Tecvid
Tecvid
Sözlükte; bir şeyi süslemek, güzel ve hoşça
yapmak anlamlarına gelen, ıstılahta ise; kuvvet,
zayıflık, şiddet, yumuşaklık, sadelik vb.
bakımlarından çıkış yerlerine göre, her bir
harfin hakkını vererek telaffuz etmek anlamını ifade
eden Arapça "C-V-D" kökünden "tef'îl"
ölçüsünde bir mastar.
Tecvîd'in birbirine yakın pek çok tarifi yapılmıştır.
Bu tariflerden anlaşıldığına göre tevcîd, bilim
olarak harfleri incelemektedir. Tecvid, Kur'an-ı Kerîm'in okunuşuyla
ilgili bir bilim olunca, onun ilgi alanı Kur'an'dır; yani
Kur'an'ın kelimeleri ve bu kelimeleri oluşturan harflerdir.
Kur'an harflerinin durumunu söz konusu eden Tecvid, Kur'an-ı Kerîm'i
hatasız okumayı öğreten bir ilimdir. Buna göre tecvîdin
gayesi, ilahî kelamın okunuşunda, dili her türlü hatadan
korumaktır.
Tecvîd ilmini bir çok alim, Kıraat ilminin bir
parçası olarak değerlendirmişlerdir. Fakat tecvîd,
Kur'an'ın Allah ve Resulunun isteğine göre okunması
konusunda önemli bir rol üstlendiği için, ayrı bir bilim
dalı olarak sayılması gerekli görülmüştür.
Çünkü Kıraat ilminin konusu Kur'an-ı Kerim'in kelimeleri,
tecvîdinki ise, onun harfleridir.
Tecvdin gayesi, Yüce Allah'ın "Kur'an'ı
açık açık, tane tane oku" (el-Müzemmil, 73/4) buyruğunu
gerçekleştirmektir. Buna göre Kur'an-ı Kerim, ağır
ağır, harflerini belli ede ede, öyle ki, dinleyenlerin adeta
harflerini sayabileceği şekilde okunmalıdır. Bu ayette
Kur'an'ın güzel, ahenkli ve tane tane okunması, telaffuzu ve
harflerin çıkış yerlerine uygun bir şekilde tilavet
edilmesine dikkat çekilmektedir.
Kur'an, Allah sözü olduğu için, indiği
şekilde korunması ve böylece okunması gerekmektedir.
Ailimlerin belirttiğine göre bu ayette Allah, Peygamberine Kur'an'ı
tecvîd ile okumayı emretmiştir. Dolayısıyla bu emir,
bütün Müslümanlar için de geçerlidir. Zemahşeri, ayetteki
"tertîlen" mastarının emrin vücûbunu te'kid etmek
ve Kur'an okuyan kimseye tecvîdin muhakkak gerekli olduğunu göstermek
için geldiğini belirtmiştir (Zemahşerî, Keşşaf,
III, 281).
Kur'an-ı Kerim Allah katından lafız ve
manasıyla birlikte inmiş olduğu için, Kur'an bütünlüğünü
oluşturan lafız ve mana örgüsüne önem vermek gerekmektedir.
Kur'an-ı Kerim'in arapça olması onun bu dilin özelliklerine
göre okunmasını da gerekli kılmaktadır.
Kur'an'ın belirli kurallara göre okunması gerektiğine göre,
bu kuralların bir çeşit toplamı demek olan tecvîd de,
Kur'an tilavetinin ayrılmaz parçası durumundadır.
Hz. Peygamber, Kur'an'ın tecvîdle okunmasına
büyük önem vermiş ve böyle okuyanları da takdirle
karşılayarak bu kimselere iltifatta bulunmuştur. Mesela,
Kur'an'ı güzel okuma konusunda ün yapmış bir sahabe olan
İbn Mes'ud için; "Kim Kur'an'ı ilk indiği
şekilde okumayı severse, İbn Mes'ud'un kıraatini
okusun" (İbn Mace, Mukaddime, 11, I, 49, no: 138). buyurmuşlardır.
Hz. Peygamber, tecvîdle okumayı emrederken, tecvîde uyulmadan
okumayı da yasaklamıştır. Nitekim bu konuda;
"Nice Kur'an okuyanlar vardır ki, Kur'an onlara lanet
eder" (Muhammed Mekkî, Nihayetü'l-Kavli'l-Müfîd, 8) demişlerdir.
İbn Mes'ud'un "Kur'an'ı tecvîd ile
okuyun, güzel seslerle onu süsleyin ve Arapça kurallara uygun olarak
okuyun" (İbnü'l-Cezerî, en-Neşr fî Kıraati'l-Aşr,
I, 210) şeklindeki sözleri de tecvîde uyma konusunda Sahabenin
titizliğini göstermesi açısından önemlidir. Özetle
söylenecek olursa; tecvîdin konusu, Kur'an kelimelerini oluşturan
harfler; gayesi de, Kur'an-ı Kerîm'i hatasız ve güzel bir
şekilde okumaktır. (Bu konuda daha geniş bilgi için bkz.
İsmail Karaçam, Kur'an-ı Kerim 'in Faziletleri ve Okunma
Kaideleri, 173-185).
Erdoğan PAZARBAŞI
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.