Rahim
Rahim
Çok merhametli, merhamet olunan; "rahmet,
merhamet ve ruhm" mastarından ism-i fail ve ism-i mef'ûl
anlamlı bir sıfat. Kök anlamı, acımak, merhamet etmek
ve bağışlamak demektir. Rahîm'in çoğulu "ruhama"dır.
Merhamet, iyilik ve nimet anlamına da gelir. Aynı kökten
"rahman" sözcüğü de merhameti bol olan demektir.
"Rahîm" ve "Rahman" isimleri
Cenab-ı Hakk'ın esma-i husnasındandır. Esma-i
husna; en güzel isimler anlamına gelir ki, Yüce Allah kendisini bu
nitelikteki isimlerle isimlendirdiğini Kur'an'da çeşitli
yerlerde açıklamıştır (bk. el-A'raf, 7/180; el-İsra,
17/110; Taha, 20/7; el-Haşr, 59/24). Bu isimlerin sayısı
99 olup, başta "Allah" lafzı gelir. Allah'a bu güzel
isimlerle dua edilmesi, duanın kabulüne sebep olur. Allah'ın güzel
isimleri vardır. O halde Allah'a o güzel isimlerle dua edin"
(el-A'raf, 7/180).
Kur'an-ı Kerim'in 115 ayetinde büyük çoğunluğu
çok bağışlayıcı anlamına gelen
"gafur" sıfatı ile birlikte olmak üzere
"rahîm" sıfatı kullanılmıştır. Bu
da Cenab-ı Hakk'ın ne kadar bağışlayıcı
ve merhametli olduğunu gösterir. Dört ayette de
"erhamü'r-rahimîn (merhametlilerin en merhametlisi)" tamlaması
kullanılmıştır.
Allahu Teala'nın rahman ve rahîm sıfatları
her ikisi de "rahmet" mastarından türemiş olmakla
birlikte, aralarında anlam farkları vardır. Rahman
sıfatı Kur'an'da 57 ayette geçmektedir. Bunlardan beş
ayette rahman ve rahîm birlikte zikredilmiştir (bk. M. Fuad Abdülbakî,
el-Mu'cemul-Müfehres Li Elfazıl- Kur'anil-Kerim, "Rahman"
ve "Rahim" maddeleri).
Bir ayet olan, Tevbe suresi dışında bütün
süre başlarında tekrarlanan ve her meşrû işe
başlarken söylenmesi İslam'ın esaslarından olan
"Besmele" de her iki sıfat zikredilmiştir.
Bismillahirrahmanirrahîm'in anlamı; "Rahman ve rahîm olan
Allah'ın adı ile başlarım" demektir.
Kur'an-ı Kerim'de Sebe' hükümdarı Belkîs'e, Süleyman
peygamberin gönderdiği hak dine çağrı mektubundan söz
edilirken şöyle buyurulur: "O mektup şüphe yokki
Süleyman'dandır ve Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adı ile
(başlamaktadır)" (en-Neml, 27/30). Bu iki sıfat
arasındaki farkları şöylece belirtebiliriz.
Rahman sıfatı ezelle, rahîm sıfatı
ise daha çok ebedle ilgilidir. Bu yüzden Yüce Allah için dünyanın
rahmanı, fakat ahiretin rahîmidir, denilmiştir. Bunun
anlamı şudur: Cenab-ı Hakk'ın varlıkları
yaratması, onları yaşatması, insanlar arasında mümin-kafir,
adil-zalim, çalışkan-tembel ayırımı
yapmaksızın hepsine rızıklarını vermesi,
çalışma ve gayretlerinin semerelerini ihsan etmesi, Rahman
sıfatının tecellisidir. Küfre, zulme, şerre ve kötülüklere
müdahale etmeksizin akıl ve irade-i cüz'iyyenin kullanılmasına
fırsat verilmesi, ehl-i küfrün çalışmalarının
karşılığını dünyada tam olarak görmesi hep
bu sıfatın bir sonucudur.
Rahîm sıfatının tecellileri ise daha
çok ahirette görülecek, Cenab-ı Hakk'ın oradaki ikram ve
ihsanları müminler için olacaktır. Pek çok ayette Rahîm sıfatı
zikredilerek, Cenab-ı Hakk'ın müminleri bu sıfatla
bağışlayacağı belirtilmiştir. Bazı
ayetler şunlardır: "Fuhuş yapıp, sonra bu
fuhuşlarından vazgeçen erkek ve kadınlar için şöyle
buyurulur: "Şüphesiz Allah tevbeleri en çok kabul eden ve en
çok merhamet edendir" (en-Nisa, 4/ 16). Şu ayetlerde günahkar
müminlere yönelik genel rahmeti görmek mümkündür: "Onlar, Allah
ile birlikte başka bir ilaha tapmazlar. Haksız yere,
Allah'ın haram kıldığı cana kıymazlar, zina
etmezler. Kim bunlardan birini yaparsa cezaya çarpar. Kıyamet günü
de azabı kat kat arttırılır ve orada hor ve hakîr
sürekli bırakılır. Ancak pişmanlık duyup
imanını yenileyen ve iyi işler işleyenler müstesnadır.
Allah bunların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcı
ve çok merhamet edicidir. Yine kim tövbe edip, güzel amel yaparsa,
tövbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner" (el-Furkan,
25/68-71);
"Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır.
Kimi dilerse bağışlar kimi dilerse azaplandırır.
Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir"
(el-Feth, 48/14). Şu ayette rahîm sıfatıyla müminlere
merhamet açıkça görülür:
"O, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için
üzerinize melekleriyle birlikte rahmetini gönderir. Allah mü'minlere
çok merhamet eden (rahîm) dir" (el-Ahzab, 33/43).
Hz. Peygamber'in hadislerinde de Cenab-ı
Hakk'ın rahmet sıfatı açıklanmış, O'nun
kullarına ve bütün yaratıklara olan merhametine yer
verilmiştir. İnsanlarda ve bütün canlılarda bulunan
acıma, merhamet duygusunun Allah'ın rahman sıfatından
bir cüz olduğunu Allah elçisi şöyle ifade buyurmuştur:
"Şüphesiz acıma, merhamet duygusu Rahman'dan bir
cüzdür" (Buharî, Edeb,13; Tirmizî, Birr, 16; Ahmed b. Hanbel,
I,190, 321, II, 295). Başka bir hadiste rahmetin bütün yaratıkları
kapsamak üzere Arş'ta asılı bulunduğu belirtilir (Müslim,
Birr,17 ; Ahmed b. Hanbel, II,163, 190). Bir hadis-i kudside; "Şüphesiz
rahmetim gazabımdan öne geçmiştir" (Buharî, Tevhîd,
15, 22, 28, 55, Bedül-Halk,I; Müslim, Tevbe,1416; Tirmizî, Daavat,
99).
Diğer yandan insanların merhametli
davranışının Cenab-ı Hakk'ın da merhametine
sebep olduğu şöyle ifade buyurulur: "Güçsüzlere
merhamet edenlere Rahman olan Allah da merhamet eder" (Ebû Davûd,
Edeb, 58; Tirmizi, Birr, 16); "Allah insanlardan ancak merhametli
olanları başışlar" (Buharî, Cenaiz, 32,
Eyman, 9, Tevhîd, 25; Müslim, Cenaiz, 9, 11; Ebû Davud, Cenaiz,
24); "Merhamet etmeyen kimseye merhamet olunmaz" (Buharî,
Edeb, 18,27; Müslim, Fazail, 65; Ebû Davud, Edeb, 145).
Hamdi DÖNDÜREN
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.