Atasözleri Ve Özdeyişler
ATASÖZLERI
Atalarimizin uzun denemelere dayanan yargilarini genel kural , bilgece düsünce , ya da ögüt olarak veren ve kaliplasmis biçimleri bulunan toplumca benimsenmis sözlerdir .
I- Biçim Özellikleri:
a ) Atasözleri kaliplasmis söz öbekleri olup sözcüklerin yerleri degistirilemez , es veya yakin anlamlari konamaz .
Örnek
* Her koyun kendi bacagindan asilir . ( atasözü )
* Her kuzu kendi bacagindan asilir . ( atasözü degil )
* Derdini söylemeyen derman bulamaz . ( atasözü )
* Derdini söylemeyen ilaç bulamaz . ( atasözü degil )
* Çalma elin kapisini , çalarlar kapini . ( atasözü )
* Elin kapisini çalma , kapini çalarlar . ( atasözü degil )
b ) Eksiltili cümle özelligi yansitabilirler .
Örnek
* Insanlar konusa konusa , hayvanlar koklasa koklasa . . . . . . . . . .
c ) Atasözleri genelde genis zaman veya emirle çekimlenir .
Örnek
* Aç it firin damini deler .
* Dost basa bakar , düsman ayaga
* Dost basa bakar , düsman ayaga * Dostla ye iç , alisveris etme .
II- Kavram Özellikleri:
a ) Ulusaldirlar , sosyal içerikli olabilirler . Uzun gözlem ve deney sonucu olusurlar .
Örnek
* Sözü tok olanin , kalbi pek olur .
* Çalma elin kapisini çalarlar kapini .
* Alma mazlumun ahini , çikar aheste aheste
b ) Doga olaylariyla ilgili olabilirler .
Örnek
* Marttan sonra yagan durmaz , dogan ölmez .
* Mart kapidan baktirir , kazma kürek yaktirir .
* Mart çikmadikça dert çikmaz .
c ) Töre ve gelenekleri yansitirlar .
Örnek
* Bir fincan kahvenin kirk yil hatiri vardir .
* Harman döven öküzün agzi baglanmaz .
d ) Bazi felsefi düsünceleri , gerçekleri yansitirlar .
Örnek
* Korkunun ecele faydasi yoktur .
* Tek tas duvar olmaz .
e ) Dogrudan ögüt verirler .
Örnek
* Ayagini yorganina göre uzat .
* Yazin basi pismeyenin kisin asi pismez .
f ) Inançlara dayanirlar .
Örnek
* Kul kismetiyle dogar .
* Ev danasi öküz olmaz .
* Seytanla çelik çomak oynanmaz .
· Acı Patlıcanı Kırağı Çalmaz , Atın Ölümü Arpadan Olsun
Acı Patlıcanı Kıağı Çalmaz: Pek Değerli olmayanlara zarar gelemz anlamında söylenir . Kendini değersiz bulan insanlar ve genellikle hayattan
umudunu kesmiş olanların yaşamları boyu karşılaştıkları olumsuz olaylarda zarar görmeyeceklerini ifade etmek için kullanılır .
Atın Ölümü Arpadan Olsun: Çok istenilen , sevilen bir şey yapılırken , büyük zarar da görse insanın çok üzülmeyeceğini ifade eder . Bu atasözü , hoşlandığı için yaptığı bir şeyin hayatına mal olacağını bilse bile onu yapmaya devam eden kişiler için de söylenilebilmektedir .
Bu iki atasözü , korunmasız cinsel ilişkiye giren insanların bir kısmının da kullandığı atasözleridir . Televizyonlarda izlediğimiz haber bültenlerinde , para karşılığı cinsel ilişkiye giren ve genellikle travesti olan kişilerle ilişkiye giren erkeklere AIDS ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklara karşı korunup korunmadıkları sorulduğunda “hayır” cevabını veriyor , nedeni sorulduğunda da “gülerek” “atın ölümü arpadan olsun” ya da “acı patlıcanı kırağı çalmaz” demektedirler . Bu tür haberler ya insanların hayatlarına hiç değer vermedeiklerini ya da cinsel yolla bulaşan hastalıklara ve bunların sonuçlarına karşı yeterli bilgiye sahip olduklarını göstermektedirler .
· Ağaca Çıkan Keçini Dala Bakan Oğlağı Olur
Bu atasözü; anne ve babanın çocuk üzerindeki etkisini anlatır . Anne ve babanın çocuk yetiştirme de kullandığı yöntemler , kendi davranışları , toplumdaki yerleri insanlarla olan ilişkileri çocukların gelişiminde önemli rol oynamaktadır . İnsanların yaşamındaki en önemli ve ilk karşılaştıkları ilk sosyalizasyon aracı ailedir . Bu da cocuğun gelişiminde ailenin önemini göstermektedir . Çocuklar davranışalrını şekillendirirken , insanlarla iletişim kurarken ve yaşamdaki rollerini gerçekleştirebilmek için ailelerini model alırlar . Ailenin bütün özellikleri cocuğun davranışlarında , oyunlarında , söylediklerinde ve insanlarla kurdukları ilişkilerde bütün açıklığıyla yansıtır ve gelişimini bunlara göre yönlendirir .
· Ağaç Yaş İken Eğilir
Bu atasözünde anlatılmak istenen , gelişmenin , yetişmenin belli bir zamanı vardır . Belli bir yaştan sonra yeni bir yaşantıyı , yeni bir fikri kabul etmek , yeni bir duruma uymak kolay değildir .
Atasözüne göre , gelişim belli bir dönemde biter ve o dönemden sonra herhangi bir yeni bilgi öğrenilmez . Oysaki gelişim süreklidir ve döllenmeden ölüme kadar devam eder . İnsanlar yeni bir bilgi öğrenmek , yeni bir fikri kabul etmek , yeni bir duruma uymak için belli bir yaşta omak zorunda değildirler . Her yaşta yeni durumlara uyum sağlanabilir . Eğer uyum sağlanamıyor , yeni bilgiler öğrenilemiyorsa bunun sebebi gelişimin belli bir dönemde bittiğinden değildir .
· Anasına Bak Kızını Al , Kenarına Bak Bezini Al
Bu atasözünde anlatılanlar; yakın çevre , insanı etkiler . Anne ile babanın cocuk eğitiminde büyük yeri vardır . Ayrıca soya çekim de bilimsel bir gerçektir . Genellikle çocuk , dış görünüşü
ve iş yapısı yönünden anne ve babasına benzer .
Anne ve babanın davranışları çocuklarının gelişiminde büyük önem taşır ve çocukalrın davranışalrını büyük ölçüde etkiler . Çocuklar yaşamları boyunca anne ve babalarını örnek alırlar ve böylecede kendi davranışlarını şekillendirirler . Anne ve baba örnek alındığı için doğal olarak çocuğun davranışları , düşünceleri , insanları ve fikirleri anne ve babasına benzer . Anne , baba ve çocuklar arasındaki bu benzerlikler anne-babanın çocuğun gelişiminde oynadığı önemli role güzel bir örnektir .
· Kırkından Sonra Azanı Teneşir Paklar
Belli bir yaştan sonra çevrenin yadırgadığı bir davranışta bulunanların kınandığı bu atasözü ile anlatılır .
Genellikle insanlar belli bir yaştan sonra yavaşlayıp durağanlaşması ve daha “yaşa yakışır” olması gerektiğini düşünürler . Bu atasözüne göre yaşlı insanların köşelrine çekilip hiçbir şeye karışmadan ölümü beklemeleri gerekir . Ancak bahsedilen yaşlılık dönemi aslında yaratıcılığın en yoğun olduğu dönemdir . Bu dönemde sırf insanlar ne der kaygısyla yapmak istediklerini yapamayan ve yaratıcılığını istediği gibi kullanamayan çok sayıda yaşlı vardır . Oysa ki insanların bu en yaratıcı ve en üretken oldukları dönemi mümkün olan en iyi şekilde değerlendirmeleri ve yapmak istediklerini özgürce yapmaları gerekir . Yaşlı insanlar da yeni insanlar gibi bir şeyler yapabilmektedirler . Bu ve benzeri atasözleri yaşlıların kendilerini içe kapanık , toplumdan soyutlanmış , işe yaramaz , beceriksiz , aciz , muhtaç ve zavallı hissetmelerine neden olur . Bu durumdaki bir yaşlı umutsuzca ölümü bekleyen ve artık yaşamdan beklentisi olmayan bir insan durumundadır .
· Oğlumu Doğurdum Ama Gönlümü Doğurmadım
Bu atasözü; çocukların , anne ve babaları gibi duymak , düşünmek ve onların dünya görüşlerine katılmak zorunda olmadığını anlatır .
Çocuklar yaşamlarına , davranışlarına ve düşüncelerine yön verirken anne ve babalarını örnek alırlar , onlar gibi düşünür , onlar gibi davranırlar . Ancak bu demek değildir ki tüm çocuklar anne ve babalarının yaptığı her davranışı benimser o şekilde davranır ya da kendileri yeni davranışlar geliştirebilirler . Aynı durum düşünceler , insanlar , duygular ve yaşam tarzı için de geçerlidir . Her çocuk anne ve babasından bazı izler taşır ama bu mutlaka onlar gibi olacakları anlamına gelmez . Çocuklar kendilerine özgü davranışlar da geliştirebilirler .
· Öksüz Çocuk Göbeğini Kendi Keser
Bu atasözü , kimsesiz çocukların kendi kaderleriyle başbaşa bırakıldığını anlatır .
Toplumda kimsesiz çocukları koruyan kurumlar ve buna yönelik bir meslek vardır . Bu kurum SHÇEK ve meslek de sosyah hizmetlerdir . Buradan yola çıkarak bu atasözünün doğru olmadığı söylenebilir . Kimsesiz çocuklar kendi kaderleriyle başbaşa bırakılmıyor , onlarla ilgileniliyor , eğitimlerine devam etmeleri sağlanıyor ve barınmaları için olanaklar sunuluyor . Kimsesiz çocuklarla ve onların sorunlarıyla sosyal hizmet uzmanları ilgilenmektedirler . Bu çocukların tamamına yakını sosyal işlevselliğini yitirmişlerdir . Sosyal hizmet uzmanları ise sosyal işlevselliklerini kazanmaları , yaşam standartlarını yükseltmelerini ve topluma katılmaları için onlara yardımcı olurlar . Sonuç olarak kimsesiz çocuklar tek başlarına değildirler . Onlarla ilgilenen , sorunlarına çözüm arayan , onların varlıklarından haberdar olan ve onları kabul eden insanlar vardır ve bu insanlar onların yararını gözeterek onlara yardımcı olur , toplumdaki yerlerini belirlemeleri için rehberlik ederler .
· Oğlan Babadan Öğrenir Sofra Kurmayı , Kız Anadan Öğrenir Biçki Biçmeyi
Bu atasözüde Freudun Oedipus Karmaşasında da belirttiği kız çocuğun anneyle , erkek çocuğun da babayla özdeşim kurmasından bahsedilmektedir . Oedipus Karmaşası , erkek çocuk annesine özel bir sevgiyle yönelerek babasıyla yarışmaya girişmesi ve ondan nefret etmesi demektir . Bu durumda çocul babasına karşı onun gibi olma , onun yaptıklarını yapabilme isteğine bağlı bir özdeşim sevgisi de taşır . Kız çocukta görülen Oedipus Karmaşası ise şöyle gelişir; kız çocuk penis yokluğundan annesini sorumlu tutar . Bir penis edinme tutkusu ile kız çocuk babaya yaklaşma ve ona tutunma , onunla bir olma gereksimini duyar . Babanın penisine ve kendisine sahip olma isteği , bir yandan da anneyi rakip olarak görme duygusunun gelişmesine yol açar . Böylece anneye karşı iki değerli duygu ile babaya karşı cinsel nitelikli bir yöneliş kızdaki Oedipus Karmaşasının tanımıdır .
Oedipus Karmaşasına göre erkek çocuk anneye karşı güçlü bir sevgi duyar . Ancak annenin evlilik için babayı seçmiş olması yani onu beğenir olması erkek çocuğun babayla özdeşim kurmasına neden olur . Bir başka deyişle erkek çocuk anneye kendini beğendirmek için babaya benzemeye çalışır . Aynı drum kız çocuğun anneyle özdeşim kurmasında da gerçekleşir .
Atasözünde anlatılmak istenen ile Freudun Oedipus Karmaşasında anlatılanlar örtüşmektedir ve kız çocuk annenini erkek çocuk da babanın davranışlarını benimser ve bunları içselleştirerek onlar gibi davranır .
· Kızını Dövmeyen Dizini Döver
Bu atasözü çocuğun zamanında eğitilmesi gerektiğini vurgular . Çocuğu eğitip ona doğruyu göstermek için gerekirse dayağın bile bir araç olarak kullanılabileceği de ayrıca belirtilmektedir . Atasözünde vurgulanan bir başka konu da kız çocuğa yönelik bir söz olmasıdır . Toplumda , özellikle kız çocukların daha dikkatli yetiştirilmesi ve kız çocukların topluma çok fazla etkileşime girmemesi gibi bir yargı sözkonusudur . Anne-babanın çocuğuna zamanında doğru , iyiyi göstermemesi ileride çocuğun yapacağı hatalardan dolayı zorluklarla karşılaşacak olmasının habercisidir . Bu görüşler bu atasözünün içerdiği anlamlardır . Ancak bunlar içinde hatalı bilgiler vardır . Bunlardan birisi , kız çocuğun özellikle daha dikkatli ve daha izole yetiştirilmesi konusunda olandır . Erkek çocuk da kız çocuk kadar dikkatli ve özenli yetiştirilmelidir . Ancak hem erkek hem de kız çocuk toplumdan soyutlanmamalıdır . Bir diğer hatalı bilgi de gerektiğinde dayağın da bir çocuk yetiştirme yöntemi olarak kullanılması bilgisidir . Dayak hiçbir zaman bir çocuk yetiştirme yöntemi değildir . Dolayısıyla da hiçbir zaman gerekli olmaz . Bir çocuk yetiştirilirken anne-baba onu ileride yaşayacağı olaylara karşı hazırlamalıdır . Bu bilgi de bu atasözünün doğru vurgularındandır .
· Yaş Yetmiş İş Bitmiş
Bu atasözü , yaşını almış kimselerin , maddi manevi hislerini , kabiliyetlerini yitirdiklerinden ve onlardan herhangi bir çalışmanın , verimin beklememesinden bahsetmektedir .
Gelişim , yaşamın her anında vardır ve süreklidir . Yaşlılık olarak kabul edilen ve bu döneme girmiş olan insanların artık hiçbirşey yapamayacaklarına yönelik bir bakış açısı vardır . Ancak asıl üretkenliğin ve yaratıcılığın bu hiçbirşeyin yapılamayacağı düşünülen dönemde ortaya çıktığı gerçeği bu atasözünün vermek istediği bilgiyi çürütmektedir .
ÖZDEYISLER ( VECIZELER )
Anlamca atasözleri niteligi tasiyan; ancak söyleyeni belli olan sözlerdir .
* Istikbal göklerdedir . ( Atatürk )
* Kitaplar hiç solmayacak bitkilerdir . ( Seneca )
· Bir Erkeği Eğitirseniz Tek Bir İnsanı Eğitmiş Olursunuz , Bir Kadını Eğitirseniz Bütün Aileyi Eğitmiş Olursunuz .
Toplumumuzda ve birçok toplumda kadını ailedeki rolü toparlayıc , düzenleyici ve
organize edilcidir . Buradan yola çıkarak kadını eğitimli olması ailedeki diğer üyeleri de olumlu yönde etkiler diyebiliriz . Çocukların eğitiminde annenin ve babanın önemi çok büyüktür . Ancak anne , babaya göre çocuklarla daha fazla iletişim kurduğu için annenin , çocukların eğitiminde ve gelişimlerinde etkisi daha fazladır . Çocuklar yaşantılarında anneyi kendilerine model aldıkları için annenin eğitimi önemsenmelidir .
Doğaldır ki toplumdaki her insanın bir annesi vardır ve toplumdaki kadınlar da erkekler de bir kadın tarfından eğitilirler . Buradan yola çıkarak annenin eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulayabiliriz . Öyle ki tüm toplum büyük ölçüde kadınlar tarafından eğitiliyor denilebilir .
Bu vecize de bütün bunlar anlatılmak istenmiştir . Bir erkeğin yani babanın diğer insanlar yani çocukları üzerindeki etkisi bir kadının yani annenin etkisinden daha fazladır .
· İhtiyarlık da Misafir Onu Ağarlamak Gerekir
Bazı insanlar yaşlandıklarında hiçbirşey yapmadan ölümü beklemektedirler . Onlara göre gelişim belli bir döneme kadar sürer ve biter . Yaşlılık da gelişimin olmadığı bir dönem olarak kabul edilir . Oysa gelişim süreklidir ve yaşlılıkta da devam eder . Bu nedenle yaşlı insanlar ihtiyarlık dönemlerini hiçbirşey yapmadan geçirmemelidirler . Onlar birşeyler yapabilirler ve yapmalıdırlar . Yaşamın diğer dönemlerinde de böyle olmalıdır . İhtiyar insanlar , ihtiyarlığın da yaşamın bir dönemi olduğunu ve onun da diğer dönemler gibi yaşanması gerektiğini bilmelidirler .
· Yaşlılık Kötü Bir Alışkanlıktır . Çalışan Bir Kimse Böyle Bir Huy Edinmeye Vakit Bulamaz .
Yaşlılıkta artık hiçbirşey yapamayacağını düşünerek vaktini boşa geçiren insanlar aslında yapabilecekleri çok fazla şey olduğundan habersizdirler . Yaşlılıkta boşa geçirilen zaman hayattaki en büyük kayıptır . Çünkü bu dönemde yapılabilecek birçok şey vardır ve insanlar bunun farkına varıp zamanlarını yapmak istedikleri şeyleri yaparak geçirmelidirler . Ayrıca ihtiyarlık dönemi , üretkenlğin ve yaratıcılığın en üst düzeyde olduğu bir dönemdir . Bu dönem iyi değerlendirilmeli ve boş vakit geçirmek yerine çalışılmalıdır .
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.