Prematüre Bebekler Nasıl Beslenmeli
Prematüre Bebek Nedir?
38. gebelik haftasından (37 hafta + 6 gün) erken dünyaya gelen bebeklere prematüre bebek denir.
Gebelik süresini (38 - 40 hafta ) tamamlamış olduğu halde doğum ağırlığı 2500 gr altında doğan bebeklere düşük doğum ağırlıklı bebek, doğum ağırlığı 1500 gr altındaki bebeklere de çok düşük doğum ağırlıklı bebek denir. Sindirim ve emilim işlemlerinin başlayabilmesi için prematüre bebeğin emme ve yutma fonksiyonlarını yerine getirebilmesi gereklidir. İlk yutma hareketleri intrauterin 12-16. haftalarda amniotik sıvının yutulması ile başlar. 32. haftadan önce doğan bebeklerde emme hareketleri azdır ve hiç yutma hareketi olmayabilir. Zamanında doğan bebeklerde emme-yutma hareketlerinin olgunlaşması doğumdan sonraki 1-2 gün içinde olurken, özellikle 2000 gramın altındaki pretermlerde günler, haftalar gerekebilir.
Genel olarak hafif ve orta derecede prematüre bebeklerin beslenmelerinde anne sütünün yeterli olduğu kabul edilmektedir. Buna karşın 32-33 haftalıktan küçük ve vücut ağırlıkları 1500 gr altında olan bebeklerin beslenmelerinde anne sütünün yeterliliği konusunda tartışmalar vardır. Prematüre doğum yapan annenin sütünü zenginleştirmek için kullanılan bileşimler ticari olarak bulunmaktadır. Prematüre beslenmesinde anne sütü kullanılacaksa en iyisi kendi anne sütünün kullanılmasıdır.
Anne sütü yokluğu veya yetersizliğinde kullanılmak üzere birçok özel mama geliştirilmiştir. Bu mamalar sindirim sistemi ve metabolik fonksiyonları olgunlaşmamış bebeklerin spesifik besin gereksinimleri göz önüne alınarak hazırlanmıştır. Ancak bu mamalar önerilere uygun hazırlanmalı ve kullanılmalıdır.. Ancak anne sütünde bulunan bazı üstün özellikler hazır mamalarda yoktur.
Prematüre bebekler düşük doğum ağırlıklı olarak dünyaya geliyor. Kamuoyunda “parmak çocukların yaşama azmi” haberleriyle tanınan bu bebekler, büyürken de önemli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Prematüre bebekler nörolojik yönden değerlendirildiklerinde görülüyor ki, her 10 bebekten 1'inde zeka ve çeşitli gelişim sorunları yaşanıyor.
Acıbadem Sağlık Grubu, International Hospital Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Murat Palabıyık, prematüre bebeklerin büyümesi sırasında başlıca 9 sorunla karşılaşıldığını belirterek, “Prematüre bebeklerde gelişme gecikmesi, işitme ve görme sorunları, kalem tutma- yazı yazma gibi ince motor becerileri, bir eşyayı yerine koyma gibi kaba motor becerileri, serebral palsi (zeka geriliği ve bedensel gelişim sorunları), spastik diparezi yani parmak ucunda yürüme, kronik akciğer sorunları ve RSV enfeksiyonları ortaya çıkıyor” dedi.
Prematüreler, 37 haftanın altında doğan bebekler. Düşük doğum ağırlığıyla dünyaya geldikleri için de çok özel bir bakım istiyorlar. Zamanından önce doğdukları için, anne karnında geçirmeleri gereken sürenin kalanını, yoğun bakımda geçirmek zorunda kalıyorlar. Prematüre bebekleri yoğun bakım sürecinden sonra, aileleriyle eve geldiklerinde de çeşitli sorunlar bekliyor. Bebek ne kadar küçük ve erken doğduysa sorunu da o kadar çok oluyor. Aileler, bebeklerinin, normal yaşıtlarının gelişimine erişip erişmeyeceğini merak ediyor.
Karşılaşılan 9 Önemli Sorun
Dr. Murat Palabıyık, 1500 gramdan daha küçük doğum tartılı prematüre bebeklerin karşılaştıkları 9 önemli sorunu ve belirtilerini şöyle sıralıyor:
- Gelişme Gecikmesi: Prematüre bebeklerin bazıları yaşıtlarına göre baş tutma, oturma, yürüme gibi gelişim basamaklarını daha geç dönemlerde geçebiliyor. Ailelerin sabırlı olması gerekiyor.
- Serebral Palsi: Prematürelerde, yoğun bakım sürecinde beyin kanamasına bağlı olarak beyinin oksijensiz kalması halinde ortaya çıkıyor. Bu durum halk arasında “spastik çocuklar” olarak biliniyor. Bu bebekleri, çocuk hekimi, çocuk nöroloğu, çocuk gelişimi uzmanı ve fizyoterapistin izlemesi gerekiyor.
- İşitme Kaybı: Bu bebeklerde sağırlık ortaya çıkma olasılığı daha fazla oluyor.
- İnce Motor Becerilerde Gecikme: Kalem tutma, yazı yazma gibi faaliyetlerin yapılması zaman alıyor.
- Kabamotor Becerilerde Gecikme: Yük taşıma, bir cismi bir yerden alıp başka bir yere koyma işlevinde gecikme oluyor.
- Spastik Diparezi: Bebeğin ayağı at ayağı gibi aşağı doğru duruyor. Bu nedenle parmak ucunda yürüyor. Doktor kontrolleri düzenli yapılırsa ve fizyoterapi düzenli uygulanırsa, yüzde 100 iyileşebiliyor.
- Akciğer Sorunları: 32 haftanın altında doğan, solunum cihazına bağlanmış bebeklerde, kronik akciğer hastalığı gelişebiliyor. Bazı aileler bebeklerini oksijen tüpüyle eve götürmek zorunda kalıyor.
- RSV Virüsü Bulaşıyor: Özellikle kronik akciğer hastalığı olan bebeklerin ailelerinin evde hijyene çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü yetişkinlerde bulunan, burun akıntısı, hapşırık ve öksürüğe neden olan RSV virüsleri, bebeklere bulaşıyor. Bebek bu yüzden zatürre olabiliyor. İlk bir yaşına kadar çok iyi hijyen sağlanması gerekiyor. El yıkama en etkili korunma yöntemi.
- Göz Sorunları Yaşanıyor: Uzun süre yüksek oksijen alan prematüre bebeklerde, ‘prematüre retinopatisi' gelişiyor. Doğrudan körlüğe yol açıyor. Erken tanı ve gerektiğinde laser uygulaması ile bebek körlükten kurtuluyor.
Bütün bu sorunlar karşısında umutsuzluğa kapılmaya gerek yok. Çünkü günümüzde gelişmiş tıbbi bakım sayesinde bu sorunların ortaya çıkma olasılığı hızla azalıyor. Bu zorlu süreçte, hekim ve ailenin, adeta akraba gibi sıkı iletişim halinde olmaları gerekiyor. Çocuk hekimi, çocuk nöroloğu, fizyoterapist, konuşma terapisti, çocuk gelişim uzmanı, gerektiğinde diğer uzman hekimler arasındaki iletişim ve eşgüdümün sağlanmasında da en önemli kişiler; soğukkanlı sabırlı ve kararlı bir anne-baba. Bütün yorgunlukların sonucunda da en büyük ödül, tamamen sağlığına kavuşmuş, hayatın değerini diğer yaşıtlarından çok daha iyi bilen çocuk oluyor.
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.