Facır
Facır
Azan, günaha dalan, yemin ve sözünde yalancı
çıkan hakîkatten yan çizen kişi. Allah'ın emrinden çıkan,
günahkar, İslam'ın emirlerini çiğneyen, dinî ölçü
ve prensiplere aykırı hareket eden kimse.
Kur'an-ı Kerîm'de facir kelimesi bu
ıstılahı anlamda yedi yerde geçmektedir:
"Yoksa inanıp yararlı iş
işleyenleri, yeryüzünde bozguncular gibi mi tutarız? Yoksa
Allah'a karşı gelmekten sakınanları, yoldan çıkanlar
gibi mi tutarız?" (Sad, 28/28);
"Doğrusu sen onları bırakırsan
kullarını saptırırlar, sadece ahlaksız ve çok
inkarcıdan başkasını doğurup yetiştirmezler"
(Nûh, 71/27);
"İşte bunlar inkarcı olanlar,
Allah'ın buyruğundan çıkanlardır" (Abese,
80/42);
"Allah'ın buyruğundan çıkanlar
cehennemdedirler" (İnfitar, 82/14).
Bu son ayette geçen "fuccar" kelimesi,
"Rabbına karşı terbiyesizlik edip aşırı
isyan ve muhalefete sapanlar" anlamındadır (Elmalılı
Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, VIII, 5642).
"Sakının; Allah'ın buyruğundan
dışarı çıkanlar, muhakkak "siccîn" adlı
defterde yazılıdır" (Mutaffifin, 83/7);
"Sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti
verene andolsun ki..." (eş-Şems, 91/8).
Bu ayette takva ve fücûr kelimeleri yeralmaktadır.
Buradan hareketle fücûr, bir bakıma takvanın zıt
anlamı olarak kabul edilebilir.
"Ama, insanoğlu gelecekte de suç işlemek
ister de, 'Kıyamet günü ne zamanmış' der" (el-Kıyame,
75/5-6).
Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü üzere
"facir" kelimesi, yoldan çıkmak, ahlaksız,
Allah'ın buyruğundan çıkmak, kötülük kabiliyeti ve suç
işlemek anlamlarını taşımakta; çoğu yerde
de "küfür" kelimesiyle birlikte kullanılmaktadır.
Yukarıda geçen Şems sûresi sekizinci
ayetindeki "kötülük kabiliyeti" diye tercüme edilen "fücûr";
haktan sapmak, hak yolunu yarıp nizamından çıkmak,
fısk ve isyana düşmek, bilhassa zina etmek, yalan söylemek,
daha açıkçası edepsizlik etmek olarak izah edilip bu tür
şer ve ma'siyet olan fiillere de denilebildiği ifade
edilmektedir (Elmalılı Hamdi Yazır, a.g.e., VIII, 5857).
el-Kıyame suresi beş ve altıncı
ayetlerde ise fücûr; "suç işlemek" anlamında geçmektedir.
Yani, insan suç işlemek, zevk ve sefada bulunmak için yaşamayı
ister; şehvetlerinden, ma'siyetlerinden, lezzetlerinden
ayrılmamasını, ilerde onlara devam etmesini ister ve hatta
ebediyyen fısk ve fücûr ile Rabbına karşı
terbiyesizlik etmek ister; fücûr içinde bulunmayı, salih ve
salim bir hayata tercih eder de istihza ederek, "kıyamet günü
ne zamanmış" der. Lakin kıyamet başladı
mı gözü açılır, dünyanın başına
yıkılmakta olduğunu görür, dehşetler içinde kalır;
fakat iş işten geçmiştir, son pişmanlık fayda
vermez (Elmalılı Hamdi Yazır, a.g.e., VII, 5476-5477).
Bu ayette geçen facirin durumu bil başka
şekilde de şöyle izah edilir: O kişi önce günahı
işler, daha sonra da, "yarın tövbe edeceğim ve bir
daha bu işi yapmayacağım" der. Fakat, tevbeyi gerçekleştirmez
ve o işi yapmaya devam eder; neticede bu böyle devam eder ve o kişi
daima fısk ve fücûr içinde kalmış olur.
Ayrıca, fücûr kelimesi, "yalan" anlamına
da geldiğinden yalancıya da facir denir (Ragıb
el-İsfahanı, el-Müfredat, İstanbul 1986, s.562).
Verilen bu bilgilerin ışığında
şöyle bir genellemeye gitmek mümkündür: Facir, kafir anlamına
gelmez; ancak küfre götüren ve küfre en yakın bir durum olarak
kabul edilebilir. Her kafir facirdir ama her facir Allah'ın hükümlerini
inkar etmediği sürece kafir değildir.
Kısacası facir, İslam dininin kabul
etmediği, yasakladığı iş ve hareketleri yapan;
aşırı isyana dalan; özellikle büyük günahlardan olan
zina etmek, yalan söylemek, adam öldürmek, içki içmek, hırsızlık
yapmak gibi fiilleri işleyen, günahta ısrar eden; başka
öz bir ifadeyle, Allah'ın emir ve yasaklarını çiğneyen
kimseye denir. Eğer bunları yaparken bir inkar sözkonusu ise o
zaman kişi küfre girmiş olur.
Fücûr bir bakıma fısk ile eşdeğer
sayıldığı gibi bir başka açıdan da
fısktan daha ileri bir noktada ele alınabilir.
Abdurrahim GÜZEL
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.