Barnaba Incılı
Barnaba ıncılı BARNABA İNCİLİ (BARNABAS)
İncil nüshalarından aslına en
yakın olanı.
Oniki Havari'den biri olup olmadığı
ihtilaflı olan Barnaba, aslen Kıbrıslı olup yahudi bir
aileden doğmuştur. Asıl adı Joseph (Yusuf)'tur.
Barnaba ise "teselli oğlu" anlamında ona sonradan
verilmiş bir lakaptır. (Kitabı Mukaddes, Resullerin
İşleri, IV, 36-37; Encyclopedia Britannica, U.S.A. 1970,
III,171: Türk Ansiklopedisi, İstanbul 1967, V, 265).
Hz. İsa'nın tebliğini yaymaya çalıştığı
üç yıllık süre içerisinde zamanının büyük bir kısmını
onun yakın takipçisi olarak geçirmiştir. Hz. İsa'dan öğrendiklerini
ve duyduklarını bir kitapta topladığı
bilinmektedir. Bu kitaba, onun adına izafeten "Barnaba
İncili" denilmekte, ancak, kitabını ne zaman
yazdığı kesin olarak bilinememektedir.
Barnaba İncili M.S. 325'e kadar İskenderiyye
kiliselerinde kabul edilmiştir. İsa'nın doğumundan
sonraki birinci ve ikinci asırlarda, Tevhîd'i desteklemiş olan
İraneus'un (M.S. 120-200) yazılarında elden ele
dolaşmıştır. M.S. 325'te meşhur İznik Konsülü
toplandı. Teslis akîdesi, Pavlus hristiyanlığının
resmi doktrini olarak ilan edildi. Kilisenin resmi İncilleri olarak
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleri seçildi. Barnaba
İncili de dahil geri kalan bütün İnciller'in okunması ve
elde bulundurulması yasaklandı. Barnaba İncili
hakkında sürdürülen bu yasaklama kararları, ileriki
tarihlerde de devam etti. M.S. 366'da Papa Damasus'un (M.S. 304-384) da,
İncil'in okunmaması için bir karar çıkarttığı
söylenmektedir. Bu karar M.S. 395'te ölen Kaesaria Piskoposu Gelasus
tarafından da desteklendi. Onun Apokrifal kitaplar listesinde Barnaba
İncili de vardı. Apokrifa, basitçe "halktan gizlenmiş"
demektir. Papa'nın, yasaklanmış kitaplar listesine Barnaba
İncili'ni de almış olması, en azından,
İncil'in varlığını göstermektedir. Ayrıca
Papa'nın, M.S. 383'te Barnaba İncili'nin bir kopyasını
ele geçirdiği ve kendi özel kütüphanesinde sakladığı
da bir gerçektir (Muhammed Ataurrahim, Jesus Prophet of İslam,
England 1977, s. 39-41 ).
Barnaba İncili hakkında çıkartılan
bütün bu yasaklama kararları ve İncil'in okunmaması için
alınan tedbirler pek başarılı olamadı. İncil,
günümüze kadar varlığını sürdürdü. Onun
günümüze kadar gelmesini sağlayan Fra Marino adında bir
keşiş olmuştur. Şöyle ki:
Barnaba İncili'nin İngilizce çevirisinin yapıldığı
el yazması, Papa Sextus'ta (1589-1590) bulunuyordu. Sextus,
İncil'den geniş çapta faydalanmış olan
İraneus'un yazılarını okuduktan sonra İncil ile
yakından ilgilenen Fra Marino ile arkadaş oldu. Bir gün Marino,
Sextus'u ziyarete gitti. Birlikte öğle yemeği yediler. Yemekten
sonra Papa uykuya daldı. Keşiş Marino, Papa'nın özel
kütüphanesindeki kitapları gözden geçirmeye başladı ve
Barnaba İncili'nin İtalyanca el yazmasını ele geçirdi.
İncil'i elbisesinin yeni içerisine gizliyerek oradan ayrıldı
ve Vatikan'a geldi. Bu yazma daha sonra, Amsterdam'da büyük bir ün ve
otorite sahibi, hayatı boyunca bu esere büyük bir değer
verdiği bilinen bir şahsa ulaşıncaya kadar elden ele
dolaştı. Onun ölümünden sonra da Prusya Kralı temsilcisi
J.E. Kramer'in eline geçti. 1713'de Kramer bu yazmayı, kitaplar
uzmanı meşhur Savoy'lu Prens Eugen'e takdim etti. 1738'de, kütüphanesi
ile birlikte bu yazma da Viyana'daki Hofbibliothek'e nakledildi ve halen
oradadır. Erken kilise tarihçilerinden önemli bir zat olan Toland,
bu yazmayı incelemiş ve ölümünden sonra 1747'de basılmış
olan muhtelif çalışmalarında ona atıflarda
bulunmuştur. İncil hakkında şöyle der: "Bu, tıpkı
kutsal bir kitap görünümündedir." (Ataurrahim, a.g.e, s. 41-42).
Barnaba İncili'nin İtalyanca el yazması
Canon ve Mrs. Ragg tarafından İngilizce'ye çevrildi ve 1907'de
Oxford Üniversitesi matbaasında basıldı ve
yayımlandı. İngilizce çevirinin hemen tamamı aniden
ve gizemli bir şekilde piyasadan kayboldu. Bu çeviriden yalnız
ikisinin varlığı bilinmektedir: Biri British Museum'da,
diğeri de Washington Kongre Kütüphanesi'ndedir. Kongre
Kütüphanesi'nden kitabın bir mikro-film kopyası ele geçirildi
ve İngilizce çevirinin yeni bir baskısı Pakistan'da
yapıldı. Bu baskının bir kopyası, gözden
geçirilmiş yeni bir baskı amacıyla kullanıldı. (Ataurrahim,
a.g.e., s. 42).
Barnaba İncili yirminci yüzyılın
başında, Mısır'da, Dr. Halil Seade tarafından
Arapça'ya çevrilmiş ve esere bir de mukaddime yazılarak
Muhammed Reşid Rıza tarafından da neşredilmiştir.
(Ahmed Şelebi, Mukarenetü'l-Edyan, Mısır 1984, II, 215).
Son zamanlarda ülkemizde de İncil'in izlerine
rastlandığı ve üzerinde bazı çalışmaların
yapıldığı bilinmektedir: Bunlardan biri, Abdurrahman
Aygün'ün "İncil-i Barnaba ve Hz. Peygamber Efendimiz
Hakkındaki Tebşîratı" isimli
basılmamış eseridir. Eser 1942'de
yazılmıştır. (bk. Osman Cilacı, "Barnaba
İncili Üzerine Bir Türkçe Yazma ", Diyanet Dergisi, Ekim-Kasım-Aralık,1983,
cilt:19, sayı: 4, s. 25-35) Yine 1984'te Hakkari civarında bir
mağarada, Aramî dilinde ve Süryanî alfabesi ile yazılmış
bir kitap bulunduğu ve bunun Barnaba İncili olduğu, yurt
dışına kaçırılmak istenirken
yakalandığı da bilinmektedir. (bk. İlim ve Sanat,
Mart-Nisan 1986, sayı: 6, s. 91-94). Ayrıca, "Barnaba
İncili" adıyla Mehmet Yıldız tarafından
İngilizce'den dilimize çevrilen bir eser de 1988 yılı içerisinde
Kültür Basın Yayın Birliği tarafından
neşredilmiştir.
Barnaba İncili'nin diğer dört İncil'
den ayrıldığı en önemli noktalar şunlardır:
1- Barnaba İncili, Hz. İsa'nın ilah veya Allah'ın
oğlu olduğunu kabul etmez. 2-Hz. İbrahim'in kurban olarak
takdim ettiği oğlu Tevrat'ta belirtildiği ve hristiyan inançlarında
anlatıldığı gibi İshak değil, İsmail (a.s.)'dır.
3-Beklenen Mesih Hz. İsa değil Hz. Muhammed'dir. 4-Hz. İsa
çarmıha gerilmemiş, Yahuda İskariyoth adında biri ona
benzetilmiştir. (Muhammed Ebu Zehre, Hristiyanlık Üzerine
Konferanslar, Trc. Akif Nuri, İstanbul 1978, s. 105-107).
Ahmet GÜÇ
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.