Papa
Papa
Roma katolik kilisesinin başkanı; Katolik
mezhebinin ruhani lideri; bütün katoliklerin mutlak teslimiyetle
yükümlü oldukları en büyük papaz. Kelime Yunanca "baba"
anlamındadır. İlk önceleri bu isim bütün piskoposlar
için kullanılmaktaydı. Papanın yanılmaz olduğu
kabul edilir ve o istediğini dinden dışlama yetkisine
sahiptir ki, buna "aforoz" denir. Ona itaatten yüz çevirme bir
sapıklık olarak telakki edilir. Papa, katolik mezhebine
bağlı birine Allah adına Cennet vadedebilir ve buna bir
belge tanzim ederek Cennetteki yerini belirtebilir. Bu belgeyi edinen
kimse ölünce Cennete girip papanın tayin ettiği yere
yerleşeceğine kesin bir şekilde iman eder. Bu, Hristiyan
din adamlarının Hz. İsa (a.s)'nın getirdiği
tevhidî dinden sapıp insanlara ilahlık
taslamalarının açık bir göstergesidir. Papalar,
kendilerini rabler ilan ederek, insanları saptırmışlar
ve onlara rablıklarını kabul ettirmişlerdi. Allah Teala
bu durumu Kur'an-ı Kerimde şöyle dile getirmektedir:
"Onlar hahamlarını,
papazlarını ve Meryemoğlu İsa Mesih'i, Allah'tan
başka rabler edindiler. Halbuki onlar, ancak "bir" olan ve
kendisinden başka ilah olmayan Allaha ibadet etmekle emrolunmuşlardı"
(et-Tevbe, 9/31).
Papalar, Hz. İsa (a.s)'ın vekili sayılan
Aziz Petro'nun halifeleri kabul edilirler. Aziz Petro, miladi I.
asırda Roma'ya yerleşmiş ve Tevhidi hristiyanlıktan
tavizler vererek putperest Roma devletiyle uzlaşma yoluna
gitmişti. Bu tarihten sonra Roma, papazlığın merkezi
olmuştur. İlk papa, Aziz Petro'dur. Papalar, kardinaller denilen
ruhanî meclisin üyeleri arasından seçilirler. Seçilen papa ölene
kadar bu görevde kalır.
Papalar 726 tarihine kadar sadece ruhanî bir liderliğe
sahip oldukları halde, bu tarihte Roma ve diğer bazı
yerlerin papahga terkedilmesiyle dünyevî bir hakimiyete de sahip olmuşlardır.
Roma imparatorlanmn Konstantiniyye (İstanbul)'yi devlet merkezi
edinmelerine kadar papalar, bütün hristiyanların lideriydiler. Bu dönemden
sonra, Bizans imparatorları İstanbul patriğini güçlendirip
Hristiyanlık içinde oldukça etkin bir konuma gelmesini sağlamışlardı.
İlk önceleri İstanbul patrikleri papaya bağlı
kalmışlarsa da, bir zaman sonra papalarla eşitlik mücadelesine
girişmişlerdir. Peşinden doğu ve batı kiliseleri
birbirinden ayrılmış, Roma'daki papalar, sadece
katoliklerin lideri olarak kalmışlardır. Bu ayrılma,
papalığı sarsmışsa da kısa zamanda kendini
toparlamayı başarabilmiştir. Papalık ortaçağ
Avrupasında yüksek bir nüfuz oluşturmuş, küçük mezhebi
ihtilaflar yüzünden kralları azledip, atayacak bir güce kavuşmuştur.
Bu durum, bir çok çekişmelere kaynaklık etmiştir. Ancak,
papalığın gücünü kırmak ve kontrol altına
almak için bazı Alman imparatorlarının papaları
değiştirip, işlerine geldiği şekilde papa tayin
ettikleri de görülmüştür.
İslam dünyasını istila etme hedefine yönelik
Haçlı seferleri, papaların gözetim ve teşvikleriyle
tertiplenmiştir. Avrupa halkları papaların
yaptığı olumsuz propagandalarla İslam tebliğine
karşı şartlandırılmışlardır. Onlar
bu işi, İslamın hakikatını saklayarak iftira
kampanyaları ile başarıyorlardı.
1309 yılında Papa V. Kalman, Roma'yı
terk etmek zorunda kalmış; gidip Fransa'daki Avinyon
şehrine yerleşerek burayı papalık merkezi
edinmişti. 1377 tarihine kadar Roma'dan uzak kalan papalık, XI.
Greguvar tarafından tekrar Roma'ya
taşınmıştır. Ancak, Greguvar'ın ölümü
üzerine Avinyon kilisesi bir papa seçmiş ve böylece Roma kilisesi
yetmiş bir yıl sürecek olan bir büyük çekişmenin içine
düşmüştür.
16. Asra gelindiğinde Hristiyanlığı
temelinden etkileyen Reform hareketlerinin ortaya çıkışına
şahit olunmaktadır. Luter, Kalvin ve diğer bir takım
protestan reformistlerin çalışmaları ile gelişen
protestanlık, papalık kurumuna büyük bir darbe indirmiştir.
Almanya'nın büyük bir bölümü, İskandinav ülkeleri ve
İngiltere protestanlığı kabul ederek papayı
reddetmiş; Doğu Hristiyanları da İstanbul'daki
Patrik'i dinin başı kabul etmişlerdir. Bu tarihten sonra
papalığın gücü sürekli bir zayıflama sürecine
girmiştir.
1870'de İtalyanların Roma'yı
başkent ilan etmeleriyle papalık cismanî hakimiyetini tamamen
kaybetmiştir. Papaya, Roma'nın merkezinde 0,5 km. alana sahip
bir alan üzerinde müstakil devlet olarak kalma imtiyazı
tanınmıştır. Günümüzde papalık, her
bakımdan dünyanın en küçük devleti olmasına rağmen,
çok büyük gelirleri olan gayr-i menkul varlıkları elinde
bulundurmaktadır.
16. Asırdan sonra, papaların çoğu
İtalyan asıllılardan seçilmiştir. 1978'de seçilen
son papa, Leh asıllıdır. Papalığın resmi
dili Latincedir.
Ortaçağda Batı insanı
Papalığın korkunç baskı ve zulümleri altında
mahvedilmiştir. Tamamen hurafeli bir din halini alan
Hristiyanlık, insanlık tarihinin en büyük zulümlerini işlemiştir.
Kurulan Engizisyon mahkemeleri ile, haksız ve batıl inançlar
yüzünden binlerce insan katledilmiş, diri diri ateşe
atılmıştır.
Şamil İA
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.