Merhamet
Merhamet
Acıma, esirgeme, koruma, sevgi gösterme, yardım
etme. İnsanı başkalarına iyilik ve yardım etmeye
yönlendiren acıma duygusu. Tüm yaratılmışlara sevgi
ile yaklaşma, onları kötülüklerden koruma ve kurtarma, zor
durumlarında yardım etme, bağışta bulunma,
affetme gibi iyi huy ve davranışların başlıca
nedenidir. Kaynağı Allah'tır. İnsanlardaki merhamet,
Allah'ın rahmet ve merhametinin bir tecellisi, bir
yansımasıdır.
Allah'ın en önemli niteliklerinden birisi
merhametidir. Bu niteliğini ifade eden Rahman ve Rahim
adlarının Kur'an'da Allah ve Rab adlarından sonra en çok
anılan adlar olması, Allah'ın merhamet niteliğinin
önemini ve sonsuzluğunu gösterir. Allah bu niteliği nedeniyle
besleyip büyütür, ödüllendirir, nimetler bağışlar, suçları
affeder, peygamberler aracılığı ile insanlara
doğru yolu gösterir. Hz. Peygamber (s.a.s)'in gönderilmesi, Kur'an'ın
indirilmesi de Allah'ın merhametinin bir sonucudur. O'nun rahmeti
herşeyi kuşatmıştır (el-A'raf, 7/156),
merhametlilerin en merhametlisidir (el-A'raf, 7/151) ve merhamet edenlerin
en hayırlısıdır (el-Mü'min, 23/109).
Hz. Peygamber (s.a.s), Allah'ın merhametinin büyüklüğünü
ve insanlardaki merhametin kaynağı olduğunu dile
getirdiği bir hadislerinde şöyle buyurur: "Allah
merhametini yüz parçaya ayırdı, doksan dokuz parçasını
kendi yanında tuttu, bir parçasını yeryüzüne indirdi.
İşte bu bir parça rahmet sebebiyle yaratıklar birbirine
merhamet eder. Hatta yavrulu hayvan, bir tarafını incitir
endişesiyle ayağını yavrusundan
sakınır" (Buhari, Edeb, 19, Müslim, Tevbe, 17).
Allah'ın merhamet niteliğinin bir sonucu
olarak insanlara gönderilen peygamberlerin en önemli özelliklerinden
birisi de merhametli olmalarıdır. Kur'an, alemlere rahmet
olarak gönderildiğini (el-Enbiya, 21/107), Allah'ın rahmeti
sayesinde insanlara yumuşak davrandığını (Al-u
İmran, 3/159) belirttiği Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu özelliğini
şöyle açıklar:
"Ey mü'minler! And olsun ki, içinizden size sıkıntıya
uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün,
mü'minlere şefkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir"
(et-Tevbe, 9/128).
Merhamet mü'minlerin de temel özelliklerindendir. Bu
nedenle Kur'an mü'minlerin birbirlerine karşı merhametli
olduklarını belirtir (el-Fetih, 48/29). Başka bir yerde de
kurtuluşa eren, ahirette kitapları sağ ellerinden verilen mü'minlerin
nitelikleri sayılırken "Sonra inanıp birbirlerine
sabır tavsiye edenlerden, merhametli olmayı tavsiye edenlerden
olmaktır" (el-Beled, 90/17) buyurulur. Kur'an'ın bu
tutumuna uygun olarak Hz. Peygamber (s.a.s) de merhamet konusu üzerinde
önemle durmuş, teşvik etmiş, zaman zaman katı ve
acımasız davranan insanları uyarmıştır. Sözgelimi
bir hadislerinde: "Merhamet etmeyene merhamet edilmez" (Buhari,
Edeb, 18) buyurmuştur. Diğer bir hadislerinde de insanın
merhametinin Allahın kendisine göstereceği merhametin nedeni
olduğunu şöyle belirtir: "İnsanlara merhamet etmeyen
kimseye de Allah merhamet etmez" (Müslim, Fezail, 66). "Siz
yerdekilere merhamet edin ki göktekiler (Allah ve melekler) de size
merhamet etsin" (Ebu Davud, Edeb, 58; Tirmizi, Birr, 16) hadisi de
aynı olguyu farklı biçimde yeniden vurgular.
slam'ın öngördüğü merhamet tüm yaratıkları
içine alacak kadar geniş kapsamlıdır. Çocuklar, kadınlar,
yaşlılar, yetimler, kimsesizler, hastalar ve yoksullar
başta olmak üzere tüm insanlara merhamet göstermenin yanısıra,
diğer tüm canlılara da merhametli davranmak mü'minlerin
görevidir. Yüzüne damga vurulmuş bir eşeği görünce
"Bu hayvanı dağlayana Allah lanet etsin" (Müslim,
Libas, 107) buyuran Hz. Peygamber (s.a.s), bir hadislerinde kötü yola
düşmüş bir kadının susuzluktan ölmek üzere bulunan
bir köpeğe su verdiği için Allah tarafından
bağışlandığını (Buhari, Şürb, 9,
Edeb, 27; Müslim, Selam,153, Cihad, 44), diğer bir hadisinde de
kedisini açlıktan ölmeye mahkum eden merhametsiz bir kadının,
bu davranışı, nedeniyle cehenneme atılmayı
hakettiğini (Buhari, Edeb, 18, 27; Müslim, Fezail, 65) belirterek
merhametin insanlarla sınırlı
olmadığını dile getirir. Hayvanlara iyi
bakılıp beslenmesi (Ebu Davud, İsti'zan, 39), zevk için
dövüştürülmemesi (Ebu Davud, Cihad, 51; Tirmizi, Cihad, 30), nişan
atılan hedefler yerine konulmaması (Müslim, Sayd, 59), zevk
için öldürülmemesi (Nesai, Dahaya 42) yolundaki emirleri de
İslam'ın bu konudaki kapsamlı bakışını
yeterince ortaya koymaktadır.
Şamil İA
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.