Yamaç Paraşütü
YAMAÇ PARAŞÜTÜ
TARİHÇE
Dünyada yamaç paraşütçülüğü 1968'de koşarak ya da ayakta kalkış makale ve el kitaplarıyla gelişimini sağladı; ancak 1980'li yıllarına kadar paraşütle yamaçtan düzenli olarak koşarak atlanılmadı . İlk olarak Fransa ve İsviçre Alp'lerinde atlamalara başlandı ve giderek yaygınlaştı . Antarktika haricinde bütün kıtalarda rengarenk yamaç paraşütleri süzülmeye başladı . Türkiye'de yamaçtan koşarak uçuş denemeleri , 1985'te ilk olarak serbest atlayış paraşütleri ile yapılmıştır . 1988'den itibaren yamaç paraşütleri sınırlı bir kitle tarafından ferdi olarak kullanılmaya başlamıştır .
Zamanla bu spor dalı kendini bayağı geliştirdi . Katlanıp sırt çantasına sığacak kadar küçük ve taşınabilir olması dağcıların da ilgisini çekti . Dağcılar zirveden kendilerini yamaç paraşütüyle bırakarak gökyüzünün de tadını çıkarmaya başladılar .
Yamaç paraşütünün yaygınlaşmasındaki bir diğer etkende kolay öğrenilebilen hava sporudur . Bu özelliğe paralel olarakta eğitim-öğretim programları düzenlendi; ama geçen sürede yamaç paraşütünde yapılan gelişmeler masrafları ve öğrenmek için geçen süreyi arttırdı .
Maalesef bu hızlı gelişmelerin ardından her branşta olduğu gibi yamaç paraşütünde de sınırlar zorlanmaya çalışıldı . Bu hırs birtakım kazaları da peşinde getirdi . Yamaç paraşütünde olası kazaların hepsi pilotaj hatalarıyla olur . ( pilotaj: bir hava aygıtını yöneten kimse ) . Gerçekleşen kazalar bu spora yeni girecek olanları geri çevirdiğide olmuştur . Bu sporun diğer enterasan koluda yükseklik korkusu olanlarda bu sporu rahatlıkla yapabilirler .
Yamaç paraşütü 4 bölümden oluşur:
I . Kubbe
II . Askı ipleri
III . Taşıyıcı kolonlar
IV . Harnes ( kuşam tertibatı )
KUBBE
Kubbe polyester veya naylon gibi hava geçirmeyen maddelerden yapılır ve havada guzel gözükmek için cıvıl cıvıl boyanır . Kubbenin birleştirilmesiyle seller meydana gelir ve seller paraşüte giren havayı kontrolize ederek süzülme hareketine yardımcı olur .
ASKI İPLERİ
Askı ipleri mekanizmayı bağlama , yön verme ve fren görevlerini üstlenir . İpler hafif ve çok dayanıklı olmalıdır .
TAŞIYICI KOLONLAR
Taşıyıcı kolanlar pilota , kalkışta uygun tutunma yerleri sağlarlar . Kalkışı kolaylaştırmaktan öte farklı harnes kullanımına imkan tanırlar .
HARNES ( KUŞAM TERTİBATI )
Yamaç paraşütlerinin harnesi: Tahtadan ya da sert plastikten yapılan oturma yerleri , sağlam dokunmuş kumaştan yapılan sırt bölgesi , bacak ve göğüs kolonlarından oluşur . Harnes pilotun oturduğu yerdir .
Yamaç paraşütü: Rüzgar , ağırlık ve pilotun kas gücü dışında enerjiye ihtiyaç göstermeyen uçmak için dizayn edilen ayak gücüyle havalanan bir kanattır . Yamaç paraşütünün hava da yaptığı olaya süzülme denir . Yamaç paraşütü uzay teknolojisinden yararlanılarak üretilmiş motorsuz ve çok hafif bir uçuş aracıdır . Yamaç paraşütüyle saatlerce havada kalmak , kilometrelerce ilerlemek ve metrelerce yükselmek mümkündür .
Yamaç paraşütünde ülkemizde denetleme kurumu ve federasyon yoktur . ”2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu gereğiyle yamaç paraşütü uçuşları için lisans ve uçuş izni alınmasına mecburiyet yoktur” . Bu yüzden hiçbir girişim resmi değildir . Bu sebepten dolayı bu sporda tehlikeli durumlar meydana gelmektedir . Bu spor adına yamaç paraşütünü alan , hiçbir disiplini saymadan herhangi bir tepeye çıkıp atlayış yapabiliyor bunun sonuçlarını siz düşünün .
Yamaç paraşütünün 22 metrekare olması bu sporu ilk kez yapacak olanların gözünü korkutur . Uçuş anında tekniği bilmedikleri için ani refleksler yapılır . Bu , uçuşu öğrenirken yaşanan zorluklardan bazılarıdır .
Yamaç paraşütü ile ilgili en çok merak edilen şeyde bu sporun tehlikeli olup olmadığıdır . Her uğraşıda olduğu gibi yamaç paraşütünün de belirli limitleri ve kuralları vardır . Şayet bu limitler ve kurallar bir sebepten dolayı göz ardı edilirse , edildiği anda yamaç paraşütü sporu tehlikeli bir spor olur . Aynı trafikte direksiyonu nasıl sola hızla çevirdiğiniz anda kaza ihtimaliniz yükselir , yamaç paraşütünde de bu şekilde risk bir anda çoğalır . Şayet kuralları ve limitleri pilot atlamaz ise kesinlikle riskli bir spor değildir . Bu sporun riski bilinmeli ki sporda kullanılan malzemelerden; uçulan havadan veya kalkılan bölgeden
kaynaklanan riskler değildir . Buradan kendi seviyesini aşan koşullarda kalkış yapmayı tercih eden pilotun kendisi asıl risk unsurudur . Şüphesiz çok zor ve çok riskli bölgeler , çok riskli paraşütler ve çok zor uçuş havaları vardır . Ama bu zor bölgeden uçabilecek , çok riskli paraşütleri kullanabilecek ve çok zor uçuş havalarında uçabilecek pilot eğitimini ve seviyelerini tamamlamış yetkin pilottur . Bir pilot ilk eğitimini tamamlayınca her bölgeden , her havada , her malzeme ile uçabilmesi mümkün değildir . Motosiklet kullananlar bilir . Hızlı bir motoru kullanmadan önce muhakkak daha yavaş ve hafif bir motor kullanmak gereklidir . Yağmurda ve çamurda yola çıkmadan önce temiz ve kuru yollarda çok tecrübeli olmak gereklidir . Şayet yeterli pratiğimiz yoksa risk alırız ve kaza yaparız . Trafik kazaların en büyük sebebi de bilindiği gibi budur . Yamaç Paraşütü sporu diğer doğa sporlarına oranla farklı risklere maruz kalır . Karşılaştırmak gerekirse:
Dağcılık sporuna başlamak isteyen kimse ilk önce trekking ile başlar , kamp yapmayı öğrenir , yaz ve kış kamplarına gider , teknikler öğrenmeye başlar . Daha sonra yavaş yavaş tırmanış parkurlarına girer . Tecrübesi artıkça daha ciddi bölgelere de gidebilecek duruma gelir . En son nokta varsayalım Everest . Bir kimse Everest'in ana kampına gidebilmek için bile bu tecrübelerden geçmek zorundadır , lakin Everest'in ana kampına gitmek için dahi kondisyonu ve tecrübesi yeterli olmayabilir . Yani kişileri daha fazla riski almasının arasında doğal bir engel vardır . Bol pratik ve tecrübe . Kişiler ancak tecrübe sahibi oldukça bu bölgelere gidebilirler ve en son Everest'i dahi deneyebilirler . İşte yamaç paraşütünün en büyük tehlikesi budur . Bir yamaca çıkarsınız ve uçmakla sizin aranızda hiçbir engel yoktur . Tek engel Pilotun şu 3 kritik soruyu sormasıdır * Burası benim seviyeme uygun mu ? * Bu hava şartı benim seviyeme uygun mu? * Bu paraşüt benim seviyeme uygun mu ? Bu sorulardan birisini atladı mı işte risk o zaman kesinlikle başlar . İyi bir pilot bu
soruları her uçuştan önce sorar ve koşulların kendisine uygun olup olmadığını tespit eder . Bir pilot soruları sorar ve doğru cevaplarla kendisine uygun olduğunu anlar ise dünyanın en keyifli , en özgür ve en anlatılamaz sporunu güvenle ve tehlikesiz yapar bulur kendini . Yukarıdaki örneğimize dönecek olursak kişi yamaca çıkar
paraşütü serer , karşısında dünyanın en riskli dağlarında biri olan Everest'e olabilir , en kolay trekking rotası da . Her pilot her kalkış öncesi egosu ve kişisel kompleksleri ile yüz yüze kalır ve bu hesaplaşma herkes için her zaman kolay olmayabilir . İşte bu sporun en büyük riski budur . Yamaç paraşütünü diğer doğa
sporlarından ayıran bir diğer önemli unsurda: Yamaç Paraşütü bir havacılık sporudur ve havacılık kuralları çok kesin ve katıdır . Her uçak pilotu kalkıştan önce çok disiplinli bir şekilde nasıl her şeyi tek tek üşenmeden kontrol ediyorsa yamaç paraşütünde de atlanmaması gereken böyle bir check-list vardır . Kişi kalkış öncesi bunlardan her hangi birisini atlarsa , ister birinci uçuşu olsun ister binici , anında kendisini riske atmış olur ve başına bir şey gelmesi muhtemeldir . Çok sert olacak ama havacılıkta doğru bir tabir vardır: " Havacılıkta tüm kurallar kanla yazılmıştır" . Konan her kuralın arkasında kötü bir tecrübe vardır ve yapılan bir hata , atlanılan bir nokta sonucu bir kural konmuştur . Şu bizim tesellimiz olabilir , bu spor keşfedilmiştir . Yani bir bilinmezlikten dolayı başımıza bir şey gelmesi artık mümkün değildir . Yapmamız gereken tek şey bu kuralları atlamamak . Bu açıklamaların ışığında yamaç paraşütü sizce tehlikelimidir? Bence insanoğlu tehlikelidir . . .
Yamaç paraşütü sporu ülkemizde , hatta Dünya'da yapılacak en iyi yerlerden biri Ölü deniz'dir . Ölüdeniz hem manzarasının büyüsü hem de hava koşullarının uyumu ile bu sporda dünyaya örnektir . Ölü denizin bu mükemmelliğinin tek kusuru bazen yamaç paraşütü yapmak için yer sıkıntısı çekileiliyor . İşte o zaman alternatif şehirlerimizi bilmekte fayda var . Denizli-Kaklık , Denizli-Çökelez , Gökova-Sakar , Ödemiş-Bozdağ , Erzincan , Bolu-Abant , İstanbul-Osmanlı , Tekirdağ-Uçmakdere , Bodrum-Ören , Kaş . Bu şehirlerin hepsinin kendine has özelliği ve güzelliği var . Bu şehirler sadece yamaç paraşütünü yapmak için değil alternatif turizm gezileri dinlenmek ve temiz hava ( osmanlı hariç ) içinde çok uygun yerlerdir . Ben gezip görmedim ama konumunu araştırırken gözlerime inanamadığım pozlara şahit oldum . Tek kelimeyle mükemmel yerler . Ancak bu güzelliklerin bazıları cahil ve sistemsiz bir yapılanma , tehlikesinin eşiğinde .
Dünya'da İsrail , İspanya , Yunanistan , Bulgaristan , Romanya , Slovenya , Abd ve Avusturya kıtasında yamaç paraşütü yapılacak uygun yerler vardır .
Birçok insanın kafasında İstanbul , Kocaeli , Ağrı vs . yerlerde de tepeler var neden oralarda yamaç paraşütü yapılmıyor? Sorusu oluşabilir . Yamaç paraşütünü yapmak için sadece uygun yükseklik ve zemin yeterli değildir . Kalkışı yapmadan inilecek yer belirlenmeli , her an dönebilecek bir hava koşulunun olmadığı bir yer olmalı ve zirvesine rahat çıkılabilinecek bir bölge olmalıdır .
Yamaç paraşütü 5 kademede öğreniliyor . P1 , p2 , p3 , p4 , padı . Zorluk ve profösyonellik dereceleri bu sıralamaya göre şekilleniyor .
Yamaç paraşütünün fiyatları seviyelerine göre 2500$ ile 3000$ arasında değişmektedir . Yamaç paraşütü güneşte yapıldığı için ömürleri azalmaktadır . Çünkü havada saatlerce kalındığında muşamba veya naylon gövde buna dayanamayabilir . En az 5 yıl kullanabilirsiniz tabi bu uçuş sıklığına göre değişir . Ben ay da 1 uçuş üzerinden değerlendirdim . Ancak; malasef ülkemizde yamaç paraşütünün satımı çok kısıtlıdır . Daha çok internet sayesinde yurt dışından sipariş ediliyor .
YAMAÇ PARAŞÜTÜYLE UÇMAK
İnsanoğlu: Her zaman gelişmeyi yaratan ve asla yerinde duramayan dünyadaki en zeki varlık . İşte bu varlık yine yerinde duramamış ve bulutları araştırmış . Önce “nasıl?” demiş kendi kendine sonra da buldum demiş çoğu şeyde olduğu gibi . Önceleri muhafazakar taraflar “tanrı uçmamızı isteseydi bizlere kanat verirdi” dediler ; ama bilim onlara gülerek “eğer yerde kalmamızı isteseydi bizlere kök verirdi” diyerek mat ettiler . Böylece uçmak için aletler üretmeye başladılar . Bu aletlerin arasında yamaç paraşütünü de kattılar . Diğer uçuş keyiflerinden daha kolay olduğu belirtilen yamaç paraşütü hızla gelişimini tanımlandı . Şu anda çözülmüş bir spor olarak tehlikesi -kuralları içinde- olmayan bir spordur .
Bir grup oluşturursun , tepene çıkar uygun rüzgarı beklersin . Bazen muhabbete dalarsın arkadaşlarınla . Eski tecrübelerinizden konu açılır ve sen bu sporu yapmanın gururu ve heyecanıyla anlatırsın . “Bir seferinde ölüdeniz deydik hava inanılmaz sıcak , havada damla rüzgar yok karnımız acıkmış yemeğe oturalım dedik . Tam elime ekmeği aldım bir anda müthiş esinti başladı , ekmeği bırakmadan taktım paraşütü koşturmaya başladım ve hayatımda yediğim en güzel köfe ekmeğimi yedim . Altımda masmavi bir deniz , üstümde altta kalır yanı olmayan bir gökyüzü . . . . . ”
Uçarken gördüğünüz insanların çoğu kuşlar gibi çığlık çığlığa uçar . Uçarken duyduğumuz zevk , uçarken karşımıza çıkan her türlü tehlikeyi keyifli bir heyecana dönüştürür . Özellikle uçmayı öğrendikten sonra yapılan yüksek uçuşlar ve hızlı spiral dönüşler insana unuttuğu ve uçmayı hep arzuladığı , merak ettiği o eski çocukluğu geri getirir , ve her mutlu çocuk gibi yamaç paraşütü pilotu da mutluluk çığlıkları atar .
Yamaç paraşütünün çevreye sağladığı fayda anlatmakla bitmez . Bir kere yapıldığı bölge de çok farklı bir truzmi oluşturur . Bu sporu sadece seyretmek için bölge bölge gezen binlerce insan var . Örneğin Y . Zellanda ülkesi bu spordan müthiş para kazanmaktadır . Ayrıca atlama bölgeleri bilinçsiz kullanımlardan korunmuş oluyor . Bildiğiniz üzere bizim halkımız nerde yeşillikli , ferah ve havası temiz bir bölge bulsa orayı piknik bölgesi ilan ediyor ve farkında olmadan o bölgeyi talan ediyor . İşte yamaç paraşütü ve buna benzer doğayla iç içe olan bütün sporlar: Bu ve bunun gibi olayların önüne geçerek doğayı korumada ufakta olsa katkılarda bulunuyor .
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.