Hasene
Hasene
İyilik, güzellik, sevab, iyi akibet, iyi söz ve
iş, nimet.
Arapça'da iyiliğin ve güzelliğin her türünü
anlatmak için kullanılan bir kelimedir. Karşıtı, suç,
kötülük, günah demek olan "Seyyie"dir.
Türkçeye de hemen hemen aynı anlamları
taşıyarak girmiş olan bu kelime konuşma dilinde daha
çok, hayır-hasenat biçiminde, bir deyim gibi kullanıla
gelmekte ve özellikle kalıcı ve sürekli hayır
işlerini ifade etmektedir. "Hasene" kelimesi Kur'an-ı
Kerîm'de yirmi sekiz yerde bu tekil haliyle, üç yerde de "hasenat"
olarak çoğul şekliyle geçer. Sözkonusu ayetlere baktığımızda
hepsinde ortak nokta olarak "hasene"nin yüce Allah'tan gelen
bir üstünlük oluşunun özellikle vurgulandığını
görürüz.
Nitekim, kulların amellerinin övüleni ve
buyurulanı "salih amel" olarak anılıp, bu fiil
kula izafe edildiği halde; "hasene" için kesin bir
biçimde "sana ne iyilik (hasene) gelirse, Allah'tandır"
buyurulduktan sonra, "ne kötülük dokunursa, o da kendindendir"
ifadesiyle, "hasene" yüce Allah'a hasredilir (en-Nisa, 4/79).
Aynı sûredeki bir önceki ayet de "Onlara bir (hasene) iyilik
gelirse, "bu Allah'tandır' derler; bir kötülüğe
uğrarlarsa "bu da senin tarafındandır" derler. De
ki, hepsi Allah'tandır" (en-Nisa, 4/78) buyuralarak, bu durumun
ön açıklaması da yapılır.
Kul planında "hasene", yapılan iyi
işlerin/salih amellerin doğurduğu bir sonuç olarak
belirir. "İnsanlar ve salih amelde bulunanlar, onlar
sakınırlar, inanırlar, yorarlı işler
işlerler, sonra (haramdan) sakınıp inanırlar ve sonra
(isyandan) sakınıp iyi davranırlarsa, daha önce tatmış
olduklarından dolayı bir sorumluluk yoktur; Allah iyi
davrananları sever" (el-Maide, 5/93) mealindeki ayet, "hasene"ye
ulaşmanın bir çok özellik gerektirdiğini belirttiği
gibi, "salih amel" ile "ahsen amel" arasındaki
farkı ve birinin diğerine götüren bir davranış biçimi
olduğunu açık bir biçimde ortaya koyar. "Ancak tevbe
eden, inanıp yararlı iş işleyenlere, Allah merhamet
eder" (el-Fûrkan, 25/70) ayet-i kerimesindeyse, bu durum çok açık
görülür. "Hasene" kulun gerçekleştirdiği
değil, ulaştırıldığı bir olgudur.
"Hasene"; "Rabbımız, bize dünyada
iyilik (hasene), ahirette de hasene ver, bizi ateşin azabından
koru" (el-Bakara, 2/201) ayetinde olduğu gibi istenen bir nimet
ve akibet olmakla birlikte; zaman zaman "Biz onların yeryüzünde
salihler ve aşağılıklar olarak bölük bölük ayırdık;
(gerçeğe) dönerler diye onları iyilikler (hasenat) ve
kötülükler (seyyiat) ile sınadık" (el-A 'raf, 7/ 168)
ayetinde belirtildiği gibi, sınama öğesi olarak da gündeme
gelebilir.
"Ey inananlar, andolsun ki, sizin için, Allah'a
ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan
kimseler için, Rasûlullah en güzel örnektir" (el-Ahzab, 33/21)
ayetinde hasene'nin "en güzel" anlamına tanık oluruz.
"Hasenat ": İyilikler. Ayet-i
kerîmede "haseriat"ın kötülükleri gidereceği yok
edeceği anlatılmıştır. "Gündüzün iki
tarafında ve gecenin de yakın saatlerinde namaz kıl.
Çünkü hasenat kötülükleri giderir"(Hûd, 11/114). Ayette
geçen hasenattan maksat beş vakit kılınan namazdı.
Beş vakit kılınan namaz, namaz aralarında işlenen
küçük günahlara keffarettir. Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle
buyurur: " Ne dersiniz? Şayet birinizin kapısında bol
sulu bir nehir olsa, her gün onda beş kere yıkansa, onun
kirinden birşey bırakır mı?" "Hayır hiç
bir şey bırakmaz" dediler. Hz. Peygamber de şöyle
buyurdu: "İşte beş vakit namaz da böyledir. Allahu
Teala bununla günah ve hataları siler" (Müslîm, mesacîd,
284).
"Hasenat"; Subhanallah ve'lhamdülillah ve
lailahe illallah vallahu ekber" kelimelerini tesbih etmektir diye de
tefsir edilmiştir (Kurtubî, e! Camiu lî-Ahkami'l-Kur'an, IX,
110).
Zübeyr YETİK
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.