Iffet
ıffet
Kötü iş ve sözden uzaklaşma, şehevî
hisleri dinî emirlerin çerçevesinde muhafaza etme hali. Dilimizde iffet
kelimesi: namuslu, şerefli ve ahlaklı olma halini ifade etmek için
kullanılmaktadır. Bir İslam ahlakı terimi olarak
iffet şöyle tarif edilmiştir: "Şehvet duygusunun
bedendeki fücur (sınır tanımayan şehvet) ve humûd (iktidarsızlık,
isteksizlik) ortasında dengeli bir şekilde bulunması hali.
Yani helal olan hanımına ve cariyelerine karşı
şehvet duyup bunun dışında kalan kadınlara
karşı şehvet hissine kapılmama" (Tehanevi, Keşşafu
lstılahati'l-Funûn, II, 1010).
Hz. Peygamber (s.a.s) ahlakı özelliklerde
dengenin korunmasına teşvik etmiş, aşırı
kızgınlık, öfke ve haddi aşmaktan insanları
sakındırmıştır. Hz. Aîşe (r.a)'ye "Seni
sertlikten ve aşırılıktan
sakındırırım" (Buharî, Edeb, 38) buyurmuştur.
Bir başka hadisinde Hz. Peygamber iffetin karşıt
anlamı olan fuhûştan insanları
sakındırmış ve şöyle buyurmuştur: "Ahlaksız
davranışlar (fuhuş) ve ahlaksızlık alenî yapılmaya
başlamadıkça kıyamet kopmaz" (Ahmed b. Hanbel, VI,
162).
Allahu Teala Kur'an-ı Kerîm'de zinanın
fuhşiyatın yasak olduğunu bildirdiği gibi iffetin
gerekliliğini ve unsurlarını bildirmiştir. "Evlenme
imkanı bulamayanlar Allah'ın kendilerini lütfuyla zenginleştirene
kadar iffetlerini korusunlar" (en-Nur, 24/32). Bu ayet-i kerime
iffetli olmanın dinî bir zorunluluk olduğunu bildirmektedir.
Bir başka ayette iffetli kadınların özellikleri şöyle
anlatılmaktadır; "Namuslu olmanız zina yapmamanız,
gizliden dost edinmemeniz..." (el-Maide, 5/5) Bu ayet-i kerime
iffetin en genel manasıyla açık ve gizli zinadan korunmak ve
sefihlikten uzaklaşmak anlamında olduğunu bildirmektedir.
Hür kadınların iffetli olması
emredildiği gibi cariyelerin de iffetli olması, sahipleri
tarafından fuhşa teşvik edilmemeleri ve bu teşvikin kötülüğü
Kur'an'da anlatılmıştır. "Dünya hayatının
geçici menfaatini kazanma hırsıyla iffetli olmak isteyen
cariyelerinizi fuhşa zorlamayın" (en-Nur, 24/33).
Diğer dinlerde, İslam toplumunun dışında
kalan cahilî toplumlarda, iffet ve namus anlayışı menfi yönde
çok farklılıklar göstermektedir. Hristiyan din adamları
kadını sesleri veya şeytanın oyuncağı olarak
değerlendirmişlerdir. İlk Hristiyan din adamlarından
Tertullion "kadın insanın kalbine şeytanın
girmesini temin etmek için açıları kapıdır"
der. Bu anlayışla kadına yaklaşan Hristiyanlar onu pis
ve kirli kabul ettiklerinden ondan uzak olmayı Allah'a
yaklaşmaya bir vesile edinmişlerdir. Bu şekilde namus ve
iffet adına "tefrit"i kendilerine prensip
edinmişlerdir. İnsan fıtratına uygun olmayan bu
tutumları sonraları aralarında birçok ahlaksızlıkların
yaygınlaşmasına sebep olmuştur. İslam ahlakında
bu tür bir şehvet "humûd" terimiyle ifade edilmiştir.
Yani Allah'ın helal kıldığını haram
kılmak, şehvet duygusunu körletmek.
Bir başka açıdan cahilî toplumlarda fuhuş
yani şehvetin dizginlenmeden helal-harama dikkat edilmeden
giderilmesi yaygınlık kazanmıştır. İslam
öncesi Arap toplumunda bu tür dengesizlikten doğan ahlaksızlıkların
bulunduğu bilinmektedir. Müslüman gezginlerden İbn
Fazları seyahatnamesinde Bulgarlar arasında gördüğü bir
ahlaksızlığı feci bir durum olarak nakletmektedir.
Bulgarların kadın-erkek nehre beraber girip
yıkandıklarını anlatan ve bunun büyük bir ahlaksızlık
olduğunu vurgulayan İbn Fazlan'ın bu tepkisi İslam
toplumunda bu tür iffetsizliklerin bilinmemesinden kaynaklanmaktadır.
Bu gün benzeri ve daha kötü uygulamalar halkı müslüman olan
toplumlarda bile toplu denize ve havuza girmek ve bunu mübah görmek
şeklinde görülmektedir.
Kur'an iffetin ve namusun gerekliliğini ve müslüman
aile yapısının sıhhati için iffetli kadınların
lüzumunu anlatmaktadır. "... Irzlarını koruyan erkek
ve kadınlar... Allah bunlara bir mağfiret ve büyük bir
mükafat hazırlamıştır" (el-Ahzab, 33/35).
"Onlar ki avret yerlerini (namuslarını) korurlar...
İşte bunlar, cennetlerde ikram olunanlardır" (el-Mearic,
70/29-35).
İffetin lüzumunu göstermek için Hz. Peygamber
şöyle dua etmiştir: "Allahım, senden hidayet, takva,
iffet ve gönül zenginliği dilerim" (Müslim, Zikr, 72).
Zübeyr TEKKEŞİN
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.