Dünyanın Oluşumu Ve İç Yapısı
Dünyanın Oluşumu ve İç Yapısı
Güneş Sisteminin Oluşumu
Güneş Sisteminin oluşumu ile ilgili farklı teoriler ortaya atılmıştır . En geçerli teori sayılan Kant-Laplace teorisine Nebula teorisi de denir .
Bu teoriye göre , Nebula adı verilen kızgın gaz kütlesi ekseni çevresinde sarmal bir hareketle dönerken , zamanla soğuyarak küçülmüştür . Bu dönüş etkisiyle oluşan çekim merkezinde Güneş oluşmuştur . Gazlardan hafif olanları Güneş tarafından çekilmiş , çekim etkisi dışındakiler uzay boşluğuna dağılmış ağır olanlar da Güneşten farklı uzaklıklarda soğuyarak gezegenleri oluşturmuşlardır .
Dünyanın Oluşumu
Dünya , Güneş Sistemi oluştuğunda kızgın bir gaz kütlesi halindeydi . Zamanla ekseni çevresindeki dönüşünün etkisiyle , dıştan içe doğru soğumuş , böylece iç içe geçmiş farklı sıcaklıktaki katmanlar oluşmuştur . Günümüzde iç kısımlarda yüksek sıcaklık korunmaktadır . Dünyanın oluşumundan bugüne kadar geçen zaman ve Dünyanın yapısı jeolojik zamanlar yardımıyla belirlenir .
Jeolojik Zamanlar
Yaklaşık 4 , 5 milyar yaşında olan Dünya , günümüze kadar çeşitli evrelerden geçmiştir . Jeolojik zamanlar adı verilen bu evrelerin her birinde , değişik canlı türleri ve iklim koşulları görülmüştür .
Dünyanın yapısını inceleyen jeoloji bilimi , jeolojik zamanlar belirlenirken fosillerden ve tortul tabakaların özelliklerinden yararlanılır .
Jeolojik zamanlar günümüze en yakın zaman en üstte olacak şekilde sıralanır .
Dördüncü Zaman
Üçüncü Zaman
İkinci Zaman
Birinci Zaman
İlkel Zaman
İlkel Zaman
Günümüzden yaklaşık 600 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır .
İlkel zamanın yaklaşık 4 milyar yıl sürdüğü tahmin edilmektedir .
Zamanın önemli olayları :
Sularda tek hücreli canlıların ortaya çıkışı
En eski kıta çekirdeklerinin oluşumu
İlkel zamanı karakterize eden canlılar alg ve radiolariadır .
Birinci Zaman ( Paleozoik )
Günümüzden yaklaşık 225 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır . Birinci zamanın yaklaşık 375 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir .
Zamanın önemli olayları :
Kaledonya ve Hersinya kıvrımlarının oluşumu
Özellikle karbon devrinde kömür yataklarının oluşumu
İlk kara bitkilerinin ortaya çıkışı
Balığa benzer ilk organizmaların ortaya çıkışı
Birinci zamanı karakterize eden canlılar graptolith ve trilobittir .
İkinci Zaman ( Mezozoik )
Günümüzden yaklaşık 65 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır . İkinci zamanın yaklaşık 160 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir . İkinci zamanı karakterize eden dinazor ve ammonitler bu zamanın sonunda yok olmuşlardır .
Zamanın önemli olayları :
Ekvatoral ve soğuk iklimlerin belirmesi
Kimmeridge ve Avustrien kıvrımlarının oluşumu
İkinci zamanı karakterize eden canlılar ammonit ve dinazordur .
Üçüncü Zaman ( Neozoik )
Günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce sona erdiği varsayılan jeolojik zamandır . Üçüncü zamanın yaklaşık 63 milyon yıl sürdüğü tahmin edilmektedir .
Zamanın önemli olayları :
Kıtaların bugünkü görünümünü kazanmaya başlaması
Linyit havzalarının oluşumu
Bugünkü iklim bölgelerinin ve bitki topluluklarının belirmeye başlaması
Alp kıvrım sisteminin gelişmesi
Nümmilitler ve memelilerin ortaya çıkışı
Üçüncü zamanı karakterize eden canlılar nummilit , hipparion , elephas ve mastadondur .
Dördüncü Zaman ( Kuaterner )
Günümüzden 2 milyon yıl önce başladığı ve hala sürdüğü varsayılan jeolojik zamandır .
Zamanın önemli olayları :
İklimde büyük değişikliklerin ve dört buzul döneminin ( Günz , Mindel , Riss , Würm ) yaşanması
İnsanın ortaya çıkışı
Dördüncü zamanı karakterize eden canlılar mamut ve insandır .
Dünyanın İç Yapısı
Dünya , kalınlık , yoğunluk ve sıcaklıkları farklı , iç içe geçmiş çeşitli katmanlardan oluşmuştur . Bu katmanların özellikleri hakkında bilgi edinilirken deprem dalgalarından yararlanılır .
Çekirdek
Manto
Taşküre ( Litosfer )
Deprem Dalgaları
Deprem dalgaları farklı dalga boylarını göstermektedir . Deprem dalgaları yoğun tabakalardan geçerken dalga boyları küçülür , titreşim sayısı artar . Yoğunluğu az olan tabakalarda ise dalga boyu uzar , titreşim sayısı azalır .
Çekirdek
Yoğunluk ve ağırlık bakımından en ağır elementlerin bulunduğu bölümdür . Dünyanın en iç bölümünü oluşturan çekirdeğin , 5120-2890 kmler arasındaki kısmına dış çekirdek , 6371-5150 kmler arasındaki kısmına iç çekirdek denir . İç çekirdekte bulunan demir-nikel karışımı çok yüksek basınç ve sıcaklık etkisiyle kristal haldedir . Dış çekirdekte ise bu karışım ergimiş haldedir .
Manto
Litosfer ile çekirdek arasındaki katmandır . 100-2890 kmler arasında bulunan mantonun yoğunluğu 3 , 3-5 , 5 g/cm3 sıcaklığı 1900-3700 °C arasında değişir . Manto , yer hacminin en büyük bölümünü oluşturur . Yapısında silisyum , magnezyum , nikel ve demir bulunmaktadır . Mantonun üst kesimi yüksek sıcaklık ve basınçtan dolayı plastiki özellik gösterir . Alt kesimleri ise sıvı halde bulunur . Bu nedenle mantoda sürekli olarak alçalıcı-yükselici hareketler görülür .
Mantodaki Alçalıcı-Yükselici Hareketler
Mantonun alt ve üst kısımlarındaki yoğunluk farkı nedeniyle magma adı verilen kızgın akıcı madde yerkabuğuna doğru yükselir . Yoğunluğun arttığı bölümlerde ise magma yerin içine doğru sokulur .
Taşküre ( Litosfer )
Mantonun üstünde yer alan ve yeryüzüne kadar uzanan katmandır .
Kalınlığı ortalama 100 kmdir .
Taşkürenin ortalama 35 kmlik üst bölümüne yerkabuğu denir .
Daha çok silisyum ve alüminyum bileşimindeki taşlardan oluşması nedeniyle sial de denir .
Yerkabuğunun altındaki bölüme ise silisyum ve magnezyumdan oluştuğu için sima denir .
Sial , okyanus tabanlarında incelir yer yer kaybolur .
Örneğin Büyük Okyanus tabanının bazı bölümlerinde sial görülmez .
Yeryüzünden yerin derinliklerine inildikçe 33 mde bir sıcaklık 1 °C artar . Buna jeoterm basamağı denir .
Kıtalar ve Okyanuslar
Yeryüzünün üst bölümü kara parçalarından ve su kütlelerinden oluşmuştur . Denizlerin ortasında çok büyük birer ada gibi duran kara kütlelerine kıta denir . Kuzey Yarım Kürede karalar , Güney Yarım Küreden daha geniş yer kaplar . Asya , Avrupa , Kuzey Amerikanın tamamı ve Afrikanın büyük bir bölümü Kuzey Yarım Kürede yer alır . Güney Amerikanın ve Afrikanın büyük bir bölümü , Avustralya ve çevresindeki adalarla Antartika kıtası Güney Yarım Kürede bulunur . Yeryüzünün yaklaşık ¾ü sularla kaplıdır . Kıtaların birbirinden ayıran büyük su kütlelerine okyanus denir .
Kara ve Denizlerin Farklı Dağılışının Sonuçları
Karaların Kuzey Yarım Kürede daha fazla yer kaplaması nedeniyle , Kuzey Yarım Kürede;
Yıllık sıcaklık ortalaması daha yüksektir .
Sıcaklık farkları daha belirgindir .
Eş sıcaklık eğrileri enlemlerden daha fazla sapma gösterir .
Kıtalar arası ulaşım daha kolaydır .
Nüfus daha kalabalıktır .
Kültürlerin gelişmesi ve yayılması daha kolaydır .
Ekonomi daha hızlı ve daha çok gelişmiştir .
Hipsografik Eğri
Yeryüzünün yükseklik ve derinlik basamaklarını gösteren eğridir .
Kıta Platformu: Derin deniz platformundan sonra yüksek dağlar ile kıyı ovaları arasındaki en geniş bölümdür .
Karaların Ortalama Yüksekliği: Karaların ortalama yüksekliği 1000 m dir . Dünyanın en yüksek yeri deniz seviyesinden 8840 m yükseklikteki Everest Tepesidir .
Kıta Sahanlığı: Deniz seviyesinin altında , kıyı çizgisinden -200 m derine kadar inen bölüme kıta sahanlığı ( şelf ) denir . Şelf kıtaların su altında kalmış bölümleri sayılır .
Kıta Yamacı: Şelf ile derin deniz platformunu birbirine bağlayan bölümdür .
Denizlerin Ortalama Derinliği: Denizlerin ortalama derinliği 4000 m dir . Dünyanın en derin yeri olan Mariana Çukuru denzi seviyesinden 11 . 035 m derinliktedir .
Derin Deniz Platformu: Kıta yamaçları ile çevrelenmiş , ortalama derinliği 6000 m olan yeryüzünün en geniş bölümüdür .
Derin Deniz Çukurları: Sima üzerinde hareket eden kıtaların , birbirine çarptıkları yerlerde bulunur . Yeryüzünün en dar bölümüdür .
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.