Maşatlık
Maşatlık
Müslüman olmayan topluluklardan Yahudi ve
Hristiyanlar, özellikle Yahudilere ait mezarlık hakkında
ülkemizde kullanılan bir kelime. Müslümanlar, ölülerini
gömdükleri yere kabir, makber, mezar, merkad, türbe gibi kelimeler
kullanırlar. Dolayısıyla Arapçada makbere, Farsçada (kabristan),
Türkçe mezarlık'la ifade ettiğimiz anlamı ihtiva eder.
Mazat, Arapça "meşhet" kelimesinden gelmiş
olmalıdır (şehidin gömüldüğü yer anlamında).
İbrani dilinin Arapça ile aynı Sami dil grubu içinde olduğu
gözden uzak tutulmasa da, bu kelimenin ilkin nasıl şimdiki
anlamda kullanılmağa başlandığı pek
bilinmemektedir.
Hiç bir varlık, ölüsüne insan kadar ihtimam
göstermez. Tarih boyunca insanlar ölülerini gömerek, yakarak inançlarına
göre bir cenaze geleneği sürdürmüşlerdir. Mezar yapma ve
cenazeyi koruma, dini inançları, ahirete inanmayı delillendiren
en eski işaretlerden biridir. Kaya mezarları, tümülüsler,
mastabaslar, piramitler, nekropoller, hipojeler, kurganlar, stupalar,
kutukomplar, kriptoslar, dakmalar, kümbet ve türbeler hep dini inançları
aksettiren mezar tipleridir.
Eski çağda, yeraltı galerilerinden
oluşan "nekropol" denilen mezarlıklar vardı.
Mısır'da M.Ö. IV. yüzyıl sonralarında Yunanistan'da
ve Roma'da mezarlıklar şehir dışına ve yol
kenarlarına yapılmaya başlandı.
Hristiyanlığın ilk devresinde Hristiyanlar ölülerini
Ketokomplarda gömüyorlardı. Onlar putperestlerle aynı yere gömülmek
istemediler. Jirome, o zaman Hristiyanların cenaze törenlerinde
siyah değil beyaz giyindiklerini, cenazeye temastan çekinmediklerini,
yas tutmadıklarını, ancak Mezmurları
okuduklarını söyler. Onlar ölülerini gömdükleri yere "coemeteria"
(Uyuma yerleri) diyorlardı. M.S. VI. yüzyıldan itibaren
batıda Hristiyanlar mümkün olduğu kadar bir aziz
mezarının yakınına gömülmeye çalıştılar.
Böylece mezarlıklar kiliselerin çevresinde toplandı. Ancak yer
kalmayınca ölüler oturulan semtlerin uzağına gömülmeğe
başlandı.
İlk Hristiyanlar Yahudi asıllı idiler.
Yahudi dininde de ölüler gömülüyordu (Tesniye 21:22 vd.). Ancak
cenaze ve mezar temiz sayılmıyordu (Sayılar 5:2; Levililer
21:11). Ölü için matem, yas tutarak, elbisesini yırtarak, oruç
tutarak yapılıyordu. Hristiyanlığın çıktığı
devrede ölüler keten sargılarla sarıldılar. Rabbi
geleneğinde yedi gün sıkı bir matem vardı.
Günay TÜMER
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.