Hasen Hadıs
Hasen hadıs
Lügatta güzel, hoş anlamına gelen bu
kelimenin istılah manası hakkında değişik görüşler
vardır.
Bir hadisin "hasen" diye
tanımlanması hadisin metin veya manası nedeniyle
değil hadisin ravî zincirindeki kişilerin durumundan
kaynaklanmaktadır. Buna göre; "Adalet şartını
taşımakla birlikte, zabt yönünden sahih hadis ravîlerinin
derecesine ulaşamamış kimselerin muttasıl (kesintisiz)
isnatla rivayet ettikleri, şaz ve illetten uzak hadis" (İbn
Hacer, Nuhbetü'l-Fiker, s. 24); "Ravîsi doğruluk ve emanetle
meşhur olmakla birlikte, zabt vasfındaki kusurundan dolayı
sahih derecesine ulaşamayan hadis" (Suyuti, Tedrib, s. 89)
şeklinde tarifler yapılmıştır.
Hasen olup olmama ravîlerden kaynaklandığı
için bir hadis bir imama göre hasen olarak görülürken bir- başkası
için zayıf ve sahih olabilir. Hadis imamlarının hadîsin
ravî zincirindeki kişiler hakkındaki kanaatleri o hadîsin
sahih, hasen,... olarak farklı şekilde tanımlanması
sonucunu doğurur. Bir hadisin senedi hakkında "sahih"
veya "hasen" hükmü vermek hadîsin metnininde bu hükme
girmesi anlamına gelmez. Muhadisler bu konuda şu görüştedir:
"Senedi sahih olan her hadîsin metni de sahih olmaz" (Subhi
Salih, Hadis İlimleri ve Istılahları, terc. M. Yaşar
Kandemir Ankara 1973, s. 130). Sahih veya hasen olan metin midir, yoksa
sened midir bu açıklanır.
Hasen hadîs tabirini ilk kullanan muhaddisin Tirmizî
olduğu zikredilmekle birlikte, kendisinden önce Ahmed b. Hanbel,
Buharî ve başka hadisçiler kitaplarında hasen hadis tabirini
kullanmışlardır (Subhi Salih, Ulûmü'l-Hadîs, s. 132).
Başta Tirmizî'nin Cami'i olmak üzere Ebû Davûd ve
Darekutnî'nin Sünen'leri hasen hadislerin yeraldığı
önde gelen kaynaklardır.
Hasen hadis ikiye ayrılır. a) Hasen lî
zatihi, b) Hasen lî gayrihi. Hasen lî zatihi hadis, girişte
tarifi yapılan hasen hadistir. Yani adalet ve emanet yönünden
güvenilir olmakla birlikte zabt yeteneği zayıf olan ravînin
rivayet ettiği hadis. Hasen lî gayrihi hadis ise; bir hadisin
senedinde yeralan ravîlerden biri çok hata yapacak kadar dalgın ve
ehliyetsiz ise, aynı hadis başka bir yolla da rivayet edilmişse
o takdirde kendi dışındaki isnadlar ile hasen durumuna yükseldiği
için "hasen lî gayrihi" adını alır. Tirmizî
hasen hadis tabirini daha da inceleyerek küçük farklılıklarını
dikkate almış ve gruplandırmıştır: "Hasen-Sahih",
"hasen garib", "hasen-garip-sahih", "ceyyid-hasen"
ifadelerini kullanmış. Ancak bunlardan neyi kasdettiğini
belirtmediği için bu terkiplerin ne anlama geldiği kesinlik
kazanmamıştır.
Tirmizî, "Bu kitabımızda her nerede
"hasen hadis" dedikse muradımız; senedi bizce hasen
olandır. Yalancılıkla itham edilmemiş bir ravî
tarafından rivayet edilip, başka kanallardan da onun gibisi
mervî olan şaz da olmayan her hadîs bizce hasendir" demiştir.
"Hasen-sahih-hadis" hasen ile sahih arasında
değerlendirilen hadistir. Tirmizî, "ceyyid-hasen" tabirini
sahih derecesine yükselen hadis için kullanmıştır.
Muhaddisler bir hasen hadîsin sahih olma ihtimali bulunduğu
durumlarda, "sahih" veya "hasen" yerine, "ceyyid",
"kavi", "sabit", "mahfuz", "maruf",
"salih", "müstahsen" gibi sıfatlar
kullanmışlardır. Hasen hadis sahih ile zayıf hadis
arasında bir derecede olmasına rağmen bazı hadisçiler
(Hakim, İbn Hibban, İbn Huzeyme...) onu sahih veya zayıf
hadis grubuna dahil ederek değerlendirirler; onlara göre hadis ya
sahihtir ya zayıf.
Hasen hadisler kendisiyle amel edilecek birer dini
delil olarak kabul edilirler. Ancak istinbata değil ihticaca
selahiyetlidirler.
Şamil İA
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.