İş Hukuku
İş Hukuku Alm. Arbeitsrecht (n), Fr. Législation (f) du trawail, İng. Labor legislation. İşçilerle işverenler arasındaki münâsebetleri hukûkî açıdan düzenleyen kânun. Genel kavram içerisinde iş kânunu, iş kânununa bağlı olarak çıkartılan tüzük ve yönetmeliklerle, genelgeler ve yargıtay ictihatları, sendikalar ve toplu iş sözleşmesi kânunları ve bu kânunlara bağlı mevzuâtı ve çalışma ile ilgili hafta tâtili ve millî, dinî bayramlarla ilgili kânunlarla sâir kânunları da içine alır. Dar mânâda düşünüldüğü zaman sâdece ferdî olarak meydana gelen işçi-işveren ilişkileri ile devletle olan ilişkisi akla gelmektedir. Genel hukuk içerisinde iş kânunu " Özel Hukuk Hükümleri " olarak değerlendirilmekte ve öncelikle uygulama durumu ortaya çıkmaktadır. Yâni bir işçi-işveren arasındaki meselenin hallinde ilk baş vurulacak kânun, iş kânunundaki hükümler olmakta, bu kanunda istenilen hüküm bulunmadığı takdirde " Borçlar Kânunu ve Medenî Kânun " ile diğer kânun hükümlerine başvurma durumu hâsıl olmaktadır. İş kânununda meydana gelen değişiklikler: Türk Hukukunda iş kânunu ile ilgili mevzuâtın düzenli ve yazılı olarak ilk ortaya çıkışı, Osmanlı Devletinin son devirlerinde İslâm hukukuna göre hazırlanan Mecelle ile olmuştur. Mecelle 'nin dördüncü faslında, " İcâre-i âdemî " başlığı altında işçi-işveren münâsebetlerini düzenleyen hükümlerin yer aldığı görülmektedir. Daha sonraları 1881 'de Zirâat ve Sanâyi Odaları hakkında kânun, 1889 'da Askerî Fabrikalar Nizamnâmesi, 1899 'da Amele Tahririne Mahsus Nizamnâme, 1909 'da Tersane İşçilerine Mahsus Emeklilik Nizamnâmesi ile Hicaz demiryolu Memur ve Müstahdemleri Hakkında Nizamnâmeler ve " Tâdil-i Eşgal Kânunu ", " Cemiyetler Kânunu ", 1913 'te " Teşvik-i Sanâyi-i Kânun-ı Muvakkatı " gibi kânunlar yürürlüğe konmuştur. 1924 'te Hafta Tâtili Kânunu, 1926 'da Borçlar Kânunu, 1929 'da Umûmî Hıfzıssıhha Kânunu yürürlüğe konmuştur. Bugünkü yürürlükte bulunan İş Kânunu 'nun ilki 15.6.1937 'de 3008 sayılı İş Kânunu olarak yürürlüğe girmiştir. 1961 Anayasası ile çalışma hayâtı yeniden düzenlenmiş; " Çalışma İle İlgili Hükümler " başlığı altında " Çalışma Hakkı ve Ödevi (mad. 42) " Çalışma Şartları " (madde 43), " Dinlenme Hakkı " (mad. 44), " Ücrette Adâlet Sağlanması " (mad. 45), Sendika Kurma Hakkı " (mad. 46) ve " Toplu Sözleşme ve Grev Hakkı " (mad. 47) gibi hükümlerle yeni temel esaslar belirlenmiştir. Bu anayasaya bağlı olarak da 19.7.1963 târihinde 274 Sayılı Sendikalar Kânunu, 275 Sayılı Toplu-İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kânunları, 3008 sayılı İş Kânunu yürürlükten kaldırılarak 12.8.1967 târihinde 931 sayılı İş Kânunu geçerli kılınmış, ancak bu kânun esastan iptal edilerek Ağustos 1971 târihinde 1475 sayılı İş Kânunu yürürlüğe konmuştur. Yapılan bâzı değişikliklerle hâlen bu kânun yürürlükte bulunmaktadır. 1982 Anayasası ile çalışma hayâtına ilişkin hükümlerde, yeni birtakım düzenlemelere gidilmiş, sendikalaşma ve toplu iş sözleşmesi ile ilgili anayasa hükümlerinde bâzı değişiklikler yapılmıştır. Buna bağlı olarak da 274 ve 275 sayılı kânunlar yürürlükten kaldırılarak 5.5.1983 târihinde 2821 Sayılı Sendikalar Kânunu ve 2822 sayılı Toplu-İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kânunları yürürlüğe konmuştur. Basında çalışanlar ile deniz ve göllerdeki belli tonajlı gemilerde çalışanlarla ilgili iş kânunları da vardır. Ayrıca iş kânunu muhteviyâtı içinde olmasına rağmen ehemmiyetinden dolayı Sosyal Sigortalar Kânunu çıkartılmıştır. İş kânununun muhteviyâtı: 1475 sayılı İş Kânunu; genel hükümler, hizmet akdine ilişkin hükümler, ücretlere âit hükümler, işin düzenlenmesine âit hükümler, işçi sağlığı ve güvenliği, iş ve işçi bulmaya âit hükümler, cezâ hükümleri gibi hususları ihtivâ etmektedir. Tarımda çalışanlar, çıraklar, deniz ve hava taşıma işçileri, sporcular, üç kişiden az işçi çalıştıran küçük esnafa âit işyerleri, yardım sevenler dernekleri bu kânun kapsamına girmezler.
Sitemizde yer alan tüm içerikler internet ortamından toplanmış ve derlenmiştir. Yer alan bilginin doğruluğu garanti edilmemektedir. Yanlış bilgi için tarafımıza sorumluluk yüklenemez. Yanlış bilginin doğuracağı etkenlerden sitemiz ve yöneticileri sorumlu tutulamaz.