Hacamat (hıcamat)
Hacamat (hıcamat)
İki omuz arasından, sırttan,
başın arka tarafından yahut vücudun herhangi bir yerinden
tedavi maksadıyla bardak, şişe veya boynuzla kan
aldırma. Peygamberimiz (s.a.s)'in sağlıkla ilgili
tavsiyelerinden ve bizzat tatbik ettiği sünnetlerindendir.
Hacamat, sebebi belli bir hastalığın
tedavisi olmaktan ziyade kan fazlalığının vücutta
meydana getirdiği rahatsızlıkları gidermek için
kullanılan genel bir tedavi usûlüdür.
Eskiden yaygın olarak "hacamat bıçağı"
veya "hacamat zembereği" denilen bir aletle tatbik edilen
bu usûl, bugün yerini enjektörle kan almaya bırakmıştır.
Hacamat bıçağı, tarak biçiminde, vücutta bir sıra
çizik meydana getiren bir alettir. Bir yüzünde birçok yarık
bulunan bakır bir kutu içinde tetikli bir zembereğe
bağlı olan bıçaklar, düğmesi basılınca
zembereğin boşalmasıyla yarıklardan
dışarı fırlar ve vücutta çizikler meydana getirir.
Bardak vb. bir şeyle çizikler üzerinden kan çekilir. Bir cins
sülük de bu iş için kullanılmaktadır. Sülük vücudun ağrıyan
bölgelerine konularak kanı emmesi sağlanır.
Hangi araç ve metodla olursa olsun önemli olan kan
aldırmaktır. Uzman bir hekimin muayenesi ve tavsiyesiyle
yaptırılan hacamat faydalı ve İslam'da caiz olan bir
tedavi usûlüdür.
Ameller niyetlere göre değer kazanır. Sünnete
uymak niyetiyle ve bize emanet olan vücudumuzun sağlığına
kavuşması için yaptırdığımız hacamat
bir ibadet değeri taşır. Çünkü ibadetlerimizi ve diğer
görevlerimizi ancak sağlıklı bir bedenle tam olarak yerine
getirebiliriz.
Peygamberimiz (s.a.s)'in yaptığı ve
yapılmasını tavsiye ettiği işlerin şüphesiz
bir anlamı ve hikmeti vardır. Onun hayatı bizim için
örnektir: "Andolsun Allah'ın Resulu'nde sizin için Allah'ı
ve ahireti arzu eden ve Allah'ı çok anan kimseler için (uyulacak)
en güzel bir örnek vardır" (el-Ahzab, 33/21).
Mirac gecesinde yanından geçtiği bir melek
grubunun Peygamberimize: "ümmetine hacamatı emret!" diye söylediğini
Abdullah b. Abbas (r.a) rivayet etmektedir (Ali Nasıf, et-Tac,
III, 203).
Hz. Peygamber (s.a.s) bizzat kendisi Ebû Taybe adında
bir Haccam'a hacamat yaptırmış ve başından kan
aldırıp haccama ücretini ödemiş ve şöyle buyurmuştur:
"Kan aldırma yollarının en güzeli hacamattır. (yahut
hacamat sizin en iyi tedavi yollarınızdır)"(Buhari, Tıb
13; Müslim, Musakat 62, 63; Ebû Davûd Nikah 26, Tıb 3).
Hz. Peygamber (s.a.s) ihramlı iken hacamat
yaptırmıştır (Buharî, Savm, 22; Müslim, Hac 87, 88;
Ebû Davûd Menasik 35). İhramlı iken saç kestirmemek
şartıyla hacamatın caiz olduğu hususunda alimler arasında
görüş birliği vardır. Aynı şekilde Hz.
Peygamber (s.a.s) oruçlu iken de hacamat yaptırmıştır.
Yani kan aldırmıştır (Buharî, Tıb II; Ebû
Davûd, Siyam 29).
Nafi (r.a)'den rivayet edildiğine göre İbn
Ömer (r.a) (Kendisine): Nafi, kan (fazlalaşmak suretiyle) beni yedi.
Bunun için sen bana bir hacamatçı getir ve genç bir hacamatçı
seç. Ne yaşlı ne de çocuk hacamatçı seçme demiştir.
Nafi der ki; İbn Ömer (r.a) şöyle dedi:
Ben, Resulullah (s.a.s)'den şu buyruğu işittim: "Hacamat
olmak aç karnına daha faydalıdır. Hacamat olmak aklı
ve hıfzetme (ezberleme) gücünü arttırır. Hafız
olanın da hıfzetmek kabiliyetini kuvvetlendirir. Artık kim
hacamat olmak isterse Allah'ın ismini anarak perşembe günü
hacamat olsun " (İbn Mace, Kitabu't-Tıb, 22).
İbn Hacer Buharî şerhindeki Hacamat bölümünde
özetle şu bilgiyi verir: Buharı, Sahîhinde "Hangi saat
hacamat olur" başlığı altında bir bab açmış
ve burada Ebû Mûsa'nın geceleyin hacamat olduğuna dair bir
eseri ile Hz. Peygamber (s.a.s)'in oruçlu iken hacamat olduğuna dair
İbn Abbas (r.a)'ın bir hadîsini rivayet etmiştir.
İbn Hacer bununla ilgili olarak şöyle der:
Hacamat olmak için uygun vakitler hakkında birkaç hadis varid olmuş
ise de hiçbiri Buharî'nin sözkonusu ettiği şarta uygun
değildi. Bana öyle geliyor ki: Buharî hacamat işinin ihtiyaç
olduğu zaman yapılabileceğine ve bunun belirli bir vakte
bağlı olmadığına işaret etmek
istemiştir. Çünkü hacamat işinin geceleyin
yapıldığını ve Hz. Peygamber (s.a.s)'in oruçlu
iken hacamat olduğuna dair hadîsi rivayet etmiştir.
Hacamatın yani kan aldırmanın insan
sağlığına birçok katkıda bulunduğu
tıbbî bir gerçeğe dayanır. Özellikle bazı deri
hastalıklarının tedavisinde hacamatın faydası görülmüştür.
Halid ÜNAL
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.