Kan Kardesligi
Kan kardesligi
Birbirinin kanını içmek, yalamak veya elinin
üzerinde karıştırmak suretiyle, yabancı iki kişi
arasında kuruları kardeşlik hakkında kullanılan
bir söz.
Eskiden iki Türk ve iki Moğol bir oymak ve hatta
bir ulustan olmadıkları halde, birbirini takdir ederek (and)
yoluyla kardeş olurlar. Bunlar bir takım şahitler önünde
kollarından bir damar yararak kanlarını bir fincan içine
akıtır ve bunu süt ve kımıza
karıştırarak her birisi o karışımın
yarısını içer. İkisi de böylece kardeş olurlar
ki, bu kardeşlik tabiî kardeşlikten farksız olup, taraflar
bir kardeş gibi bütün hak ve imtiyazlardan yararlanırlar.
Tarihî olan bu kan kardeşliği adetinin
İslam dininde bir temeli yoktur. Din açısından bir mana
taşımaz. Hatta kan haram kılındığı için
hayatı bir zaruret olmadıkça, onu yalamak veya içmek haramdır.
Kur'an-ı Kerim'de "Leş, kan, domuz eti.... size haram
kılındı" (el-Maide, 5/3) buyurulmaktadır.
Hasta olan birine bir başkasından kan
alıp verilmesi de gerek müsbet gerekse menfî manada herhangi bir
şey doğurmaz. Aralarında kardeşlik veya akrabalık
gibi bir yakınlık meydana gelmez. Bunlar, birbirine
karşı yabancı iki kimse gibidirler.
İslam'da din kardeşliği, neseb (soy)
kardeşliği, süt kardeşliği gibi kardeşlikler
vardır. Neseb kardeşliği ile soy kardeşliği
evlenmeye yani nikahlanıp karı koca olmaya engeldir.
Bilindiği gibi nesep kardeşliği mirasın sebeplerinden
birisidir. Kardeş olanlar biribirine mirasçı olabilirler. Din
kardeşliği ise, "Şüphesiz mü'minler biribiri ile
kardeştirler" (el-Hucurat, 49/10) ayetindeki hüküm ile ifade
edilmekte, mirası gerektirmediği gibi, nikaha da engel
olmamaktadır. Din kardeşliği, dini, ahlakî manadaki yardımlaşmayı
gerektiren bir husustur. Miras ve nikah hususunda müsbet veya menfi her
hangi bir fonksiyonu yoktur.
İslam hukukunda sadece Hanefilerin kabul ettiği,
diğer mezheplerin kabul etmediği velaü'l muvalat (yardımlaşma
sözleşmesi) diye bir konu vardır. Buna göre iki
şahıs diyet ödeme, varis olma ve yardımlaşma
hususunda sözleşme yapabilir ve yaptıkları böyle bir
sözleşmeyi uygulayabilirler. (H. Karaman Mukayeseli İslam
Hukuku I, 424; Ö. Nasuhi Bilmen, Hukuku İslamiyye ve lstılahat-ı
Fıkhıyye Kamusu, IV, 68, 69).
Netice olarak İslam hukukunda kan kardeşliği
diye bir kavram yoktur. Adet olarak böyle bir şey var olsa bile,
bu, nikah ve miras gibi konularda müsbet veya menfi olarak herhangi bir
hukukî netice doğurmaz.
Osman ESKİCİOĞLU
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.