Azazil
Azazil
Şeytan'ın başka bir adı. Yahudi ve
Hristiyan kaynaklarında Azazel, Azael, Hazazel diye de geçen bu
kelimeye Kur'an-ı Kerîm'de ve Kütüb-i Sitte'de rastlanmaz. Bununla
beraber İslamî literatürde karşılaşılan bu
kelime Azrail ile karıştırılmamalıdır.
İbni Kuteybe, Azazîl'i İblis'in isimlerinden birisi olarak açıklamaktadır.
(el-Maarif Beyrut 1390/1970, 8; Ayrıca Bkz. İbn Manzur Lisanü'l-Arab,
Beyrut (t.y.) VI, 29) Hallac-ı Mansur, bu konuda geniş bilgi
vermektedir. Ona göre de Azazîl, İblis'tir. Azazîl, Hz. Adem'e
secde etmediğinden lanetlenmiş ve azledilmiştir. Önceleri
gökte meleklere iyi, güzel şeylerden bahsederken sonra bu isyankar
tutumu yüzünden itibarını kaybetmiş olduğu için
böylece adlandırılmıştır. İblis ile Azazîl
adları arasında bir türeme ilişkisi vardır (Hallac-ı
Mansur, Kitabü't-Tavasîn, terc., Y. Nuri Öztürk, İstanbul 1976,
109 vd.) Diğer müslüman yazarlarda da Azazîl; İblis,
Şeytan kelimeleriyle belirtilen varlığın bir adı
olarak görülür.
İbranî dilinde Azazel, Tanrı'nın
kuvvetlendirdiği anlamına gelir. Kefaret gününde (Yom Kippur)
mabeddeki serviste yer alan iki keçiden halkın günahını yüklenen
birinin gönderildiği yer veya meleğin adıdır. Ancak
kelimenin anlamında, kökünde etimolojisinde büyük çapta tartışma
vardır. Tevrat'ın Levililer Kitabında Azazel'le ilgili
şöyle bir anlatım yer almaktadır:
"Ve Harun bir kura Rab için ve bir kura Azazel
için olmak üzere iki ergeç üzerine kura çekecek. Ve Harun Rab için
üzerine kura düşen ergeci takdim edecek, ve onu suç takdimesi
olarak arzedecektir. Fakat Azazel için üzerine kura düşen ergeci,
onun için kefaret etmek, onu Azazel için çöle salıvermek üzre,
canlı olarak Rabbin önünde durduracaktır. "(16/8-10). Bu
cümlelerde keçinin kendisine vakfedildiği Azazel teriminin üç açıklaması
vardır:
1-) Kelime keçinin kendisini nitelendirir. Kelimenin
biraz değişmiş şekli o şekilde kullanılmasa
da, Arapça "azele" (sürdü, azletti) ile ilgilidir. 2-)
Kelime, keçinin salıverildiği yere işaret eder. Bu
bazı Rabbî yorumcuların görüşüdür. Bazı kimseler
kelimeyi "engebeli" anlamında Arapça "azza" ile
ilgilendirirler. Burası "çöldeki" Dudael'dir. Azazel'in
buraya gönderildiği Hanok'un (Hz. İdris) kitabında 10/4'te
yazılıdır.
3-) Kelime çölde yaşayan bir cin'in
adıdır. Bu görüş, bir çok modern Kutsal Kitap
tefsircileri tarafından kabul edilmiştir. Ancak Azazel
hakkında en eski rivayeti muhtevi apokrif yahudi kitaplarından
Hanok'un kitabında bu varlık insanoğullarını
iğfal eden asi cinlerin elebaşılarından biri olarak
yer almaktadır. İnsan kızlarının güzelliğine
kapılarak Hermon dağından inmiş iki yüz cin'in
reisleri arasında Azazel'in de adı geçer. (İ. A. II/90).
O, "insanlara kılıç, kalkan yapmayı öğretti",
kadınlar ondan "süs ve gözkapaklarını güzelleştirme
sanatı"nı öğrendiler. Burada gözden kaçırılmaması
gereken husus, hiç bir yerde cinlere keçi sunulmamasıdır. Gerçekte
ona (keçi) günah ve murdarlık yüklenmemiştir. Bu, ancak
bertaraf etme vasıtasıdır, yatıştırma
değil (The Interpreter's Dictionary of the Bible, New York 1962, I,
325-326)
Azazel'e gönderilen keçi konusu Azazel'le ilgili tartışmanın
diğer bir kanadını oluşturmaktadır. Bu keçi, bir
kurban değildir. Konu Tevrat'ta geçen cüzzamlının
temizlenmesi ayininde tarlanın üzerinde uçması için serbest
bırakılan kuş ile
karşılaştırılabilir (Levililer, 14/4-7). Keçi,
İsrail'in günahını çöle taşımak, halkı günahlarından
temizlemek için gönderilmektedir. (Judaica, Jerusalem 1970, II,1000) Bu
keçinin öldürülüp öldürülmediği kesinlik
taşımamaktaysa da, onun çöle ulaşması ve yine geri dönmemesi
gerektiğinden (günahla yüklü olduğuna
inanıldığından), baş rahibin ayinlerle başlattığı
bu iş sonunda her halde o öldürülmekteydi. Yahudilerin sürgünde
kaldıkları Babil'de de hastalığı keçiye
yükletip onu çöle salıvererek orada öldürülmesi geleneği
vardı. Yahudiler de bir yer veya ruhanî güç anlamında
Azazel'e keçiyi gönderip orada onu geri dönmemesi için uçuruma
itiveriyorlardı. Azazel'in tabiatüstü bir ruhanî varlık
olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü bir keçi Tanrı'ya,
bir keçi de ona gönderilmektedir. Burada, Azazel, Tanrı'ya denk
tutulmuş olmaktadır. Tanrı'ya yakılmış sunu,
Azazel'e ise bir günah sunusu yapılmaktadır. Çöl, cinlerin,
görülmeyen ruhanî varlıkların meskeni olarak görüldüğünden
(Levililer, 13/21, 17/7, 34/14) kötülük, kaynağına iade
edilerek ondan kurtulmak istenmektedir. Azazel'i bir yer, dağ; keçi,
melek, sonradan bir cin haline dönüştürülmüş bir sami
hayvan sürüsü tanrısı, kayan ilk yıldız olarak
yorumlayan görüşler (Güstaw Davidson, A Dictionar of Angels,
London 1967, 63-64) varsa da, Hanok'un kitabında açıklanan yeryüzüne
inmiş cinler arasında adı geçen varlık olması
ağırlık taşımaktadır. Azazel'in de
arasında bulunduğu bu varlıklar insan kızları ile
birleşiyorlar, meydana gelen devler dünyaya kötülük saçıyorlar,
tûfan suları yeryüzünü basmadan önce Tanrı bu cinleri
cezalandırıyor. Bu arada Azazel'in de el ve ayaklarını
büyük meleklerden Rafael'e bağlatarak onu Dudael'deki çölde bir
çukura attırıyor. Azazel, orada lanetli olarak son güne kadar
kalmaya mahkûm ediliyor.
İşte İslamî literatüre de İsrailiyat
arasında giren Azazîl; çöl cinlerinin reisleri arasında
bulunup, karanlık gecelerde yolculara eziyet eden bir varlık
halinde düşünülmüş olmalıdır. İslamî
kaynaklar Azazîl'i, İblis'in önceki adı olarak görürler.
İbni Abbas'a (r.a.) dayandırılan bazı rivayetlere göre
İblis'in adı Azazîl idi. Azazîl, Cennet'in muhafızları
arasında yer aldığından melekler arazında cin
denen bir gruba mensuptu. (Süleyman Ateş, Kur'an-ı Kerîm'in
Yüce Meali ve Çağdaş Tefsiri, Ankara 1982, s. 58) O, bir
cindir. Onun nesli, grubu, ordusu vardır (el-Kehf, 18/50, Şuara,
26/95).
Günay TÜMER
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.