Rüzgar Nasıl Oluşur-?
Havanın ısınması , ısınan kütlenin genişlemesine , dolayısı ile harekete geçerek yükselmesine neden olur . Ancak yükselen hava kütlesi atmosferin dışına çıkamayacağından , önce dikey sonra yatay yönde hareket eder . İşte bu noktada havanın ısınıp kütlesel olarak yer değiştirmesi , basıncın oluşmasına neden olur . Ancak atmosferin yaptığı basınç dünyanın her yerinde aynı değildir , çünkü yerçekimine , sıcaklığa ve bulunulan yerin yüksekliğine bağlı olarak değişir . Bu şekilde yüksek ve alçak basınç merkezleri oluşur . Atmosferdeki yüksek basınç alanları tepelere , alçak basınç alanları ise çukurlara benzetilebilir . Hava akıcı olduğundan , çekimin etkisi altında yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru , sanki yamaçlardan akan su gibi hareket eder ve rüzgarları meydana getirir .
Karalar ve denizler arasındaki ısınma ve basınç farkından doğan kısa süreli rüzgarlardan olan ve sıcak mevsimde görülen meltemler sıcaklığa etki eden rüzgarlardandır . Hava sıcaklığının yüksek olduğu öğle saatlerinde , kara çok fazla ısındığı için basınç alçalır . Bu şekilde yüksek basınç merkezi olan denizden alçak basınç merkezi olan karaya doğru esen rüzgar havayı serinletir . Burada dikkat edilmesi gereken nokta , Yüce Allah'ın bir hikmeti olarak bu rüzgarın sıcak mevsimde ve günün sıcak saatlerinde denizden eserek havayı serinletmesidir . Geceleri ise hava zaten serin olduğundan daha fazla serinlemesine gerek yoktur . Bu nedenle mekanizma tersine dönerek işler . Ülkemizin Ege kıyılarında yer alan İzmir'de yaz aylarında esen imbat , bu rüzgara tipik bir örnektir .
Bazı rüzgarlar ise geldikleri yere göre daha sıcaktır . Bu gruptakilerin en tanınmış olanı Fön adı verilen rüzgarlardır . Söz konusu rüzgarlar yükselen hava kütlesinin bir dağı aşarak öteki yamaçta alçalması ile oluşurlar . Bu alçalma hareketi sırasında her 100 m . 'de 1oC kadar ısınır . Diğer yamaca sıcak ve kuru olarak inen bu rüzgarlar ilginçtir ki İsviçre Alplerinin kuzey yamaçları ve ülkemizin Doğu Karadeniz ve Toros dağlarının denize bakan kesimlerinde ve benzer koşullara sahip dağlık alanlarda , başka bir deyişle dünyanın serin kısımlarında eser ve buradaki sert , soğuk iklim koşullarını yumuşatır.
Rüzgar nasıl oluşur?
Rüzgar , güneş enerjisinin dönüşmüş bir biçimidir . Rüzgarlar , güneşin atmosfer kütlesine eşit olmayan biçimde yaymış olduğu ısı , yeryüzünün amorfik coğrafi yapısı ve dünyanın kendi etrafında dönmesi sonucu oluşurlar .
Karalar , denizler ve havaküre farklı özgül ısılara dolayısıyla farklı sıcaklıklara sahip olurlar . Sıcaklık dağılımı , coğrafi ve çevresel koşullara bağlıdır . Yerkürede ortaya çıkan sıcaklık ve buna bağlı basınç farklılıkları , rüzgarın oluşmasına neden olur .
Yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru hareket eden hava , “rüzgar” olarak isimlendirilmektedir .
Ekvator ve çevresi ( 0 derece enlemi ) güneş ışınlarının yer yüzeyine geliş açılarındaki farklılıkları nedeniyle , güneş tarafından diğer enlemlere göre daha çok ısıtılır . Farklı ısınma ve farklı sıcaklık derecesi nedeniyle hava dolaşımları başlamış olur . Sıcak hava , soğuk havadan daha hafiftir . Isınma sonucunda sıcak hava yukarıya doğru yükselir . Bu yükselme , yaklaşık olarak 10 km yüksekliğe kadar sürer .
Yükselen hava bu yükseklikte kuzeye ve güneye doğru ayrılır . Eğer yer küre dönmemiş olsa idi , yükselen hava basit olarak kuzey ve güney kutuplara gider ve kutuplarda aşağılara çöker , tekrar ekvatora doğru hareket ederek sürekli çevrimine devam ederdi .
Dünya Çevresinde Rüzgar Akımları
Hareket halindeki hava kütlesi , dünyanın dönüşünden dolayı kuzey yarım kürede sağa , güney yarım kürede sola doğru sapar . Sapmaya neden olan kuvvete “corriolis kuvveti”denir .
Hava kütleleri ekvatorda ısınarak yukarıya doğru hareket ederler . Belli bir yükseklikten sonra , kuzeye ve güneye doğru hareketlerine devam ederler . Her iki kürede 30 derece enlemlerde “corriolis kuvveti” olarak isimlendirilen bir kuvvet vektörü , hava kütlesinin daha yüksek enlemlere hareketini önleyerek kuzeye ve güneye doğru hareket etmesine neden olur .
Bu şekilde oluşan rüzgara da “jeostrofik rüzgar” denir . Aslında jeostrofik rüzgar , basınç gradyanı ve corriolis kuvvet arasındaki dengeden oluşan ve yeryüzeyi ile etkileşmeyen kuramsal bir rüzgardır . Bu rüzgar izobar'lara paraleldir .
Gerçekte corriolis kuvveti bir kuvvet değildir . Yalnızca dünyadaki belli bir yerdeki hava parselinin yatay olarak hareketine bir bakış açısı sağlar . Basınç gradyanları arasındaki akış , asıl rüzgarın hareket kuvvetidir .
Hava kütleleri yüksek basınç alanlarından dolayı tekrar aşağı seviyelere doğru inmeye başlarlar . Kutuplarda da havanın daha soğuk olmasından dolayı yüksek basınç alanları oluşur .
Ekvatordan kutuplara doğru farklılaşan ısı dağılımı nedeniyle oluşan global rüzgar akımları , dünyanın kendi yörüngesinde dönmesi sonucu meydana gelen “Coriolis Kuvveti ” nedeniyle yukarıdaki belli hakim rotaları meydana getirmektedir .
Bu rüzgar rotaları dominant rotalardır ve yeryüzü şekillerinden bağımsız olup 1 . 000 metre üzerinde global rüzgar akımlarını meydana getirirler . Corriolis kuvvetinden dolayı baskın rüzgar yönleri elementlere göre aşağıdaki şekilde oluşur .
KUZEY YARIKÜRE
GÜNEY YARIKÜRE
Enlem
90-60
60-30
30-0
0-30
30-60
60-90
Baskın Yön
NE
SW
NE
SE
NW
SE
Yer yüzünde oluşan hava kütlesi hareketleri ise genel olarak , yerin dönmesinden kaynaklanan “corriolis” kuvveti ile yeryüzü ve akışkan havakütlesi arasındaki sürtünme kuvvetinden etkilenirler .
100 metreden daha az yüksekliklerde ise yukarıdaki birincil etmenlere ilave olarak yeryüzü coğrafyası da ikincil olarak etkili olmaya başlar ve ekonomik anlamda ilgi alanımıza giren yüzey rüzgar akımları bu kapsamda oluşur .
Rüzgar enerjisinde elde edilen güç Betz teoremine göre rüzgar hızının üçüncü kuvveti ( küpü ) ile orantılı olarak değişim gösterir .
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.