bir kimsenin Hazreti İbrahim ile olan tartışması şu şekilde aktarılır: "Allah kendisine mülk verdi diye (şımararak) İbrahim ile Rabbı üzerine tartışanı görmedin mi? İbrahim, "Rabbım ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nemrut

 Neml Suresi

Neml suresi Kur'an-ı Kerim'in yirmi yedinci suresi. Doksan üç ayet, bin yüz dokuz kelime ve dört bin altı yüz doksan dokuz harften ibarettir. Ayetlerinin sayısı, Basra ve Şamlılara göre doksan dört, Hicazlılara göre ise doksan beştir. Mekkî surelerden olup, Şuara suresinden sonra nazil olmuştur. Fasılası "mim" ve "nun" harfleridir. On sekizinci ayetinde Hz. Süleyman'ın ordusuna yol veren karıncalardan bahsedildiği için sureye, karınca anlamında "Neml" adı verilmiştir. Diğer Mekkî surelerde olduğu gibi bu sure de, insanları çarpık inançlardan kurtarıp, onlara tevhidin gerçeğini kavratmayı hedef almaktadır: Allah'a İman, yalnız O'na ibadet, ahirete inanmak, vahye iman etmek, gaybın bütünüyle Allah'a ait olduğunu ve O'ndan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Neml Suresi

 Nemire Mescidi

Nemire mescidi "Nemire", kaplanın dişisine denir. Erkeğine de "nemir" denir. Çoğulu; enmur, enmar, numur, numûr ve nimar olarak gelir. Fakat Araplar, daha ziyade "numr" derler. Üzerinde siyah beyaz çizgiler olan peştemal, örtü, ihram ve benzeri giysi ve kumaşlarla alacalı bulut parçalarına da Arap dilinde "nemire" denir. Bu tür eşyaya nemire denmesi, üzerlerindeki desenlerin kaplan derisi üzerindeki desene benzemesindendir (İbn Manzûr, Lisanül-Arab, Beyrut, 1375-1956, V, 234 vd.). Nemire, aynı zamanda, Arafat Dağına yakın bir yerin adıdır, fakat Arafat'tan değildir. Hill ile Harem arasındadır (Mansur Ali Nasıf, et-Tac, Beyrut (t.y), II, 156). Nemire Mescid'inin inşa edilmiş olduğu bu yerin Nemire diye adlandırılması da, ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nemire Mescidi

 Nemime

Nemime Kırıcı, üzücü ve dargınlığa sebebiyet veren sözleri birinden diğerine taşıma. Halk arasında kovuculuk diye de nitelendirilir. Böyle yapanlara da kovucu (söz taşıyan) denir. Kovuculuk dinimizce kötü sayılan ve yapılması kesinlikle haram kılınan bir davranıştır. Kur'an-ı Kerim'de bu ve benzeri davranışlara sahip kimse şöyle tasvir edilmiştir: "Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyin!" (el-Kalem, 68/10-14). Bir defasında adamın biri, Ömer b. Abdülaziz'e gelerek, bir başkasının aleyhinde onun hoşuna gitmeyecek söz söylemişti. Halife şöyle dedi: "İstersen senin durumunu ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nemime

 Nehiy

Nehiy "Neha" fıilinin mastarı; "ila" edatı ile ulaşma, varma; "an" edatı ile menetme, yasaklama; fiilden el çekme ve fiili terketme isteğine delalet eden sözcük anlamında bir fıkıh usulü terimi. Bir fiilin yapılmamasını istemek şu şekillerden biri ile olur. 1. Nehiy sıygası ile şu ayetlerde olduğu gibi. Birbirinizin mallarını horam yollarla yemeyin. Ancak bu malların sizden karşılıklı rızaya dayanan bir ticaret malı olması durumu müstesnadır" (en-Nisa', 4/29); Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymayın" (el-İsra; 17/33). 2. Fiilden el çekme isteğini bildiren emir siygası ile; "Ve alış-verişi bırakın" (el-Cum'a, 62/9); Eğer ger çek müminler iseniz Allah'tan korkun da faizden henüz alınmamış olan ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nehiy

 Nefs-i Radiye

Nefs-i radiye Allah'tan razı ve hoşnud olan insan ruhu. Hayvani nefse (cana) ve insani ruha (nefs-i natıka'ya) da "nefis" denilir. Hayvani nefis, hayvanlarla insanlar arasında müşterektir. Hayvanlar kendilerinde insanî ruh olmadığı için nefislerinin gereğini yerine getirmek için yaşarlar. Nefis (can), tabiatının gereği olarak kendisini korumak, neslini devam ettirmek ve hayvanî lezzetleri tatmak için çalışıp çabalar. Hayvanî nefsin mantıkı, canlılık faaliyetlerine ait isteklerdir. Hayvanî nefis, haz ve zevk alma prensipleriyle hareket eder. Ruh'a (nefs-i natika'ya) gelince; aslında temiz ve Allah'ın emir aleminden olan bu cevher, Allah'a yaklaşmak ve O'na yükselmek ister. Ruh'a başlıca iki özellik verilmiştir: Akıl ve vicdan (basiret veya kalb ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nefs-i Radiye

 Nefs-i Mutmainne

Nefs-i mutmainne Hiç bir şüphe ve tereddüt taşımadan, itmi'nan-ı kalple Allah'ı Rab kabul edip, O'nun peygamberlerinin getirdiği dini de hak din bilerek Allah'a teslim olan ve O'na ulaşan insanın nefsi (es-Seyyid eş-Şerif el-Cürcanî, et-Ta'rifat, İstanbul 1283, s. 165; el-Gazalî, İhya-u Ulumiddin, Beyrut (t.y.) III, 4). Sufiler, Kur'an-ı Kerimin çeşitli ayetlerine dayanarak, insan nefsinin altı mertebesinin olduğunu ileri sürmüşler ve kendilerinden de yedincisi diye nefs-i kamileyi ilave ederek yedi mertebeye çıkarmışlardır. 1- Nefs-i Emmare: Allah'ın emirlerine uymayan, yasaklarını çekinmeden yapan ve zevkine tabi olan nefistir. 2- Nefs-i Levvame: Allah'ın emirlerine bazen uyan, bazen uymayan, işlediği günahlardan dolayı üzülen ve sevaplardan dolayı sevinen ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nefs-i Mutmainne

 Nefs-i Levvame

Nefs-i levvame Kendisini kınayan, işlediklerinden dolayı pişmanlık duyan ve kendini hesaba çeken nefis. Allah Teala, Kur'an-ı Kerim'de insan nefsini üç sınıf olarak değerlendirmektedir. Bunlardan biri insanı kötülük yapmaya teşvik eden nefs-i emmare (Yusuf,12/53), ikincisi kötülüklerden dolayı kendini kınayan nefs-i levvame (el-Kıyame, 75/2), üçüncüsü ise, Allah'ın şeriatından bir sapma göstermeden dosdoğru yürüyen ve bu halinden dolayı tatmin olan nefs-i mutmainne (el-Fecr, 89/27) dir. Allah Teala, Kıyamet suresinde kıyametin mutlaka gerçekleşeceğini ortaya koymak üzere kıyamet gününe, peşinden de nefs-i levvame üzerine yemin etmektedir. "Kıyamet gününe yemin ederim. Pişmanlık duyan nefse (nefs-i Levvameye) yemin ederim ", (el-Kıyame, 75/ 1-2). Nefs-i Levvameden neyin kastedildiği üzerinde ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nefs-i Levvame

 Nefs-i Emmare

Nefs-i emmare Kötülüğü ve şerri şiddetle emreden nefis. Allah Teala, Kur'an-ı Kerim'de Yusuf (a.s)'ın dilinden nefsin kötülükleri işlemeyi, heva ve hevesi doğrultusunda Allah'ın emirlerine muhalefet etmeyi arzuladığını ve sahibini buna yönelmek için zorladığını bildirmektedir: (Yusuf), nefsimi temize çıkaramam. Çünkü Rabbimin acıyıp koruduğu hariç, nefis aşırı şekilde kötülüğü emredicidir..." (Yusuf 12/53). Gerçekte insan nefsi tek bir şeydir. Ancak o çeşitli sıfatlarla nitelenmektedir. Dünyaya olan bağlılıklardan kurtulup ilahî aleme yöneldiği zaman nefis, "nefs-i mutmainne" olarak adlandırılır. Şehvete tabi olup üzerine gazap hakim olduğu zaman da nefis, sahibine kötülükleri işlemeyi emreder. Bu nefsin tabiatından olan bir durumdur (Fahreddin er-Razî, Tefsirul Kebîr, XVIII, 157). Taberî; ...

Kategori : İslam Ansiklopedisi | Etiket: Nefs-i Emmare