Hayat
Hayat
Allah'ın subûtî sıfatlarından biri.
Allah hakkında hayat sıfatının varlığı
zorunludur. Sözlük anlamı, ölümün zıttı olan diri
olmak demektir. Allah hakkında kullanıldığında
bunun anlamı, Allah'ın her zaman için ölmeyen ve uyumayan diri
olması anlamındadır. Hayatı için bir başlangıç
ve sonuç yoktur. Diğer isim ve sıfatları gibi hayat
sıfatı da ezelî ve ebedîdir.
Hayat sıfatı Allah'ın ilim, irade ve
kudret gibi sıfatlarla ittisafım sahih kılan, Zat-ı
Bari ile kaim, subuti, ezeli ve vücudî bir sıfat olarak
tanımlanmaktadır (Curcanî, et-Tarifat, 65; İ. Hakkı
İzmirli, Yeni İlm-i Kelam, II, 104;Seyyid Sabık, el
Akaidu'l-İslamiyye, s. 68; Metin Yurdagür Allah'ın
Sıfatları Esmaü'l Hüsna, İstanbul 1984, s. 177).
Uyku hali canlıda his, idrak ve şuur
duygularının yok olmasına sebeptir. Bu sebeple Allah
hakkında uyumak ya da uyuklamak sözkonusu değildir: "Allah
ki O'ndan başka ilah yoktur; daima diri ve
yaratıklarını koruyup yöneticidir... Kendisini ne bir
uyuklama, ne de uyku tutar" (el-Bakara, 2/225).
Allah hakkında "hayat", Kur'an-ı
Kerim'de: "Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diri (hayat
sahibi) ve yaratıklarını koruyup yöneticidir..." (el-Bakara,
2/255); "Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur, daima diri ve (yaratıklarını)
koruyup yöneticidir" (Alu İmran, 3/2); "Bütün yüzler,
O diri ve yöneliciye boyun eğmiştir. Zulüm yüklenen perişan
olmuştur" (Taha 20/111); "Ve ölmeyen (diriy)e tevekkül
et ve O'nu överek tesbih et. Kullarının günahlarını
O'nun bilmesi yeter" (el-Furkan, 25/58) ve el-Mü'min 40/65 olmak
üzere beş yerde zikredilmektedir. Bu yerlerin üçünde, yaratıkları
ayakta tutan, yöneten, idare eden ve koruyan anlamında olan "Kayyûm"
ismiyle birlikte zikredilmektedir. Bütün canlılar,
hayatlarını Allah'a borçludur. Onları dirilten, var eden
ve diri tutan O'dur. Onun için Allah'a muhtaçtırlar. Oysa Allah
başkasına muhtaç değildir. O, Samed'dir, her şey O'na
muhtaç olduğu halde kendisi başka bir şeye muhtaç değildir.
Allah'ın "hayat"ı, tam kamil bir
hayattır. O, ölümsüzdür. Diğer canlılar
hayatlarını devam ettirmek için hava ve gıda gibi
başka şeylere muhtaçtırlar. Oysa Allah Teala'nın
hayat için başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Onun için
Allah Teala'nın hayatı, diğer canlıların
hayatına benzemez.
"O'na benzer hiçbir şey yoktur" (eş-Şûra,
42/11). Yaratıcı olan Allah'ın hayatı
yaratılmışların hayatına nasıl benzesin ki,
yaratılmışların hayatları bile biribirlerine
benzememektedir. Bitkilerin hayatı ile hayvanların hayatı;
hayvanların hayatı ile insanların hayatı
birbirlerinden farklıdır. Hayat fonksiyonları
farklılık arzetmektedir. Bitkiler de diridirler, doğar, yer,
içer, büyür, ürer ve nihayet ölürler. Durumlarına göre
bilgileri de vardır; kendilerine yarayan şeyleri yaramayanlardan
ayırdederler. Ancak kendi hayatlarından daha yüksek ve daha
kudretli bir hayata sahip varlıklardan haberleri yoktur.
Hayvanların hayatı, bitkilerin hayatından daha ileridir.
Hayvanlar fazladan olarak görür, işitir ve uzak yerlere hareket
ederler.
İnsanların hayatı ise, hayvanların
hayatından da ileridir; onlarınkine ilaveten düşünür ve
değerlendirme yaparlar, mükellef olmalarının sebebi de
budur.
Netice olarak tek bir ilah olan Allahu Teala'nın
zatını tavsif buyurduğu Hayat sıfatı Hak Teala
tarafından bahşedilmiş olan ve insanların teşekkülünü
sağlayan hayat kaynağından daha başka kaynaklardan sûdur
etmektedir. İşte bu mana ile Allah hayat bakımından
diğer eşyadan ayrılır. Hiçbir mebdeden başlamayan
ve hiçbir nihayet ile müntehi olmayan ebedi ve ezelî hayatında
kendisidir. Mahdut sınırların mahkûmu, başlangıç
ve sonuçların çerçevelediği ve zaman kavramından tamamen
uzaktır. Allah'ın hayatı bambaşka bir hayat
şeklidir. Cenab-ı Allah'ın hayat sıfatı,
insanların hayat sıfatıyla alışageldikleri
özelliklerin hepsinden uzak olduğu gibi mutlaktır da.
İşte bu mana ile, beşer hayalinde dolaşan bütün
efsanevi unsurlar vahdaniyet akidesinin dışında kalır...
Kulu ne zaman O'na yönelirse O kuluna icabet eder. "Allah'ım!
Sana teslim oldum, Sana inandım, Sana güvendim, Sana yöneldim,
Senin için cihad ettim, Senin izzetine sığındım. Beni
doğru yol üzerinde sabit kılacak Sen den başka ilah yoktur.
Sen ölmeyen Dirisin, cinler ve insanlar hep ölürler" (Taftazani,
Şerhu'l-Makasıd II, 64-65; Cürcanî, Şerhu'l-Mevakıf,
II, 353) şeklinde Hz. Peygamberin sözleri ve şu ayet-i kerime
konuyu açık bir şekilde izah etmektedir: "O diridir,
O'ndan başka ilah yoktur. Dini yalnız kendisine halis kılarak
O'na yalvarın. Hamd alemlerin Rabbine mahsustur" (el-Mü'min,
40/65).
M. Sait ŞİMŞEK
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.