Dijital Televizyon Yayıncılığı
DİJİTAL TV . YAYINCILIĞI
1 . GİRİŞ
20 . yy'ın son çeyreğinde haberleşme , iletişim ve yayıncılık alanında kullanılan tekniklerde hızlı ve önemli gelişmeler yaşanmıştır . Özellikle sayısal iletişim tekniği kullanılarak yapılan radyo ve televizyon yayıncılık hizmetlerinde , analog yayın sistemlerine göre ses ve resim kalitesinin üstünlüğü yanında çeşitli bilgilerin de eş zamanlı olarak ve daha ekonomik koşullarla program iletme olasılığı , ülkeleri bu konudaki araştırmalarını derinleştirmeye sevk etmiştir . Başta ABD , Almanya ve İngiltere olmak üzere bir çok ülkede yapılan fizibilite çalışmaları ve saha denemeleri sonuçları 21 . yy'ın yeni yayın sisteminin dijital yayın sistemleri olacağını göstermiştir .
Dijital televizyon yayıncılığı , yayıncılıkta yeni bir metoddur . Sayısal teknoloji kullanılarak gerçekleştirilen bu yeni yayın metodu başta karasal ( terresterial ) yayıncılık olmak üzere uydu ( satellite ) , Kablolu TV , LMDS , MMDS ve MVDS yayıncılığında kullanılmaktadır .
Sayısal Frekans Planlama çalışmaları büyük ölçüde tamamlanmış olup , sayısal uydu , kablo ve karasal yayın için yönetmelik çalışmaları ilgili birimlerce yürütülmektedir .
2 . DİJİTAL YAYINCILIĞIN AVANTAJLARI
Dijital televizyon yayınında 4-6 programın , dijital radyo yayınında 5-8 programın bir verici ile yapılabilmesi ,
Analogdan daha üstün görüntü kalitesi ,
Analog yayında kapsanan aynı alanın , sayısal yayında daha düşük güçlü verici ile kapsanabilmesi ve dolayısıyla enerji tasarrufu sağlanması ,
Programla birlikte veya programdan bağımsız veri iletiminin sağlanması ,
İnteraktif ( etkileşimli ) TV yayıncılığına imkan tanınması ,
Ülke çapında tek frekans ağı-SFN ( Single Frequency Network ) kurularak , frekans spektrumunun etkin bir şekilde kullanılması ,
Sabit , portatif veya mobil alıcılarla kesintisiz ve kaliteli ( enterferansız ) yayın alınabilmesi ,
Mevcut telefon hatları üzerinden RS-232 kartı ile merkez stüdyo ile haberleşerek pay pier view ( izlediğin kadar öde ) sisteminin devreye alınabilmesi
Radyo vericilerinde de kullanılarak radyo yayıncılığında; Mono AM , Mono FM , Stereo FM ve CD kalitesinde yayın seçenekleri ,
Radyo alıcı ekranında; istasyon adı , program adı , içeriği , süresi , gelecek program , deprem , yangın , sel felaketi gibi acil güvenlik bilgileri , trafik anonsları , hava ve yol durumu , turizm bilgileri , borsa ve döviz bilgileri , vs . görünebilecek olması gibi .
Sayısal vericilerle , analog vericilerin kapsadığı alana , 20 dB daha düşük verici çıkış gücü ile ulaşılmaktadır . Burada dikkate alınacak diğer bir husus da birden fazla yayının tek bir TV vericisi ile yayınlanması imkanı , dolayısıyla bu alanda ekonomik kazancın sağlanmasıdır .
Aynı durum , sayısal uydu yayıncılığı için de geçerlidir . Analog yayın için kullanılan band genişliği ile bir uydudan 6—9 arası sayısal yayın gönderilmesi mümkündür .
Gerek daha fazla sayıda yayın imkanı , gerek ardışık verici istasyonları ile aynı programların tek frekanstan yayınlanması ve kullanılan vericilerin birbirlerini bozucu değil de yapıcı etkide bulunmasını sağlayan SFN oluşturmakla verimli bir frekans kullanımının sağlanması , gerekse vericilerin ortak kullanımı ve güçlerinin düşürülmesi ile sağlanan ekonomik kazanç , sayısal televizyonu analog sistemlere oranla avantajlı konuma getirmiştir .
3 . DİJİTAL YAYINCILIĞIN STANDARTLARI
Dijital uydu , kablo ve yüzeysel dijital yayın iletimi için uygun hiç bir uluslararası standart olmaması nedeniyle , DVB projesi , burada , yeni standartlar tanımlamak durumundadır .
Çeşitli iletim ortamlarının çok farklı karakteristiklere sahip olmaları nedeniyle , bunların tümü için yalnızca bir tek modülasyon standardı kullanmak olanaksızdır .
4 . DİJİTAL TELEVİZYON YAYINCILIĞININ METODLARI
4 . 1 . Uydu Yayıncılığı ( DVB-S ) : Uydu yayıncılığı iletişim için kullanılmaya başlanan yeni bir teknolojik gelişme temeline dayalıdır . Henüz diğer sistemlere göre maliyet anlamında yüksek harcamalar içermesine rağmen zamanla bu maliyet düşmektedir . Ayrıca sistemin getirmiş olduğu güvenililirlik , hızlılık ve daha uzak noktalara ulaşabilme gibi avantajlara sahiptir .
Farklı amaçlar için kullanılan uydular , yörüngelerine göre 3 grupta toplanırlar .
4 . 1 . 1 . Sabit yörüngeli uydular: Yeryüzünden yaklaşık 35 . 768 km yukarıda ve ekvatora dik biçimde dünya dönüş hızına paralel şekilde hareket etmekte ve atıldığı açıda sabit kalmaktadır . Dünyanın çevresine 120'şer derecede atılmış olan 3 uydu birbirleriyle bağlantılı şekilde ( intersatlink ) iki kutup hariç tüm yeryüzüne yayın yapmaktadır . Bu uydular televizyon yayınları ve telefon iletişiminde kullanılmaktadır . İki yönlü iletişimde bir saniye seviyesinde bir gecikmeyle iletişim gerçekleşir .
4 . 1 . 2 . Orta yörüngeli uydular: Yeryüzünden yaklaşık 2 . 000 ile 10 . 000 km yukarıda büyüklüklerine göre elips yörüngeler çizerek dolaşan bu uydular , sabit yörüngeli uydulara göre daha dar alana yayın yapabilmektedirler . Yeryüzüne yakınlıkları sayesinde bu uyduların yaydığı sinyallerde çok fazla gecikme olmaz ve data iletişimi , standart mobil ve GSM şebekelerinin iletişiminde kullanılırlar . Daha geniş banda sahip olan uydular ise ses , görüntü ve diğer bilgileri taşımak için kullanılırlar .
4 . 1 . 3 . Alçak yörüngeli uydular: Yeryüzünden 650 ile 2 . 500 km yukarıda olan , parabolik yörünge çizerek dolaşan bu uydular çok düşük yayın gücüne sahiptir . Yeryüzüne çok yakın olduklarından yayın alanlarının çok dar olması bir sorun olmuştur . Fakat yörüngeye 48 uydu yerleştirilerek bu sorun giderilmiştir . Yeryüzüne çok yakın olmasından ötürü sinyal gecikmeleri çok önemsiz seviyede olup özellikle sayısal veri iletiminde ve GSM şebekelerinin iletişiminde kullanılırlar .
Uydu iletiminin kanal özellikleri şunlardır:
Bağıl olarak daha düşük işaret/gürültü oranı
Mevcut geniş frekans bandı
Uydulardaki kuvvetlendirici tüpleri , maksimum güç verimliliği için oldukça non lineer bir modda çalıştırılırlar .
Seçilen uydu modülasyon sistemi , 2 bit/simge'lik bir QPSK ( Dik Faz Kaydırmalı Anahtarlama ) modülasyonudur .
Uydu iletimi için bazı karakteristikler aşağıda verilmiştir:
Spektral biçimlendirme için şifreleme uygulaması
Dış FEC: Reed-Solomon ileri Yönde Hata Düzeltmesi , RS ( 204 , 188 , T=8 )
Konvolüsyonel serpiştirme ( Forney )
İç FEC: konvolüsyonel kod
%35 yarım Nyquist filtreleme
Esnek simge hızı
DVB-S standardı , belirli bir uydu transponderinin karakteristikleri için uygun bir iletim parametreleri kümesi seçimini kolaylaştıran bir çok kodlama parametrelerine sahiptir . DVB-S alıcısının işleyebilmesi gereken alış parametreleri şunlardır:
Taşıyıcı frekansı ( GHz )
Polarizasyon ( yatay , düşey )
Konvolüsyonel hata düzeltme kodu ( 1/2 , 2/3 , 3/4 , 5/6 veya 7/8 )
Simge hızı ( Mbaud )
Değişken simge hızı , yayıncının , modemi , transponder tarafından belirlenen band genişliğine tam olarak ayarlamasını sağlar . Seçilen simge hızı , genellikle , 1 . 28 ile bölünmüş transponderin 3 dB band genişliğidir .
Beş değişik ileri yönde hata düzeltme ( FEC ) kodu , MPEG-2 iletim veri dizisine eklenen fazlalık bilgilerinin miktarını değiştirmeye yarar . Modem , böylece , farklı işaret/gürültü oranlarına uyarlanabilmektedir . Örneğin , önemli bir futbol maçı sırasında , bir çok izleyicinin , kendi bölgelerindeki aşırı yağışın neden olduğu alış sorunları hakkında şikayet etmeye başlamaları olasılığı varsa , genellikle 5/6 kod kullanan yayıncının , daha güçlü olan 2/3 koda dönmesi mümkün olabilmektedir . Örneğin , ¾; her dört bitten üçünün MPEG verileri taşıdığını ve kalan bitlerin %25'inin ise , hata düzeltme amacıyla yerleştirildiğini göstermektedir . Mevcut farklı hata düzeltme kodları , modem iletimini , alış bölgelerindeki hidrometeorolojik koşullara uydurmayı sağlamaktadır . Böylece , hata düzeltme kodu yardımı ile , yayıncı , aşırı yağış nedeniyle yıllık ortalama kaç dakikalık görüntü kaybının , alış bölgesindeki ortalama izleyici için kabul edilebilir olduğunu belirleyebilmektedir .
DVB-S sistemi , transponder başına tek taşıyıcılı zaman bölmeli çoğullama ( TDM ) için optimize edilmiş olmasına rağmen; çok taşıyıcılı frekans bölmeli çoğullama ( FDM ) türü uygulamalar için de kullanılabilmektedir . Ayrıca , 8 MHz'lik bir kanalın taşıyıcı başına tek kanal ( SCPC ) teknolojisinde kullanıldığı uydu haber toplama ( SNG ) için uygulamalar da olacaktır . SCPC , herhangi bir taşıyıcıda yalnızca bir tek program ( bir video ve buna ilişkin audio dizileri ) iletilmesi demektir . Bu , bir çok DVB-S uplink istasyonunun , farklı taşıyıcı frekansları ( FDM ) kullanarak , bir tek transponderi paylaşmasını sağlamaktadır . Bunun tersi ise , normal yayıncılar için kullanılan MCPC'dir ( taşıyıcı başına çok kanal ) . Bu yöntemlerin tümü , DVB-S standardına uyumludur veya en azından uyumlu bir biçimde işletilebilmektedir .
4 . 2 . Kablolu Dijital Televizyon Yayıncılığı ( DVB-C ) :
Kablo üzerinden televizyon yayınlarının dağıtılması daha çok bu yayınların ulaşmadığı bölgelere , yayınları daha net ve daha kaliteli ulaştırmak amacıyla düşünülmüş bir sistemdir . Kablolu yayıncılığın temel tanımı için aşağıdaki maddeler söylenebilir:
Çok sayıda kanal aynı anda , çok sayıda aboneye ulaştırılır
Yayınlar daha kaliteli ve kesintisizdir
Görüntü kirliliğine son verir
Bakım masrafı ve anten ayarı yoktur
Sabit giderleri daha düşüktür
Kullanıcı isteğine uygun olarak internet , izlediğin kadar öde , evden alış veriş , video oyunları , isteğe bağlı video kanalları gibi ek hizmetler mevcuttur
Geniş bantlı yayın ortamı vardır
Analog ve dijital yayınlar aynı ortamda verilir
Uçtan uca kontrol edilebilen kontrol mekanizmasına sahiptir
Kablolu dijital yayıncılık sistemleri uydu dijital yayıncılık sistemleriyle aynı çekirdeğe sahiptir , fakat modülasyon sistemi QPSK değil QAM ( quadrature amplitude modulation ) temellidir ve iç kod sonradan hata kontrolü gerektirmez . Sistem 64-QAM merkezlidir fakat 16-QAM ve 32-QAM gibi daha düşük seviyeli modülasyon türleri kullanılabilir . Sistemin veri kapasitesi , verinin hatasız iletimi ile ters orantılıdır
64-QAM modülasyon sisteminin karakteristik özellikleri şu şekildedir:
Yüksek spektral verimlilik
Band genişliği gereksiniminin azlığı ( 8 MHz )
Adaptif ön-vurgulama gereksinimi
DVB-C standardı olarak tanımlanan bu modülasyon sisteminin teknik ayrıntıları şunlardır:
Spektral biçimlendirme için şifreleme uygulaması
Dış FEC: Reed-Solomon ileri yönde hata düzeltmesi , RS ( 204 , 188 , T=8 )
Konvolüsyonel serpiştirme
%15 yarım Nyquist filtreleme
128-QAM veya 256-QAM'e genişletilebilen 16-QAM ve 32-QAM seçenekleri
Esnek simge hızı
DVB-S'yi DVB-C'ye dönüştüren sistemdeki gerçekleme çabalarını azaltan RS ileri yönde hata düzeltmesi ve serpiştirme , DVB-S'ye özdeştir .
DVB-C alıcısının işleyebilmesi gereken alış parametreleri şunlardır:
4 . 3 . Karasal Dijital Televizyon Yayıncılığı ( DVB-T ) :
Karasal dijital televizyon yayıncılığı ( DVB-T ) , dijital kablo ( DVB-C ) ve dijital uydu ( DVB-S ) yayıncılığına göre daha kompleks yapıda olup , planlamaya muhtaç bir yapıya sahiptir .
Burada en önemli husus , mevcut analog sistemlerle dijital sistemlerin uyumunun sağlanması , frekans spektrumunun ileriye yönelik olarak planlanması ve dijital televizyonun sağlamış olduğu avantajlardan azami ölçüde yararlanılmasıdır .
Dijital yayıncılıkla ilgili geçiş örnekleri incelendiğinde , hükümetler ve düzenleyici kuruluşların öncelikli olarak ,
Bu hizmetler için kullanılacak frekans spektrumun belirlenmesi ,
Frekans planlamasının yapılması ,
Sayısal yayıncılıkta izlenecek ekonomik politikanın tespit edilmesi ve
Sayısal yayın sistemine geçiş politikasının belirlenmesi ,
konularında çalışmalar yaptığı görülmektedir .
Endüstriyel yönü dikkate alındığında , dijital televizyon ile ilgili donanım ve yazılım bazında dünyada yeni bir market oluştuğu görülmekte , alıcı sayıları dikkate alındığında , ekonomik boyutta büyük rakamlar ortaya çıkmaktadır .
Program üreticileri yönüyle , interaktif yayıncılık sayesinde ürün pazarlama , anket düzenleme ve video oyunları gibi programların üretilmesi açısından ticari etkinliklerin oluşması söz konusudur .
Alıcılar yönünden ise dijital televizyon yayınları mevcut TV alıcılarına set-top-box olarak tanımlanan bir cihaz eklemek suretiyle alınabilecektir .
Karasal dijital televizyon yayıncılığında; Analog bir TV kanalından bir HDTV ( Yüksek Tanımlı TV ) yada birden fazla SDTV ( Standart Tanımlı TV ) programı sıkıştırılmış olarak yayınlanabilir . Bu nedenle karasal dijital televizyon yayıncılığında TV kanalı ifadesinin kullanılmasından ziyade , multiplexer veya frekans bloğu ifadesinin daha doğru bir tanımlama olacağı göz önüne alınarak , bir multiplexerin içerisinde birden fazla televizyon programının mevcut olacağı da dikkate alınmalıdır .
Birden fazla televizyon programının sıkıştırılarak bir multiplexer içerisine yerleştirilmesinde alternatifler mevcuttur . Şöyle ki , resim kalitesine bağlı olarak televizyon program sayısı 4-6 arasında değişebilir .
Karasal dijital televizyon yayıncılığında kullanılan multiplexer , analog yayıncılıkta kullanılan multiplexer işlevinden farklı özellikler taşımaktadır . Sayısal multiplexer televizyon kanallarının yanı sıra multimedya servislerine uygun yapıdadır .
Televizyon kanalları ile beraber sayısal radyo programları , çeşitli yazılım , bilgisayar programları , elektronik magazin aktiviteleri yayınlanmaktadır . Bu olanak ile klasik TV yayınları yeni boyutlar kazanmakta , gündemde olan analog yapıya ait tüm ticari ve hukuksal düzenlemelerin yenilenmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır .
Multiplexerin kullanımı yayıncılık işletmesine yeni boyutlar getirmektedir . Şöyle ki , bir multiplexer birden fazla yayıncı tarafından ortak kullanılabilecektir . Bu nedenle multiplexer işletmeciliği yayıncılık açısından yeni bir konum yaratmaktadır .
DVB-T , resim kalitesindeki iyileşmenin yanı sıra enterferansda sağladığı çözümler , düşük güçlü vericilerle analog yayının kapsamış olduğu yayın sahasına ulaşılması , multi program avantajları , SFN uygulamalarına imkan tanınması nedeniyle gelişmiş ülkelerde ilgi görmektedir . Prensipte 4 farklı SFN uygulaması olabilir . Bunlar;
Geniş alan SFN : Pek çok yüksek güçlü verici ve vericiler arasındaki mesafenin uzak olması ,
Bölgesel SFN : Birkaç yüksek güçlü verici ve vericiler arasındaki mesafenin uzak olması ,
Her bir MFN etrafında lokal olarak yoğun SFN : Var olan bir istasyon ve orta güçte SFN verici ile SFN vericileri arasındaki mesafenin orta uzaklıkta olması ,
SFN boşluk doldurucular : Bir MFN kapsama alanı içerisinde oluşan boşlukların , MFN verici ile aynı kanaldan yayın yapan düşük güçlü vericilerle aydınlatılması ,
Türkiye'de DVB-T yayınları için UHF V bandı 61-69 kanalları tahsis edilmiştir .
5 . DİJİTAL YAYINCILIKTA SIKIŞTIRMA ( MPEG-2 ) ve MODÜLASYON ( COFDM ) TEKNİKLERİ
Dijital televizyon tekniği , tek bir analog yayının taşınması için gereken band genişliğinden , sıkıştırma tekniği kullanılarak 4 ile 6 yayının iletilmesine izin veren yeni ve çok etkili bir iletim metodudur .
Dijital televizyon yayıncılığını 2 kısımda inceleyeceğiz;
5 . 1 . Resmin Üretildiği Kısım: Televizyon resmi saniyede 50 kez değişen ardışık resim alanlarından oluşur . Eğer analog sinyali doğrudan sayısala dönüştürürsek , saniyede 216 milyon bit bilgi gönderilmesi gerekir . Bu bilginin çoğu çerçeveden çerçeveye tekrardır . Bu tekrar bilgilerinin gönderilmemesi ve sadece tahmin edilemeyen kısımların kodlanarak gönderilmesi ile bir resim bilgisi sayısalda 3 ile 6 Mb/s'lik yer işgal eder . Burada 1/50 oranında bir sıkıştırma söz konusudur . Bu sıkıştırma tekniğine MPEG-2 denilmektedir .
5 . 2 . Resmin İletildiği Kısım: Bir analog yayının yapıldığı kanaldan ( VHF' de 7 Mhz , UHF' de 8 Mhz ) farklı bir teknik olan COFDM modülasyon tekniği ile seçilen modülasyon tipi ( QPSK , 16-QAM , 64-QAM ) , kodlama hızı ( 1/2 , 2/3 , 3/4 , 5/6 , 7/8 ) ve güvenlik aralığına ( 1/4 , 1/8 , 1/16 , 1/32 ) bağlı olarak 4 . 98 Mbit/s ile 31 . 67 Mbit/s'lik bilgi gönderilebilmektedir . Kritik olmayan programlar 4 Mbit/s'de , kritik programlar da ( spor gibi ) 6 Mbit/s'de sıkıştırılarak gönderilmektedir . Sayısal teknolojide , bir verici ile bir kanaldan multiplexerla 6 servise kadar gönderilebilmektedir . Bu şekilde sayısal teknoloji kullanılarak , sadece UHF bandından 200 veya daha fazla program göndermek mümkün olmaktadır .
COFDM tekniğinde , DVB-T vericisinin çıkışı faz ve genlikte modüle edilmiş binlerce taşıyıcıdan oluşur . COFDM T-DAB için geliştirilmiş , DVB-T için de kullanılan bir modülasyon tekniğidir . Aşağıda belirtilen parametrelerden seçilen konfigurasyona göre bir multiplexerden taşınan servis sayısı 1 ile 6 arasında değişmektedir .
Karasal dijital televizyon yayıncılığında , 2 iletim modu
3 modülasyon metodu vardır .
QPSK ( Modülasyon sinyali başına 2 bit )
16-QAM ( Modülasyon sinyali başına 4 bit )
64- QAM ( Modülasyon sinyali başına 6 bit )
Hata düzeltme için kodlama oranları : 1/2 , 2/3 , 3/4 5/6 , 7/8
Guard interval aralığı : 1/4 , 1/8 , 1/16 , 1/32
Yararlı sembol süresi:
· 2k modda: 224 µs
· 8k modda: 896 µs'dir .
6 . DVB-T FREKANS PLANLAMASI
DVB-T frekans planlaması , seçilecek herhangi bir servis alanında , UHF IV . ve V . bantları için yapılacaktır .
DVB-T yayıncılığında , frekans planlamasını etkileyen parametreler , aşağıdaki tabloda gösterilmektedir . Tabloda koyu olarak belirtilen parametreler , dijital TV frekans planlamasında sabit alış için referans olarak uygulanması gerekir . ( Bkz . Tablo 1 )
Taşıyıcı Modu
2-k ( 1705taşıyıcı )
8-k ( 6817taşıyıcı )
Yararlı Sembol Süresi , tu
224 us
896 us
Güvenlik Aralığı , tg
1/4 , 1/8 , 1/16 , 1/32
Kodlama Oranı
1/2 , 2/3 , 3/4 , 5/6 , 7/8
Modülasyon Tipi
QPSK , 16-QAM , 64-QAM
DVB-T alıcısına ( set üstü kutu veya tümleşik televizyon alıcısı ) gelen sinyallerin senkronlanması 3
şekilde değerlendirilecektir .
1 . Eşik değerini geçen ilk sinyalle güvenlik aralığı başlayacak ,
2 . Eşik değerini geçen en yüksek seviyeli sinyalle güvenlik aralığı başlayacak ,
3 . Eşik değerini geçen tüm sinyaller gruplandırılarak , gruplardaki toplam sinyal gücü en yüksek olandan güvenlik aralığı başlayacaktır .
DVB-T alıcısına , referans vericiden gelen sinyalin ulaştığı ana göre , güvenlik aralığının 1 . 2 katı kadar bir zaman sonra veya 0 . 2 zaman kadar önce gelen tüm sinyaller yapıcı , bu zamanın dışında gelen sinyaller ise enterferans oluşturmaktadır . Bu nedenle , DVB-T SFN frekans planlamasında iki kritere bakılacaktır;
1 . Yapıcı alan şiddeti değerinin bu servis için belirlenen minimum alan şiddeti değerinden büyük olması ,
2 . Enterferans oluşturan vericilerin oluşturduğu toplam enterferans alan şiddeti değeri ile yapıcı alan şiddeti arasındaki farkın bu servis için belirlenen koruma oranından büyük olması gerekmektedir .
Çalışma alanının her bir noktasındaki alan şiddeti değerleri ( hem kapsama hem de enterferans için ) sabit alışa göre hesaplandığından , bu noktadaki en yüksek yapıcı alan şiddetini veren verici yönüne doğru alış anteni yönlendirilerek , diğer yapıcı ve enterferans sinyal seviyeleri alış anten karakteristiğine göre hesaplanır .
Analog planlama için yeterli olan % 50 lokasyon kapsaması , sayısal TV frekans planlamasında yeterli olmamakta , en az % 70 ( kabul edilebilir kapsama ) veya daha iyi bir kapsama için % 95 ( iyi kapsama ) lokasyon kapsaması istenmektedir . Simulasyon programı tarafından şu aşamada hem kapsama hem de enterferans simülasyonlarında istenen % 95 kapsama eğrileri ise gösterilmemektedir . Bu nedenle , her bir noktada hesaplanan , istenen alan şiddeti ile enterferans alan şiddetinin % 50 lokasyondaki değerlerine , 9 dB eklenerek ( 5 . 5X1 . 64=9 ) % 95 kapsamayı verecek alan şiddeti değeri , 2 . 9 dB ( 5 . 5X0 . 52=2 . 9 ) eklenerek %70 kapsamayı verecek alan şiddeti değeri bulunur .
Kapsama alanı sinyal seviyesi ( sabit alış ve C/N=20 dB olduğunda ) UHF IV . Band için 53 dBuV/m , UHF V . band için 57 dBuV/m olarak hesaplanmış olup , bu değerlere göre simülasyon eğrileri bilgisayar ekranında çizdirilebilir .
Eğer servis alanı içerisinde bulunan sayısal vericilerin birbirine bir ( DVB-T DVB-T ) enterferansı oluşmuşsa , bu da her bir nokta için % 95 kapsamadaki yapıcı alan şiddeti ile enterferans alan şiddeti arasındaki farkın koruma oranından ( yani 20 dB'den ) küçük olduğu noktalar belirlenerek bilgisayar ekranında gösterilebilir .
Bu şekilde , belirlenen bir servis alanı içerisinde servis verecek vericilerin , % 95 kapsama için yeterli olan sinyal seviyesini sağlayıp sağlayamadıklarına bakılacak ve sağlıyorsa , kapsama sinyali ile enterferans sinyali arasındaki farkın koruma oranından yüksek olup olmadığına da bakılarak o yerin kapsanıp kapsanmadığı belirlenebilir .
Propagasyon simülasyonu programı ile oluşturulan çalışma dosyaları , dijital radyo ve televizyon frekans planlama programı ile değerlendirilmekte ve kapsama alanı , enterferans , SFN ağ kazancı , kapsama olasılığı , vb . parametreler hesaplanmakta ve bunları kullanarak planlama yapılmaktadır .
7 . SABİT ( fixed ) ve TAŞINABİLİR ( portable ) ALIŞ İÇİN KAPSAMA TANIMLARI
Sayısal TV' de sinyal seviyesindeki birkaç db'lik azalma , görüntü kalitesinde , kusursuz görüntüden hiçbir şey alamama arasında değişebilir . Bu yüzden kapsanacak alanların iyi bir şekilde tanımlanması analog planlamaya göre daha fazla önem kazanmaktadır . Şunlar yapılarak alış kalitesi artırılabilir:
Alış anteni için daha iyi bir pozisyon bulunması ,
Daha yüksek kazançlı yönlü anten kullanılması ,
Düşük gürültülü yükselteç kullanılması ( sabit antenle alışta ) .
TV sinyalleri sabit antenle veya taşınabilir antenle izlenebilir .
Sabit alışta , çatı üzerine monte edilen yönlü anten kullanılmaktadır . Sabit alış için gerekli olan eşdeğer alan şiddetinin hesaplanmasında , alış anteninin yerden yüksekliğinin 10 metre olması gerekmektedir .
Taşınabilir antenle alış ise iki türlüdür:
Birincisi dışarı ( sınıf A ) alış olup , anten yüksekliği yerden 1 . 5 metreden az olamaz .
İkincisi ise içeri ( sınıf B ) alış olup , anten yüksekliği 1 . 5 metreden az olamaz ve alış anteni bina içindedir .
Bina içi alışlarda alınan sinyal seviyeleri kattan kata olduğu gibi aynı dairenin farklı odalarında da bina kaybından dolayı farklı olabilmektedir . Taşınabilir alış için gerekli olan sinyal seviyesi , sabit alışa göre daha yüksek seviyededir . Taşınabilir alışa göre kapsama yapılmak istenirse daha güçlü verici ile yayın yapılması gerekmektedir . Sayısal yayınlarla analog yayınların birlikte devam ettiği geçiş süresince , TV kanal sayısı yeterli olmayacağından , sayısal yayını başlatan veya başlatmayı düşünen ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de sadece sabit alış için sayısal planlama yapılacaktır . İlerdeki aşamalarda ihtiyaç olursa , taşınabilir alış içinde planlamada gerekli değişiklikler yapılabilir .
Dijital teknolojide izleyicilere , yüksek tanımlı ( HDTV ) veya geniş ekranlı resim ( 16/9 ) , CD kalitesinde ses , istek üzerine video , interaktif servisler ( ev bankacılığı , evden alışveriş ve televizyon setleri üzerinden internete bağlantı ) gibi hizmetlerde de sunabilecektir .
ÖZET
Geçtiğimiz yüzyılın en büyük buluşlarından biri olan televizyon , içinde bulunduğumuz iletişim çağında teknolojiye paralel olarak büyük ilerlemeler kaydetmiştir . Bu ilerlemelerden bir tanesi de televizyon yayıncılığında analog yayın sistemi yerine dijital yayın sisteminin uygulanmaya başlamasıdır . Dijital yayın sisteminin uygulanmaya başlamasıyla şu anda Türkiye'nin de sorunu olmaya başlayan yayın sıkışıklığı ve frekans tahsis sorununun önüne geçilecektir . Şu anda Avrupa ve Amerika'da uydu üzerinden ve kablolu yayın sisteminde , ayrıca Hollanda ve İngiltere'de terresterial sistem olarak kullanılan dijital yayın sistemi , Türkiye'de ise 3984 sayılı yasanın hazırlandığı dönemde göz önünde bulundurulmadığından ve yasada yeni bir düzenleme yapılmadığından uygulamaya alınamamıştır . Fakat bu mevzuat eksikliğine rağmen şu anda Türkiye'de dijital yayın yapan Cine dijital , Star dijital ve Dijitürk gibi yayın kuruluşları Türk televizyon seyircisini daha kaliteli görüntü , daha kaliteli ses ve daha çok kanal sayısı , EPG ( elekctronics program guide ) , pay pier view , interaktif gibi sistemin getirmiş olduğu birçok yeniliklerle tanıştırmıştır .
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.