Sadakat
Sadakat
Doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulmuş
samimi ve sağlam dostluk, içten bağlılık ve gerçek
dostluk kalb doğruluğu, samimiyet ve ihlas anlamında bir
İslam ahlakı terimi. Doğru olmak, sözünde durmak ve
sözünü yerine getirmek anlamına gelen sadaka (sa-da-ga) fiilinden
türemiş bir isimdir.
Doğru muamelede bulunmak, sıdk ve ihlas ile
dostluk etmek, herhangi bir kişisel çıkar ve garazdan uzak ve
her yönüyle Allah rızası için halis olan dostluk da
sadakattir. Sadakat; daha ziyade kardeşinin Allah rızası için
iyiliğini istemek ve ona hayırhak olmak, kardeşlik ve
dostlukta halis ve samimi olmak anlamlarında kullanılır.
Herhangi bir doğruluk ve dürüstlüğe de sadakat denilir.
Zıddı hıyanettir. Sıdkın (doğruluğun)
zıddı ise kizb (yalan)dir.
Müslümanların işlerinde ve çeşitli
muamelelerinde birbirlerine karşı sadakat borcu vardır.
Mesela evlilikte karı koca birbirlerine karşı sadakatle mükelleftirler.
Evlilik süresince zevc ve zevce birbirlerine karşı sadakat göstermek
mecburiyetindedirler. Eşler arasında boşanma sebeplerinden
birisi de sadakat borcunun ihlalidir. Nasıl olursa olsun eşler
arasında sadakatin ihlali geçimsizlik sebebidir.
İşçinin yanında çalıştığı
işverenin iş sırlarından öğrendiklerini,
işverenin rakibine açıklaması doğru değildir.
İşçinin öğrenmiş olduğu sırları
saklaması bir sadakattir. İşçinin sadakatsiz olması,
işveren için haklı bir fesih hakkı doğurur.
İşveren, işçinin sadakat borcunu ihlalinden zarara uğramışsa,
bu zararın tazminini isteyebilir.
Müslümanlar sözlerinde ve işlerinde sadık
olmalıdırlar. Muamelelerinde ve iş münasebetlerinde çeşitli
hile ve dalaverelerle birbirlerini aldatanlar haindirler. Peygamberimiz
"Bizi aldatan bizden değildir" buyurmuştur. Dostluk,
kardeşlik ve vefakarlık da bir sadakattir. Verilen sözü
yerine getirmek, ahdinde durmak, borcu ödemek, din ve akılca lüzumlu
görülen işleri ifa etmek, emanetlere riayet etmek, üzerine aldığı
vazifeleri-hakkını vererek- yerine getirmek ve vazifeleri ehline
vermek de sadakattir, aksi ihanettir.
Hakkı bilerek ibadet ve taatlarda ve kul haklarında
tam bir sadakat gösteren, kötü huy ve nefsin afetlerinden temizlenen
kimse sadakatli (sadık)" mü'mindir. Mü'minlerde
sadakatül-hakk (hakka bağlılık) en önemli esas ve temel
vazifedir.
İnsana sadakat yakışır görse de
ikrah
Yardımcısıdır doğruların
Hazret-i Allah (Ziya Paşa)
Sırf Allah rızası için, iyilik ve hayır
yollarında yardımlaşmak için sıdk ve ihlas ile
dostluk etmek de sadakattir. Allah için doğruluk ve dürüstlük uğrunda,
iman yolunda meydana gelen sadakati (dostluğu) muhafaza etmenin
sevabı pek büyüktür. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle
buyurmuştur: "Allah Teala Kıyamet gününde, benim
büyüklüğüm için sevişenler (ve dost olanlar) nerede?
Onları, benim himayemden başka bir gölgenin olmadığı
himayem altında gölgelendireyim, diye buyurur" (Müslimden
naklen Mansûr Ali Nasıf, et-Tac, V, 83).
Yine Rasûlüllah; aralarında akrabalık ve
alış-veriş münasebeti bulunmadan Allah sevgisi ile O'nun
yolunda sadakatle sevişenlerin derecelerine peygamberler ve
şehidlerin gıbta edeceklerini anlatarak şöyle buyurmuştur:
"Vallahi, onların yüzleri nurdur ve nur üzerindedirler.
İnsanlar korktuğu vakit onlar korkmazlar, insanlar mahzun
oldukları vakit onlar mahzun olmazlar. Haberiniz olsun ki,
Allah'ın gerçek dostları için korku yoktur, onlar
üzülmeyeceklerdir de" (Ebû Davûd'dan, et-Tac, V, 83).
Muhiddin BAĞÇECİ
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.