Köpek
Köpek
Et yiyiciler grubunun köpekgiller familyasından
evcil bir hayvan. Hayvanlar içerisinde insana en yakın olan köpek,
aynı zamanda hayvanların en zeki olanlarından biridir. Köpeğin
gebelik süresi dokuz hafta olup bir batında altı ile on
arasında yavru doğurur. İki yüzelli kadar çeşidi
vardır. Köpekler kullanılışları
bakımından koruyucu köpekler, av köpekleri, iş köpekleri
ve süs köpekleri olarak bir tasnife tabi tutulabilir. İnsanlara
bağlılıkları ile bilinirler. Köpekler, evleri korumak
için kullanıldığı gibi, savaşlarda da onlardan
istifade edildiği olmuştur. Ama en çok avcılıkta
kullanılmaktadırlar.
Eski Mısır'da köpek kutsal sayılırdı.
Onlar için mezarlıklar yapmışlar ve buraları birer
kutsal mekan edinmişlerdi. Putperest Türklerde köpek kutsal sayılan
hayvanlar arasında idi. On iki hayvanlı Türk takviminde yıllardan
biri köpek yılıdır.
Deyim olarak köpek, çok ağır ve Onur
kırıcı bir hakaret olarak kullanılır.
Köpek Beslemek:
Av, ziraat, sürü, ev bekletme vb. sebeblere dayalı
olarak köpek beslemenin caiz olduğu konusunda ulema ittifak
etmiştir. Ancak hırsız korkusu gibi zaruri bir sebep
olmaksızın evde bulundurulmasını hoş
karşılamamışlardır (ibnü'l-Hümam,
Fethu'l-Kadîr, Bulak 1319, VI, 246; İbn Abidin, Reddü'l-Muhtar,
Kahire 1386-89/1966-69, V, 226-227). Hz. Peygamber (s.a.s.) ziraat, koyun,
ev bekletme, av gibi bir sebep olmaksızın köpek besleyenin
sevabından her gün bir kırat (bir başka rivayette iki
kırat) eksileceğini (Buharî, "Hars", 3,
"Bed'ül-halk", 7, 17; "Zebaih", 6; Müslim,
"Müsakat", 51-60; Nesaî, "Sayd", 10- 14,
24......) ayrıca içinde köpek bulunan eve meleklerin girmeyeceğini
haber vermiştir (Buharî, "Bed'ül-halk", 7,17......).
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s) Cebrail ile, belli bir saatte buluşmak
üzere sözleşmişler, ancak içeride bulunan köpek sebebiyle
Cebrail gelmemiş ve köpeği farkeden Rasûlüllah derhal çıkarılmasını
emretmiş ve köpek çıkarıldıktan sonra Cebrail'le görüşebilmiştir
(Buharî, "Bed'ü'l-halk", 7,17, "Meğazî", 12,
"Libas", 88,94; Müslim, "Libas", 81-84....;
Fahreddin er-Razî, Mefatihu'l-Cayb, Kahire 1934-62, XXXI, 210).
Şafiiler ihtiyaç yokken köpek edinmenin haram olduğu görüşündedirler
(Nevevî, Şerhu'l-Müslim, Kahire 1347-49/1929-30, X, 236).
İçinde köpek bulunan eve meleklerin
girmemelerinin sebebi onların pis kokmaları, pislik yemeleridir.
Bundan dolayı gereksiz yere köpek edinen kimse evine melek girmekten
mahrum bırakılmak suretiyle
cezalandırılmıştır (Nevevî, a.g.e., XIV, 84;
Aynî, Umdetü'l-Karî, Kahire 1348, XV, 139). Ayrıca
aralarında köpek ve çan bulunan yolcularla meleklerin arkadaşlık
etmeyeceği de Hz. Peygamber tarafından ifade edilmiştir (Müslim,
Libas, 103).
Hadiste geçen "kırat", lüzumsuz olarak
köpek edinen mü'minin sevabından Allah katında malum bir
miktarın eksilmesini ifade eder (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, VII,
131). Buradaki kırat konusunda ise farklı görüşler
vardır. Bu fark insanlara eziyet konusunda birbirinden farklı
iki tür köpeğe nisbetle yapılmış olabileceği
gibi, köy-kent ayrımına göre de ifade edilebileceği
belirtilmektedir. Zira, fazla insanın yaşadığı
yerde rahatsız olanların sayısı da artmaktadır.
Bunun yanında daha önce bir kırat olan ceza,
ağırlaştırmak suretiyle iki kırat'a çıkarılmış
olduğu üzerinde de durulmuştur (Nevevî, a.g.e., X, 239; Aynî,
a.g.e., XV, 203).İhtiyaç olmaksızın köpek edinmenin
yasaklanması konusunda özellikle durulması ve köpek besleme
konusunda ağır bir müeyyidenin getirilmesi onun kudurganların
% 92,5 kısmını teşkil etmesi ve kuduza yakalanma ve
yayma konusunda hayvanlar içinde ilk sırada bulunmasından da
kaynaklanabilir. Kuduzu, saldıran köpekler verebileceği gibi,
kendisini sevdiren, serbestçe istediği insanı yalayan hatta
kendine acındıranlar da aşılayabilirler. Bu durumdaki
hastalık, tedbir almakta kusur ettirdiğinden çok daha tehlikeli
olduğu düşünülürse bu konudaki titizlik daha kolay anlaşılır.
Hiç evden çıkarılmayan veya diğer köpeklerle temas
etmeyen köpekler bile evdeki kudurmuş olan bir kediden veya fareden
de mikrobu alıp hastalığı yayabileceği gibi
Ekinokok= kist idatik hastalığını aşılamak
cihetinden de tehlike arzeder. Kuduz, hayvanın yalnız
ısırmasıyla değil yalaması veya
salyasının bulaşmasıyla da sirayet edebilir (Tecrid-i
Sarih Tercümesi, VII, 133- 143)
Bu açıdan bakıldığında fukahanın
köpeğin artığını necis sayması ve
yaladığı kabın cumhura göre yedi, Ebû Hanîfe'ye
göre üç defa yıkanmasının gerekli olduğu (Azîmabadî,
Avnu'l Mabûd, Medine 1388/1968, I, 135) konusundaki görüşleri ve
saldırgan köpeğin öldürüleceği konusunda
ittifak'ın bulunması (Nevevî, a.g.e., X, 235; Avnî, a.g.e.,
XV, 202; ibn Cüzey, el-Kavanînü'l Fıkhiyye, Beyrut, ty., s 294)
çok manidardır.
Köpeğin satışı:
Hasan el-Basrî, Rabîa, Hammad b. Süleyman, Evzaî,
Şafiî, Ahmed b. Hanbel, Davûd ez-Zahirî, bir rivayette imam
Malik, köpek satışından elde edilen paranın haram
olduğu görüşündedirler. Ata b. Ebî Rabah, ibrahim
en-Nehaî, Ebû Hanîfe ve bazı Malikîlere göre kendisinden
faydalanılan köpeğin satışı caiz ve parası
mübahtır. Ebû Hanife ve Ebû Yusuf eğitimi kabul etmeyen
saldırgan köpeğin satışını caiz görmemişlerdir
(ibn Rüşd, Bidayetü'l-Müctehid, İstanbul 1985, II, 105;
İbnü'l-Hümam, a.g.e., Vl, 245; Tecrid-i Sarih Tercümesi, V l,
380).
Köpeğin Cinayetleri.
İmam Ebû Yûsuf'a göre bir kimse köpeği,
ısırmak üzere bir başka şahsın üzerine kışkırtır
ve bunun neticesinde köpek bunu yaparsa kışkırtan bundan
sorumludur ve diyetini öder. Çünkü köpeği bu şekilde
kışkırtmak, onu insanın üzerine salıvererek
telef olmasına sebebiyet vermek gibidir. Fetva bu görüşe göredir.
Ebu Hanife'ye göre ise hareket, kışkırtma neticesinde
değil köpeğin ihtiyarıyla meydana geldiğinden
tazminat vermek gerekmez. Çünkü hayvanların kendiliğinden
yaptığı cinayetler hederdir, tazmini gerektirmez (Kasanî,
Bedayiu's-Sanayî, Kahire 1327-28/1910, VII, 273). Köpeğin,
bulunduğu eve sahibinden izinli veya izinsiz olarak giren
şahsı ısırarak telef etmesi halinde sahibine tazmin
gerekmez (Kasanî, a.g.e., VII, 273). Ancak köpeğin sahibi daha
önceden uyarılmış ve oda ihmal etmiş ise zarardan
sorumludur. (Ali Haydar, Dürerü'l Hukkam, İstanbul 1330, II, 929;
Mecelle, mad. 929).
Hanbelî hukukçuları izinle girilmesi halinde köpeğin
yaptığı zarardan sahibinin sorumlu olduğu görüşündedirler
(İbn Kudame, el-Muğnî, Beyrut 1392-93/1972-73, X, 358).
Nitekim Kadı Şuraylı da evin köpeği tarafından
dağarcığı parçalanan şahsa, izinle girmiş
olması halinde zararın tazmin edilmesi gerektiğini söylemiştir
(ibn Hazm, el-Muhalla, Kahire, ty., (Mektebetü Dari't-Türas), XI,
10). Isırıcı bir köpeği edinen şahıs gündüz
yahut gece bir insanı veya hayvanı ısırması,
elbiseyi yırtması vb. durumlardaki zarardan sorumludur (İbn
Kudame, a.g.e., X, 358). Şafiîlere göre ise sahipleri köpeğin
tehlikeli ve zararlı olduğunu biliyorlarsa gerekli tedbiri
almakla mükelleftirler. İhmal neticesi meydana gelecek zarardan
sorumludurlar (Nevevî, a.g.e., XI, 225).
Saffet KÖSE
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.