Ism
ısm
Sevaptan alıkoyan ve geri bıraktıran
amel, yapılmasıyla hayırdan uzaklaştıran eylem,
sonunda karşılık olarak ceza gerektiren günah anlamında
bir Kur'an-ı Kerim.
Kur'an-ı Kerim'de, insanın hoş görülmeyen
ve haram olarak yasaklanan amellerini ifade eden "münker",
"fahşa" ve "bağy" gibi kavramlardan biridir.
"İsm"in çoğulu "asam"dır;
Bu fiili işleyene "asim" veya "esîm" denirken,
"teesseme", "ism"den kaçınmak anlamına
gelir. Bir hadîs-i şerifte, oldukça özlü, fakat son derece
kapsamlı bir şekilde "ism" şöyle tanımlanmaktadır:
"İsm, göğsünde yerleşip
sıkıntı veren ve insanların bilmesini istemediğin
şeydir" (Buharî, Müslim, Tirmizî ve İbn Hanbel'den:
Aclunî, Keşfü'l Hafa, I, 336).
Kur'an-ı Hakîm'de "İnsanların
birbirlerini öldürmeleri, birbirlerini yurtlarından çıkarmaları,
birbirlerinin aleyhinde yardımlaşmaları (el-Bakara, 2/85)
haram kılman leş, kan, domuz eti gibi yiyeceklerden zor durumda
kalınmadığı halde yemek (el-Bakara, 2/173);
işitip şahit olduktan sonra ölen kimsenin vasiyetini değiştirmek
(el-Bakara, 2/181); başkalarının mallarını
haksız yere yemek ve bu gayeyle bunları hakimlere aktarmak, rüşvet
verip almak (el-Bakara, 2/188), faiz alıp vermek (el-Bakara, 2/276);
şahitliği gizlemek (el-Bakara, 2/283); bir eşin yerine
başka bir eş almak istendiğinde birinciye verilen maldan
herhangi bir şeyi geri almak (en-Nisa, 4/20). Allah'a herhangi bir
şekilde ortak koşmak (en-Nisa, 4/48); kendi
yaptığı hatayı başkalarına yüklemek ve
iftira atmak (en-Nisa, 4/112); ayrıca, küfrü gerektirici sözler
söylemek; duyduklarında, özellikle alimlerin, insanları bu türlü
sözlerden alıkoymamaları; üzerine Allah'ın
adının anılmadığı şeylerden yemek ve
Allah'ın adı anılanlardan, yani Allah'ın helal kıldıklarından
yemeyip, Allah'ın helallerini nefsine adeta haram etmek; Allah'tan
gelen ilim olmadan heva ve hevese uyup yanlış yola gitmek;
kazanmadıkları, yapmadıkları şeylerden
dolayı müminleri incitmek; sarhoşluk verici her türlü
şeylerden az olsun, çok olsun içmek, kumar, şans oyunları,
oynamak; yalan söylemek ve Allah üzerine yalan uydurup iftira atmak gibi
ameller "ism" kavramının içinde anılmaktadır.
Kur'an, her türlü ism'i açığıyla da
gizlisiyle de haram kılmış ve terkedilmesini
emretmiştir (el-En'am: 8/120). Yine Kur'an, düşmanlık ve 'ism'
olan eylemlerde insanlardan birbirleriyle
yardımlaşmamalarını; tam tersine, birbirlerine bu tür
amellerden vazgeçirmeğe çalışmalarını isterken;
Kitap ehli'nin kafirlerinin 'ism' ve düşmanlıkta
yardımlaşıp yarıştıklarını ifade
etmektedir. Ragıp el-İsfahanî'nin yorumuna göre, Allah'ın
indirdiğiyle hükmetmeyip, küfre ve zulme düşmek ism ve düşmanlıkta
yarışma demektir
Kur'an'da Allah katında hayırlı olan
işlerden söz edilirken 'ism'in büyük olanlarından ve
fahşadan kaçınmak da anılmaktadır (eş-Şura,
42/37). İsm'in büyük olanları sonradan alimler tarafından
'kebair-büyük günahlar' olarak adlandırılmıştır.
Kur'an'da bir başka ayette de "yasakladığımız
kebairden kaçınırsanız..." (en-Nisa, 4/31);
buyrularak sadece kebair adı geçmektedir. Allah'a şirk
koşmak, haram olan cana kıymak, anne babaya asi olmak, faiz
yemek, namuslu kadınlara iftira atmak, yetim malı yemek,
İslam devletinin kafirlere karşı cihattan kaçmak, Allah'ın
rahmetinden ümit kesip azabından emin olmak, zina, ölçüde tartıda
hile ve günahta ısrar kebairden sayılmıştır.
Ali ÜNAL
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.