Surre
Surre
Her sene hac mevsiminde Osmanlı devleti
tarafından Mekke ve Medine halkına dağıtılmak
üzere gönderilen para. "Surre", arapça bir ketime olup para
kesesi anlamına gelir. Gönderilen paralar keselere konduğu için
bu adı almıştır. Buna Surre-i Hümayûn da
denilmekteydi.
Mekke ve Medine'ye ilk olarak Abbasîlerden el-Muktedir
Billah zamanında 311 (923-24) yılında surre gönderilmiştir.
Ondan seksen bir yıl kadar önce hac esnasında Haremeym
fakirlerine dağıtılmak üzere el-Vasık Billah
tarafından bir miktar para gönderilmiş ise de bu her sene
tekrarlanan bir adet şeklinde değildi. El-Muktedir Billah
tarafından her sene tekrarlanmak üzere adet hafine gelen surre
göndermek, daha sonra Hicaz bölgesini hakimiyetleri altına alan Fatımîler
tarafından da devam ettirilmiştir. Fatımîlerin her sene
gönderdikleri surre'nin miktarı, yüz yirmi bin dinar idi. Bu miktar,
Vezir Bazurî zamanında iki yüz bin dinara çıkarılmıştır
ki, Osmanlılar dönemine kadar Hicaz'a gönderilen paranın
miktarı bu rakama ulaşmamıştır, Mısır yönetimi
tarafından gönderilen surrelere "mahmil" denilmekteydi. Bu
mahmillerin Hicaz'a ulaştırılması işi
itinalı bir şekilde yerine getirildi.
Mısır'da kurulan Kölemenler devleti de
Hicaz'a surre göndermeye devam etmiştir.
Osmanlılar zamanında ilk surre, Çelebi
Mehmed tarafından gönderilmiş olup, Çelebi Mehmed bunu iki
defa tekrarlanmıştır. Yavuz Selim zamanına kadar devam
eden surreler bir bağış ve ihsan niteliğindeydi. Yavuz
Selim devrinde Haremeyn'e surre gönderilmesi devletin siyasî
görevlerinden biri oldu (M. Zeki Pakalın, Tarih Deyimleri ve
Terimler sözlüğü, İstanbul 1971, II, 284).1126 (1714)
yılına kadar surreler Mısır hazinesinden tertip
edilerek gönderilmiştir. Bu tarihten sonra ise, Enderun'daki
Haremeyn hazinesinden gönderilmeye başlanmıştır (İ.Hakkı
Uzunçarşılı, Mekke-i Mükerreme Emirleri, Ankara 1984,
35).
Surreler, "surre emini" denilen bir zatın
başkanlığı altında her sene, önceleri Recep ayında;
XlX. yüz yıldan sonra da Şaban ayı içerisinde yola çıkarılırdı.
Surrelerin İstanbul'dan yola çıkarılışı, düzenlenen
bir merasimden sonra olurdu ki buna "surre alayı"
denilmekteydi. Surreler ile gönderilen paraların
dağıtılacağı yerler defterler ile tesbit edilir
ve dağıtım bu çerçevede yapılırdı.
Surrelerle birlikte her yıl Beytullah'a yeni bir örtü gönderilir
ve eskisi İstanbul'a getirilirdi. Kutsal bir eşya olarak kabul
edilen bu örtü devlet ileri gelenleri arasında bölüştürülürdü.
Surreler önceleri, Anadolu, Suriye, Filistin güzergahından
kara yoluyla gönderilmiştir. Daha sonra buharlı gemilerin
kullanılması ile birlikte surreler, Şaban ayı
ortalarında İstanbul'dan deniz yoluyla Beyrut'a, oradan da
Suriye yoluyla Hicaz'a gönderilmeye başlanmıştır. II.
Abdülhamid zamanında Hicaz demiryolunun inşasıyla,
surreler trenler vasıtasıyla gönderilmiştir. Surre gönderilme
geleneği I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı
devleti ile Hicaz arasındaki bağlantının kesilmesiyle
son bulmuştur.
Şamil İA
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.