Mikail
Mikail
Kur'an-ı Kerim'de adı geçen dört büyük
melekten birisi.
Mikail kelimesi Ahd-i Atik (Tevrat)'ta
"Mikael" biçiminde geçmektedir. Mikail'in "büyük
reis", "İsrail oğullarının hamisi"
(Daniel: 12/1) olduğu zikredilmektedir. İsrail
oğullarını, İranlılara (Daniel: 10/13),
Yunanlılara (Daniel: 10/20, 21) karşı koruyan da Mikail'dir.
Mikail kelimesi Kur'an-ı Kerim'de bir ayette,
Mikal şeklinde geçmektedir. "Kim, Allah'a, meleklerine,
peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olursa bilsin ki,
Allah da inkar edenlerin düşmanıdır" (el-Bakara,
2/98) buyurulmaktadır.
Yahudilerin ve Müslümanların Mikail hakkındaki
düşüncelerini öğrenmek için bu ayetin nüzul sebebiyle
ilgili bulunan iki rivayete göz atmakta yarar vardır:
1- Hz. Peygamber (s.a.s), Medine'ye hicret ettiği
zaman Fedek Yahudilerinden Abdullah İbni Suriya bir kaç kişiyle
birlikte gelir ve bazı sorular sorar. Hz. Peygamber (s.a.s),
onların sorularını cevaplandırır. Yahudiler,
cevapları olumlu bulurlar ve kabul ederler. Son olarak kendisine
hangi meleğin vahiy getirdiğini sorarlar Hz. Peygamber (s.a.s)'de
"Cebrail" cevabını verir. Yahudiler buna şiddetle
itiraz ederler, "O bizim düşmanımızdır"
derler. Gerekçe olarak Cebrail'in "Kıtal ve Şiddet",
Mikail'in ise "müjde, ucuzluk, bolluk" getirdiğini ileri sürerler.
2- Yahudiler, Hz. Ömer'e sorular sorarak cevaplar alırlar.
Hz. Peygamber (s.a.s)'e vahiy getiren meleği sorarlar. O da "Cebrail"
der. Yahudiler "vahiy getiren Mikail olsaydı ona
inanırdık" derler. Hz. Peygamber (s.a.s)'e
inanmamalarının sebebini ona vahyi Cebrail'in getirmesine, Mikail'in
getirmemesine bağlarlar. Cebrail'in "azab, kıtal,
şiddet", Mikail'in "ucuzluk, bolluk, refah"
getirdiğini ileri sürerler.
Müslümanlar, Cebrail'in ve Mikail'in büyük
meleklerden olduğuna inanırlar. Her ikisini de dost kabul
ederler. Bunlardan birisine dost olup diğerine düşman olmak
melekler hakkındaki İslam inancına ters düşer. Her
iki melek de Allah'ın elçisidir. Allah'tan aldıkları görevleri
yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün dışına
çıkmaları da mümkün değildir. Allah evrende meydana
gelen olayların (tabiî olayların) idaresini Mikail'e
vermiştir. Tabiat olaylarını idare etmek, yağmuru
yağdırmak, rüzgarı estirmek böylece, bitkilerin
üretimini sağlayarak, insanların ve diğer
canlıların rızıklarını tayin etmek Mikail'in
başlıca görevleridir.
Cemil ÇİFTÇİ
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.