Müezzin
Müezzin
Namaz vakitlerinde ezanı adabına uygun bir
şekilde okumakla görevli kimse.
Ezan; sözlükte "ilan", "duyuru"
demektir. İslam fıkhında ise, namaz vakitlerini Rasûlüllah
(s.a.s)'den gelen belli sözlerle ilan etmeye denir (Necmuddin b. Hafs
en-Nesefî. Taalibetu't-Talebe fi Istılahatı'l-Fıkhıyye,
Bağdad 1311 sh.l0; Ali b. Muhammed el-Cürcani, et-Ta'rifat,
İstanbul 1302 sh. 6).
Müezzin kelimesi Kur'an-ı Kerim'in (Yusuf, (12),
90 ile el-A'raf (7), 4) ayetlerinde "ilan edici", "duyurucu"
manasında kullanılmıştır: Bir de cennetlik
olanlar, cehennemliklere şöyle çağırırlar: "Gerçekten
biz, Rabbinizin vaad buyurduğu sevabı hak bulduk. Siz de
Rabbinizin vaad buyurduğu cezayı hak buldunuz mu?" Onlar
da; "Evet hak bulduk" derler. Bunun üzerine iki topluluk arasında
bir çağırıcı (İlan edici, İsrafil (a.s)
şöyle çağırır:
"-Allah'ın laneti, zalimler üzerine olsun!"
(el-A 'raf, 7/4). "Ey Rasûlüm! Bütün insanlara haccı ilan
et, gerek yaya olarak, gerek her uzak yoldan binek üzerinde senin
huzuruna gelsinler" (el-Hacc, 22/27). "Ey Mü'minler! Allah'tan
korkun ve (girdiğiniz) faiz hesabından arta kalanını
bırakın (almayın) eğer gerçek mü'minler iseniz. Yok
eğer bu faizi terketmezseniz bilin ki, Allah'a ve peygamberine karşı
savaş ilan etmişsiniz (harbe girmişsiniz). Eğer faiz
almaktan tövbe ederseniz, ana paranız sizindir ve böylece ne zalim
olursunuz, ne de zulme uğrarsınız" (el-Bakara,
2/278-279).
Müezzin olmak, günde beş defa ezan okuyarak
insanları Allah'ın (cc) varlığına ve
birliğine, Hz. Muhammed (s.a.s)'in Allah (c.c.)'nın son
Peygamberi, kurtuluşa çağıran son elçisi ve insanlığın
yegane ve tek önderi olduğuna, Allah'a kulluk ederek "Kurtuluşa
koşunuz! Kurtuluşa koşunuz!.. diyerek davet etmenin
fazileti hakkında, Rasûlüllah (s.a.s), şöyle buyurmaktadır:
"Müezzinler kıyamet günü insanların en uzun boylu
olanlarıdır" (Müslim ve Ahmed b. Hanbel'den Mansur Ali
Nasıf et-Tac, el-Camiu'l-Usûl fi Ehadis er Rasûl, I, 161).
Abdullah b. Abdurrahman (r.a.) Ebu Saîd el-Hudrî (r.a.)'nin
kendisine şöyle dediğini rivayet eder: "Senin koyun ve
kır hayatını sevdiğini görüyoruz. Koyunların
arasında kırlarda namaz için ezan okuduğunda sesini yükselt.
Çünkü müezzinin sesini duyan her insan, her cin ve her şey,
kıyamet gününde ona şahidlik edecektir." Ebu Said, bunu
Rasûlüllah (s.a.s)'den işittiğini söyledi (Buharî ve
Nesaî'den et-Tac, I, 161).
Ebu Hüreyre (r.a.), rivayet ettiğine göre,
Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurdular: "İmam,
(arkasında duranların namazlarının) kefilidir. Müezzin
ise (müslümanların ibadetlerinde) güvenilir kişidir.
Allah'ım! İmamları (başkasına örnek olacakları)
doğru yola ilet ve müezzinleri affet" (Ebû Davud, Tirmizi'den
naklen et-Tac, I, 161). Yine Ebu Hûreyre (r.a.)'ın rivayetine göre
Rasûlüllah (s.a.s) şöyle buyurdular: "Müezzinin günahları
sesinin ulaştığı yerleri de doldursa affolunur.
Kıyamet gününde yaş ve kuru sesini duyan her şey ona
lehinde şahitlik eder" (Ebu Davûd, Tirmizi'den naklen et-Tac,
I,161). İbn Mace'nin bir rivayetinde ise Rasûlüllah;
"Müslümanların, müezzinlerin boyunlarında iki emaneti
vardır: Namazları ve oruçları"(et-Tac, I,161,
dipnot,10).
İbn Ömer (r.a.) rivayetine göre Rasûlüllah
(s.a.s)'in iki müezzini vardı: Bilal-i Habeşi (r.a) ve ama
olan Abdullah b. Ümm-i Mektûm (r.a) (Müslimden, et-Tac, I, 165).
Müezzinin ezan okuması
karşılığında ücret almasının caiz olup
olmadığı ihtilaf konusudur. İhtiyacı varsa,
almasında bir sakınca görülmemiştir.
Müezzinlerde şu vasıflar
bulunmalıdır:
Müezzinin, müslüman ve akıllı olması
şarttır. Büluğ şart değildir. Mümeyyiz
çocuklar da ezan okuyabilirler. Sarhoşun, büyük günah işleyenin,
kadının, oturanın, cünübün ezan okuması mekruhtur.
Müezzinin haramdan sakınması, güvenilir
takva sahibi ve ihlaslı olması, namaz vakitlerini bilmesi,
abdestli olması, cemaati kaçırabilecek kişileri ikaz
etmesi, ezanı yüksek bir yerde ve kıbleye yönelerek usûlüne
uygun bir şekilde okuması, güzel ve yüksek sesli olması müstehaptır.
Müezzin "Hayye ale's-salah" derken sağa;
"Hayye ale'l-felah" derken sola döner. Minarede okuyorsa kıbleye
yönelerek ezana başlar ve sağ tarafa doğru şerefeyi
dolaşır. Kıbleyi arkasına almamaya dikkat eder.
Müezzin, ezan okurken basit söz, konuşma ve
hareketlerden sakınmalı, vakar ve ciddiyet sahibi
olmalıdır.
Abdülkerim ÜNALAN
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.