Selsebil
Selsebil
Cennetteki bir pınarın adı.
Kur'an-ı Kerim'de sadece bir defa zikredilmektedir: "Cennette
samimi mü'minlere "zencefil" katılmış kadehler
sunulur, o cennette "selsebil" denilen bir kaynaktır" (el-İnsan,
76/17-18). Hadislerde ise, cennetteki selsebil pınarı Rasûlüllah
(s.a.s)'in Abdurrahman b. Avf ile ilgili bir duasında geçmektedir:
"... Allah'ım, Abdurrahman b. Av)'ı cennetteki "selsebilden"
içir" (Ahmed b. Hanbel, VI, 299, 302).
Selsebil kelimesi ilk olarak Kur'an-ı Kerim'de yer
almıştır (M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili,
İstanbul 1988, VII, 5507). Gramer alimlerinden bazıları,
kelimenin s.b.l. kökünden türetilmiş olduğunu söylerken bazıları
da beş harfli bir kökten türetilmiş olduğunu ifade
etmektedirler. Buna göre müennes kalıbı hariç bu kökten
türetilen tek kelimenin "selsebil" olduğu sonucuna
varmışlardır. ibnul-Esîr, Abdurrahman b. Avf hakkındaki
hadisin; "... Cennet selselinden içir" şeklindeki
rivayette selsel'in "soğuk su" olduğunu; "Cennetteki
selsebilden içir" şeklindeki rivayette de kastedilenin bir
pınar olduğunu kaydetmektedir (en-Nihaye fî Ğaribil-Hadis,
Beyrut 1979, II, 389). Mücahid, selsebilin cennette bir pınarın
adı olduğunu, akışının düzgün ve kuvvetli
olmasından dolayı bu adı aldığını söylemektedir
(İbn Kesir, Tefsirul-Kur'onil-Azim, İstanbul 1984, VIII, 217).
Bazı müfessirlerin selsebil'i pınar adı
olarak tefsir etmelerinin yanında diğer bazıları da
bunun pınar'ın adı değil, sıfatı
olduğunu söylemişlerdir.
Bu görüşü savunanlar söyle demektedirler:
"Selsebil'i, pınarın adı olarak zikretmekteler ve yine
onu, kesintisiz ve lezzetli akan suyun sıfatı olarak
belirtmektedirler. Onun bir pınar olduğu tam olarak kabul
edilseydi, çoklarının onun akışını tarifine
katmamaları gerekirdi. Ancak selsebilin akışını sözkonusu
etmeyen yoktur". Taberi, bütün rivayetleri naklettikten sonra
selsebilin, pınarın sıfatı olduğu görüşünün
doğruluğunu tercih etmektedir ve bunun müfessirlerin icmama
uygun olduğunu söylemektedir (Taberi, Camiul-Beyan an Te'vili
Ayul-Kuran, Mısır 1968, XIX, 219-220).
Allah Teala, iman edip salih amel işleyen ve her
türlü zorluğa göğüs gererek dinlerinde sebat eden kimseler
için vadetmiş olduğu cennetteki nimetleri değişik sürelerde
çarpıcı bir şekilde tarif ederek geçici dünya
nimetlerine karşı kıyaslanamaz üstünlüklerini ortaya
koymaktadır. İnsan süresinde beşinci ayetten yirmi ikinci
ayete kadar olan bölümde de iman eden kimselerin cennette görecekleri
mükafatlar anlatılmakta ve selsebil bunlar arasında
zikredilmektedir.
Ömer TELLİOĞLU
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.